8. Ceza Dairesi 2019/12204 E. , 2019/14564 K.
"İçtihat Metni" 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ..."un anılan Kanun"un 13/1 ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59. maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 33.333,00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara (Kapatılan) Devlet Güvenlik Mahkemesinin 17.01.1991 tarihli ve 1990/31 esas, 1991/1 sayılı kararının infazını müteakip, sanığın bahse konu karar nedeniyle memnu hakların iadesi talebi hakkında herhangi bir hakkının yasaklanmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.05.2018 tarihli ve 2018/673 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yasaklanmış (memnu) hakların geri verilmesi kurumunun amacının yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamak olduğu, bu yasaklılık ister Türk Ceza Kanunu"ndan, isterse özel bir kanundan kaynaklansın, "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet", "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "yasal kısıtlılık altında bulundurulma" gibi gerek bir mahkumiyetin doğal sonucu gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevî ehliyetsizliklerin yasak hakların geri verilmesi yoluyla bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmadığı,
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"na 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." şeklindeki düzenleme gereğince hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebileceği cihetle;
Somut olayda adı geçen hükümlünün 6136 sayılı Kanun"a muhalefet etmekten almış olduğu mahkûmiyete ilişkin kaydın 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun 14 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, ancak mahkemesince memnu hakların iadesi talebi hakkında herhangi bir hakkının yasaklanmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığından bahilse karar verilmemiş ise de, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği, keza 5352 sayılı Kanun’un 12/1. maddesinde yer alan;
"Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle tamamen silinir." şeklindeki düzenleme uyarınca yasaklanmış hakların iadesine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, kaldı ki Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2013 tarihli ve 2013/11492 esas, 2013/17318 karar sayılı ilâmı ve benzer ilâmlarda belirtildiği üzere, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese dahi mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.04.2019 gün ve 2019/3703 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2019 gün ve KYB/2019-43260 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı TCK dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanunu"nun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir.
5352 sayılı Kanun"un 13/A maddesine göre, ister 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"ndan, isterse özel bir yasadan kaynaklansın, amme hizmetlerinden yasaklanma, memuriyetten mahrumiyet, seçme veya seçilme hakkından yoksun kılınma, yasal kısıtlılık altında bulundurulma, babalık veya kocalık haklarından mahrumiyet, sürücü belgesinin geri alınması, emekli maaşından yoksun kılınma, meslek ve sanatın tatili, işyerinin kapatılması ve benzerleri gerek bir mahkûmiyet sonucu ve gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin memnu hakların iadesi yoluyla bertaraf edilmesine yasal bir engel bulunmadığından, anılan kanun maddesinde açıklanan süreler geçtikten sonra talepte bulunan iyi halli hükümlünün memnu haklarının iade edildiğinin bir kararla tespit edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Somut olayda; mahkemesince hükümlünün mahkumiyet kararında yasaklanmış hak bulunmadığı gerekçesi ile hükümlünün memnu hakların iadesi talebinin kabul edilmediği anlaşılmakla, her ne kadar hükümlü hakkındaki mahkumiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, hükümlü hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu ve hükümlünün cezasının infaz edildiği tarih olan 08.05.1991 tarihinden itibaren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 13/A maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin dolması karşısında, hükümlünün daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği araştırılarak işlememişse yapılacak değerlendirmede hükümlünün hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklamış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 25.5.2018 gün, 2018/673 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 09.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.