3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/16853 Karar No: 2019/21490 Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/16853 Esas 2019/21490 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/16853 E. , 2019/21490 K.
"İçtihat Metni"
Kasten basit yaralama suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.04.2019 tarihli ve 2019/2212 soruşturma, 2019/821 Esas, 2019/728 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2019 tarihli ve 2019/382 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2019/263 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 16.10.2019 tarihli ve 2019/11893 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2019 tarihli ve 2019/101424 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu nazara alındığında, Çankırı 1. Asliye Ceza Mahkemesince, üzerlerinde kimlik bulunmayan suça sürüklenen çocukların beyanlarına dayalı olarak kamu davası açılamayacağından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, soruşturma makamınca Göç İdaresi ile ilgili yazışmalar yapıldıktan sonra, suça sürüklenen çocukların idareye ve adli merciilere vermiş olduğu beyanlar esas alınmadan, yabancı kimlik numaralarının tespit edildiği anlaşılmakla, olay sonrası sınır dışı edilen suça sürüklenen çocuklar hakkında yazışmalar sonucu tespit edilen kimlik numaraları ve adreslerine istinaden iddianame tanzim edildiği ve dolayısıyla Çankırı İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 09.04.2018 tarihli ve 3139 sayılı yazılarında suça sürüklenen çocukların isimlerini Cihangir ve ... olarak beyan ettiklerine dair kayıt düşmesinin iddianamenin iade sebebi yapılamayacağı, zira şahısların her daim beyanlarında isimlerini farklı farklı zikredebilecekleri gibi bu beyanlara karşın idare tarafından gerçek isimleri tespit edilerek kimlik numarası da oluşturulduğu ve nihayetinde resmi merciilerce yabancı kimlik numarası verilmiş şahıslar hakkında, Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun"un 170/2. maddesi gereğince kamu davasını açmak zorunda olduğu anlaşıldığından, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.04.2015 tarihli ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere iddianamenin iade edilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2019/263 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.