Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/114
Karar No: 2022/2418
Karar Tarihi: 05.04.2022

Danıştay 8. Daire 2019/114 Esas 2022/2418 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/114 E.  ,  2022/2418 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/114
    Karar No : 2022/2418


    DAVACI : ....
    VEKİLİ : Av. ...
    DAVALI : ... Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    DAVANIN KONUSU :
    29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değiştirilen 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin,
    1- "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasının,
    2- "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrası yönünden, konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde, Tarife'nin Üçüncü Kısmına göre hesaplanan nispi ücretin asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücretin altında kalması halinde, maktu ücrete mi yoksa maktu ücretin beşte birine mi hükmedileceği konusunda tereddütün giderilmediği belirtilmektedir.
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesi yönünden, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı yürütmenin durdurulması kararı doğrultusunda, dava konusu düzenlemenin 2018 yılı Tarifesi'nden tamamen çıkarılması gerekirken, "6502 sayılı Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla il ve ilçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve mevye hal hakem heyetleri nezdinde sunulacak hukuki yardımlar için Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise, 395,00 TL" şeklinde değiştirilerek muhafaza edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALININ SAVUNMASI :
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrası yönünden, Sigorta Tahkim Komisyonlarına başvuran davacı sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler yararına Tarife uyarınca tam vekalet ücretine hükmedilirken, talebin kısmen veya tamamen reddedilmesi halinde ise davalı sigorta şirketleri lehine Tarife'nin beşte biri oranında vekalet ücretine hükmedildiği, düzenlemeyle Danıştay Sekizinci Dairesi'nin yürütmenin durdurulmasına ilişkin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı karar gereklerinin yerine getirildiği ileri sürülmüştür.
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesi yönünden, Daire kararında, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70 inci maddesine atıf yapılmak suretiyle tüketici hakem heyetlerince avukatlık ücreti ödenmesine karar verilemeyeceği belirtilerek yürütmenin durdurulması kararı verildiğinden, dava konusu düzenlemeye "6502 sayılı Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla" ibaresinin eklendiği, öte yandan Daire kararında, sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin yargısal mercii olmadığı, bu nedenle çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekalet ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında herhangi bir hüküm bulunmadığı belirtilmiş ise de; düzenlemenin yapıldığı bölümün başlığının "İş Takibi Konusundaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret" olduğu dikkate alındığında, burada düzenlenen tüm ücretlerin avukat ve müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücreti olduğu; tüketicilerin, başvurusunu kendisine vekil tayin etmeden bizzat kendisinin de yapabileceği, maddenin hakem heyetleri nezdinde karşı taraf aleyhine hükmedilecek avukatlık ücreti olarak düşünülmesinin hukuka ve Tarife sistematiğine aykırı olduğu savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : 29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değiştirilen 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrası yönünden düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine; "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesi yönünden ise, dava konusu kural hizmete konu işin değerinin üzerinde vekalet ücreti ödenmesine yol açacağı ve hakem heyetine başvuran taraf aleyhine ölçüsüz yükümlülüğe sebebiyet verebileceğinden, dava konusu düzenlemede "hizmete konu işin değeri maktu ücretin altında ise hizmete konu işin değeri kadar" ibaresine yer verilmemesi, başka bir ifadeyle eksik düzenleme bulunması nedeniyle dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle anılan kuralın iptaline; öte yandan aynı maddede yer alan maktu ücretteki artış oranı yönünden ise, 2017 yılı ekonomik verilerine uygun artış yapıldığı anlaşıldığından düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı ve bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : ...
    DÜŞÜNCESİ : Dava; Adalet Bakanlığı tarafından 29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değiştirilen 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin,
    1- "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasının,
    2- "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesinin iptali istemiyle Türkiye Barolar Birliğine karşı açılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; 30/12/2017 gün ve 30286 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin bazı maddelerinin iptali istemiyle Adalet Bakanlığı tarafından açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesinin 10/07/2018 tarihli E:2018/453 sayılı YD İstemi K.Kabul, K.Ret ve bu karara yapılan itirazın K. Kabul, K. Reddine dair Danıştay İDDK'nın 06.12.2018 tarih ve YD İtiraz No: 2018/648 sayılı kararı üzerine dava konusu değişikliğin yapıldığı ve halen bahse konu davanın esastan karara bağlanmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu halde; yapılan değişikliğin anılan kararların gerekçelerine ve üst hukuk normlarına uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 29.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren Tarife ile değiştirilen 2. fıkrasının incelenmesi:
    30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasının ilk halinin iptali istemiyle açılana davada Danıştay Sekizinci Dairesinin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararıyla; "5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 17. fıkrasındaki amir hükümden farklı bir düzenleme getirilerek, talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birinin, maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedileceği öngörülerek 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'ndaki beşte birlik orana uyulmadığı, öte yandan, konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedileceği belirtilerek, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunundaki beşte birlik oranın ise hiç dikkate alınmadığı, bu nedenle 5684 sayılı Kanunun amacına aykırı olarak düzenlenen Tarife maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu Tarife maddesinin yürütmesi durdurulmuştur.
    Bahse konu karar üzerine anılan 17. maddenin 2. fıkrası; ""Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine Tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde değiştirilmiştir.
    Buna göre, konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde kural olarak Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi olarak hükmedilen vekalet ücretinin, talebin kısmen yahut tamamen reddi durumlarında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 17. fıkrasına uygun olarak nispi ücretin beşte biri oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki düzenleme korunarak "Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir." kısmının Sekizinci Dairenin bahsi geçen kararı doğrultusunda madde metninden çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan; konusu para ile ölçülemeyen işlerde kural olarak maktu hesaplanan vekalet ücretinin, talebin kısmen ya da tamamen reddi durumlarında nasıl hesaplanacağı yönünde düzenleme bulunmamakta iken, "...öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir." cümlesi eklenerek Tarife maddesinin, 5684 sayılı Kanun'un amacına uygun hale getirildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yargı kararının gereklerine uygun olarak hazırlanan dava konusu Tarife maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde yer alan ve 29.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren Tarife ile değiştirilen 6. maddesinin incelenmesi:
    30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 6. maddesinin ilk halinin iptali istemiyle açılana davada Danıştay Sekizinci Dairesinin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararıyla; "il ve ilçe tüketici hakem heyetleri yönünden yapılan incelemede, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70/1. maddesinde, tüketici hakem heyetlerince avukatlık ücreti ödenmesine karar verilemeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinde Tarife'nin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine karar verileceği yolundaki dava konusu Tarife maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, sebze ve meyve hal hakem heyetleri yönünden yapılan incelemede ise, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece avukatlık ücretine hükmedileceği oysa sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin yargısal bir mercii olmadığı, bu nedenle çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekalet ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında da herhangi bir hüküm bulunmadığı" gerekçeleriyle dava konusu Tarife maddesinin yürütmesi durdurulmuştur.
    Ancak; Sekizinci Dairenin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararına karşı taraflarca itiraz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 06.12.2018 tarih ve YD İtiraz No: 2018/648 sayılı kararıyla, "Dava konusu maddenin gerek madde başlığı gerek düzenlendiği yer dikkate alındığında; Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümünün başlığının "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" olduğu ve bu başlık altında düzenlenen tüm ücretlerin vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiği; bu durumda, söz konusu madde açısından incelenecek husus, tüketici hakem heyetleri ya da sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin vekalet ücretine hükmedip hükmedemeyeceği hususu olmayıp; belirlenen avukatlık ücreti miktarının hukukiliğinin incelemesi olduğu dikkate alındığında; davalı idarenin bu husustaki itirazlarının kabulü gerektiği" gerekçesiyle; davalı Barolar Birliği Başkanlığınca yapılan itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bahse konu kararlar üzerine anılan 6. madde; "6502 sayılı Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla il ve ilçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve meyve hal hakem heyetleri nezdinde sunulacak hukuki yardımlar için Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise, 395,00 TL" şeklinde değiştirilmiştir.
