Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5145
Karar No: 2018/7856
Karar Tarihi: 25.10.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5145 Esas 2018/7856 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/5145 E.  ,  2018/7856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Dava, sigorta başlangıç tarihinin 13/10/1986 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı ... vekili özetle; davaya bakmama yetkili mahkemelerin ... İş Mahkemesi olduğunu, 6552 sayılı Yasa ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen son fıkra ile müvekkili kurumun hizmet tespiti davalarında fer"i müdahil sıfatına haiz olduğu, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmesinin yeterli olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince ; "" Somut olayda, davacı işçinin ... Ortaklığında çalıştığı, işyerinin 506 ve 5510 sayılı yasa kapsamında olduğu, işveren ... Ortaklığı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna davacı işçi için ilk işe giriş bildirgesinin verildiği ve bu bildirgede davacının ilk işe giriş tarihinin 13/10/1986 olarak gösterilerek bildirilde bulunulduğu ve bu bildirgenin davalı kurum kayıtlarına 12/12/1986 tarih ve 270206 sayı ile girdiği, ... Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü"nün 19/01/2015 tarihli "Sigortalılık Tescil ve Hizmet Kaydı Tespiti" bilgilerinde davacının işe giriş tarihinin 13/10/1986 olarak gösterildiği, mahkememizce dinlenen tanıkların da davacının 1986 yılında işe başladığı ve ... ... inşaatında ve ... ... Belediye Otelinde işçi olarak çalıştığı yönünde davacının iddiasını ispatlar nitelikte beyanda bulundukları anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile ... TC Kimlik numaralı davacı ..."in ... sigorta sicil numarası ile işe ilk giriş tarihinin 13/10/1986 olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle
    “Davanın KABULÜ ile; ... TC Kimlik numaralı davacı ..."in ... sigorta sicil numarası ile işe ilk giriş tarihinin 13/10/1986 olduğunun tespitine, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu: Davalı kurum vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ilk işe giriş tarihinin 13/10/1986 olduğu yönünde kanaat bildirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, işe giriş bildirgesinin verilmesinin tek başına çalışma olgusunun varlığına delil teşkil edemeyeceğini dosya içerisine alınan belgelerin davacının ilk işe giriş tarihini belgelendirmediğini, beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince “.... davacının 13/10/1986 tarihinde işe alındığını gösterir ve yasal süre içinde Kuruma intikal ettirildiği anlaşılan sigortalı işe ilk giriş bildirgesinin varlığı, bu bildirge ile birlikte verilen sigorta sicil numarası, tanıkların iddia konusu çalışma olgusunu doğrulayan, işyeri ve davacının yaptığı işin niteliğine ilişkin somut, net anlatımları dikkate alınarak yapılan inceleme sonucu, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğuna kanaat getirilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle “Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili “Gelen yazı cevaplarında inşaatın, davacının talep ettiği sigorta başlangıç tarihinden 5 sene önce 1981 yılında bitirildiği sabit olduğu gibi ... Belediye Başkanlığı tarafından müteahhidin Cengiz Ulusoy olduğu ve yapının bu kişinin sorumluluğunda bitirildiği anlaşılmaktadır. İşyerinin mevcudiyeti bile tartışmalıdır. Bu nedenle, bordro tanığı sıfatını taşımayan, kesin ve şüpheden uzak olmayan davacı tanık beyanlarına göre çalışma olgusunun ispatlandığından söz edilemez. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 05/03/1965 doğumlu davacının,13/10/1986 tarihinde 21 yaşında olduğu, 13/10/1986 tarihli işe giriş bildirgesinin, işyeri sicil numarası belirtilmeyen, ... adresindeki ... Ort. ... ... İnş. işyerinden 12/12/1986 tarihinde Kuruma verildiği, aynı tarihli sigorta sicil kartı sureti sunulduğu, Kurumdan ... ortalığı adında bir işveren kaydı olmadığının bildirildiği ancak ...-... ünvanlı 0083163 işyerine ait kayıtların gönderildiği, bu işyerinin ... Belediyesi Balıkhane İnşaatına ait olup kapsama alınış tarihinin 15.02.1990 olduğu ve işbu dava ile ilgisi bulunmadığı, Türk Telekomünikasyon AŞ.nin yazısında ... santral binasının inşaatına 15.11.1976 tarihinde başlandığı ve inşaatın 1981 yılında bitirildiğinin bildirildiği, ... Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısında ise, inşaatın 27.05.1981 tarihinde bitirildiği, 27.05.1991 tarihinde müteahhit ... sorumluluğunda yapı kullanma izin belgesi verildiğinin belirtildiği, ... SGK İl Müdürlüğünce verilen 15/12/2015 tarihli müzekkere cevabında; ..."in 13/10/1986 tarihinde ... sicil sayılı ... ortaklığı ünvanlı ... ... inşaatı adresinde kurulu iş yerinden işe girişinin bulunduğu, fakat bu iş yerinin 1986/3. Dönem bordrosuna rastlanmadığı bildirildiği, davacının hizmet cetvelinde 01/05/1999 tarihinde 4/a çalışmasının başladığı, 22/12/1988-22/03/1989 tarihleri arasında bedelli askerlik yaptığı, dosyada; işveren, işle ilgili görgüsü olmayan arkadaşı ve dayısının eşinin tanık olarak dinlendiği, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş; ... SGK İl Müdürlüğünün 15/12/2015 tarihli müzekkere cevabında bahsedilen ... sicil sayılı ... ortaklığı ünvanlı işyerinin kayıtlarını Kurumdan istemek (ilgili dönem bordroları, yasa kapsamında olduğu tarihler, tescil bilgileri), bordro bulunması halinde yeterli sayıda bordro tanığı dinlemek, bunun mümkün olmaması halinde , komşu işyeri tanığı dinlemek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermek, yeterli delil bulunmaması halinde davanın reddine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi