Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13711 Esas 2017/7790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13711
Karar No: 2017/7790
Karar Tarihi: 06.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13711 Esas 2017/7790 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, davalının sözleşmeye uymaması ve haksız feshetmesi nedeniyle cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı talebiyle açılmıştır. Mahkeme, davacının cezai şart talebi niteliğindeki kar mahrumiyeti talebinin reddedildiğine ve cezai şart talep edebilmesi için buna açıkça feragat edilmemiş veya çekincesiz kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, mahkeme, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğinin tespit edilmesi gerektiğine ve sözleşmenin haksız feshi durumunda kar mahrumiyeti istenmesi için ihtarname tarihinden itibaren talepte bulunulabileceğine ve cezai şartın ise ifaya ekli koşul olmadığı için sözleşmenin haksız feshi durumunda talep edilebileceğine dikkat çekmiştir. Kanun maddeleri olarak, hükümde bahsi geçen sözleşmenin 25. maddesi ve 19.06.2010 tarihli taahhütname üzerinde durulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2016/13711 E.  ,  2017/7790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı ile 19.06.2010 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ile satış taahhütnamesi akdedildiğini, davalı yanın taahhütlerini yerine getirmeyerek eksik ürün aldığını, sözleşmeyi ise süresinden önce haksız olarak feshettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yıllık asgari alım taahhüdüne aykırı davranılması nedeniyle 5.000 TL cezai şart alacağı ile haksız fesih nedeniyle 20.000 TL kar mahrumiyeti alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, satış taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taahhütnamenin ağır koşullar içerdiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacı tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu, fazla tahsilat yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre , davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle talep ettiği kar mahrumiyeti talebinin cezai şart talebi niteliğinde olduğu, davalının sözleşmenin kurulduğu yıldan itibaren yıllık alım taahhüdüne uymadığı, davacının buna rağmen çekince koymadan edimini yerine getirdiği, böylece davalıdan cezai şartın talep edilmeyeceği yönünde güvence oluşturduğu, bu nedenle kar mahrumiyetine bağlı cezai şart talep edemeyeceği, davacının yıllık alım taahhüdüne aykırılık nedeniyle talep ettiği cezai şartın ise ifaya eklenen cezai koşul olduğu, bunun talep edilebilmesi için bu hakkından açıkça feragat edilmemiş olması veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olması gerektiği, davacının bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi gereğince cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece öncelikle taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi ve eki taahhütname uyarınca sözleşmenin davalı yanca haklı olarak fesih edilip edilmediğinin tespit edilmesi gerekir.Feshin haksız fesih olduğunun tespiti halinde ise taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 25.maddesindeki hüküm uyarınca davacının, sözleşmenin feshine ilişkin çekilen ihtarname tarihinden itibaren kar mahrumiyeti isteminde bulunabileceği,ihtarname tarihinden önce ise davacının herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ürün vermeye devam etmesi nedeniyle talepte bulunamayacağı, yine taraflar arasında düzenlenen 19.06.2010 tarihli taahhütnamenin 2. maddesinde belirtilen cezai şartın ise ifaya ekli cezai koşul olmadığı, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle talep edilebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucu bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.