12. Ceza Dairesi 2019/7793 E. , 2020/907 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri
gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araç ile saat 08.30 sıralarında seyir halinde iken, olay yeri dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde, sol taraftan kavşağa giren ... idaresindeki araç ile tali kusurlu olarak çarpıştığı maddi hasarlı olayda; olaydan yaklaşık 15 saat sonra saat 23.44 de alkolmetre ile yapılan ölçümde 0,56 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, her saat başı alkol miktarının 0,15 promil düştüğü dikkate alındığında, sanıktaki alkol miktarının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesindeki "hususi otomobil sürücüleri bakımından 0,50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0,20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca TCK"nın ilgili hükümlerinin uygulanacağı" şeklindeki düzenleme karşısında, yasal sınır olan 0,50 promilin üstünde kalması ve sanığın tüm aşamalardaki ifadesinde alkollü olduğunu, 2 şişe bira içtiğini beyan etmesi karşısında; tebliğnamedeki (2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime imkan verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, yine Türk Ceza Kanunun 51. maddesinin (a) bendinde sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması, (b) bendinde de suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla; adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı dışında sabıkası bulunmayan, yargılama sürecinde ve diğer aşamalarda oluşu ikrar etmiş olması ve duruşma tutanaklarına olumsuz bir davranışı yansımayan sanık hakkında, ertelemeye ve seçenek yaptırımlara çevirmeye yer olmadığına karar verilirken ""sanığın adli sicil kaydında gözüken ilamlar, bir daha suç işlemekten kaçınacağı yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmaması göz önüne alınarak sanık hakkında TCK"nın 50, 51. ve CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına "" şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında verilen cezanın paraya çevrilmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.