22. Hukuk Dairesi 2016/25264 E. , 2019/23173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı çalıştığı halde karşılığının ödenmediğini öne sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hafta tatili ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımlarından hareketle davacının nöbet haftalarında ayda bir hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ne var ki, davacı tanıklarının davalı aleyhine aynı mahiyette davaları olduğu bir başka deyişle işverenle aralarında husumet bulunduğu, yan deliller ile desteklenmedikçe tek başına davacı tanıklarının anlatımlarının hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacı tanıklarının işverene karşı açmış oldukları davalarda hafta tatili taleplerinin reddine karar verilmiş olup bu kararlar taraf temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. ( Dairemizin 2015/35959 ve 35960 Esas numaralı ilamları).
Davalı tanığı ..., nöbetçi eczanelere nöbetçi şoförlerin dağıtım yaptığını beyan etmiş ise de, bu tanığın beyanının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya ilişkin olduğu hafta tatili çalışmasına yönelik olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2012 yılı Ocak ayı ve 2013 yılı Ocak ayı arasında 13 aylık dönemi kapsayan 27.02.2013 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişliği raporunda da hafta tatili çalışması olmadığı tespit edilmiştir.
Dolayısıyla, dosya içerisinde bulunan ancak bilirkişi tarafından değerlendirilmediği anlaşılan araç takip kayıtlarına göre davacının haftanın yedi günü kesintisiz çalıştığı dönemler olduğu belirlenebiliyorsa sadece bu dönemler için hafta tatili ücreti alacağı hüküm altına alınmalı, aksi halde talebin reddine karar verilmelidir.
3-Mahkemece süresinde yapılan ıslaha karşı zamanaşımı savunması nedeniyle ek rapor aldırılmaksızın resen hesaplama yapma yoluna gidilmiş ise de, yapılan hesaplamanın nasıl ve neye göre yapıldığı tespit edilemediğinden kabul denetime elverişli bulunmamaktadır.
Davada ıslah 06.04.2016 tarihinde yapılmış olup buna göre 06.04.2011 tarihinden önceye ait talep edilen fazla çalışma ve hafta tatili alacakları dava dilekçesinde talep edilen tutarlar dışında zamanaşımına uğrar. Mahkemece bu doğrultuda alınacak denetime elverişli ek rapor ile davada ıslaha karşı yapılan zamanaşımı savunması nedeniyle zamanaşımına uğrayan fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağı olup olmadığı belirlenmeli bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
4-Öte yandan, Mahkemece 06.04.2016 olan ıslah tarihinin hüküm yerinde 06.04.2015 olarak yazılarak bu tarihten faiz yürütülmesi de hatalıdır.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.