Kamu görevlisinin ticareti suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 259. maddesi uyarınca 600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2010/4958 Esas, 2012/4200 sayılı Kararının;
Sanığın kamu görevlisi olarak çalıştığı ... Devlet Üniversitesinde mesai saatleri dahilinde kozmetik ürünleri pazarladığı gerekçesiyle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; atılı suçun kurucu unsuru olan kamusal nüfuzun kullanılması fiilinin anlatılan olayda oluşmamasına rağmen sanığın beraeti yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 02/09/2013 gün ve 94660652-105-34-5981-2013/13762/54182 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen hükmün katılana tebliğ edildiğine ve C.Savcısı tarafından görüldüsünün yapıldığına ilişkin evraklara dosyada rastlanılmadığından usulen kesinleştirilmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, gerekçeli karar katılana tebliğ edilerek ve görüldüsü de yaptırılmak suretiyle karar kesinleştikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.