    Bu durumda, Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" başlığı altında yapılan düzenlemelerin, vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiği anlaşılmakta olup, 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde 360,00 TL olarak düzenlenen vekalet ücretinin, 2017 yılı enflasyon oranının %11.92 olduğu da dikkate alındığında, %8,8 oranında artış yapılmak suretiyle 395,00 TL'ye yükseltilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde; "(Değişik : 2/5/2001 - 4667/77 md.) Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.
    Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
    İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.
    Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.(Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
    Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." hükmü ile
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" başlıklı 168. maddesinin 1. fıkrasında, "Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler."; 2. fıkrasında, "Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. (...) " hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    1- 29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değişik 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
    30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasının ilk halinde, "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenleme yapıldığı görülmektedir.
    Düzenlemeye karşı Dairemizin 2018/453 esasına kayıtlı olarak açılan davada, Dairemizin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararıyla, 5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 17. fıkrasındaki amir hükümden farklı bir düzenleme getirilerek, talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birinin, maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedileceği öngörülerek 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'ndaki beşte birlik orana uyulmadığı, öte yandan, konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedileceği belirtilerek, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunundaki beşte birlik oranın ise hiç dikkate alınmadığı, bu nedenle 5684 sayılı Kanunun amacına aykırı olarak düzenlenen Tarife maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu Tarife maddesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Dairemiz kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla dava konusu 29.12.2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" Bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrasında değişikliğe gidilerek, "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine Tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun "Sigortacılıkta tahkim" başlıklı 30. maddesinin 17. Fıkrasında, "Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir." kuralına yer verilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu çerçevesinde sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla getirilmiş alternatif bir çözüm yolu olan tahkim yoluna başvurulmasında, diğer bir ifade ile Sigorta Tahkim Komisyonunda takip edilen işlerde, talebi tamamen veya kısmen reddedilenlerin sigorta poliçesinden menfaat temin edenler, sigortalılar olduğu ve bu tür bir başvurunun sigorta şirketlerine karşı yapıldığı hususları ile 5684 sayılı Kanunun madde gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine pozitif bir ayrımcılık yapılarak, talebin kısmen veya tamamen reddedilmesi halinde sigorta şirketleri lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekâlet ücretinin beşte biri olacağı düzenlenmiştir.
    Buna göre, konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde kural olarak Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi olarak hükmedilen vekalet ücretinin, talebin kısmen yahut tamamen reddi durumlarında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 17. fıkrasına uygun olarak nispi ücretin beşte biri oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki düzenleme korunarak "Ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilir." kısmının Dairemiz kararı doğrultusunda madde metninden çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, konusu para ile ölçülemeyen işlerde kural olarak maktu hesaplanan vekalet ücretinin, talebin kısmen ya da tamamen reddi durumlarında nasıl hesaplanacağı yönünde düzenleme bulunmamakta iken, "...öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir." cümlesi eklenerek Tarife maddesinin, 5684 sayılı Kanun'un amacına uygun hale getirildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafından, dava konusu düzenleme ile konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde, Tarife'nin Üçüncü Kısmına göre hesaplanan nispi ücretin asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücretin altında kalması halinde, maktu ücrete mi yoksa maktu ücretin beşte birine mi hükmedileceği konusunda tereddütün giderilmediği ileri sürülmektedir.
    2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin İkinci Kısım İkinci Bölümü'nde, Asliye Mahkemelerinde takip edilen işler için öngörülen maktu ücretin 2.180,00 TL olarak düzenlendiği görülmektedir.
    Uyuşmazlık miktarı 18.165,00 TL'ye kadar olan Sigorta Tahkim Komisyonları'na yapılan başvurularda, Tarife'nin Üçüncü Kısmına göre hesaplanan nispi vekalet ücretinin, 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde Asliye Mahkemelerinde takip edilen işler için öngörülen 2.180,00 TL maktu ücret sınırının altında kaldığı görülmektedir.
    Dava konusu düzenlemede ise, konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmedileceği" yönünde düzenleme yapıldığı görülmektedir.
    Buna göre, konusu para olan veya para ile ölçülebilen işlerde, Asliye Mahkemeleri için öngörülen maktu ücretin altında vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, uyuşmazlık miktarı 18.165,00 TL'ye kadar olan başvurularda, davacı sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler lehine maktu vekalet ücretine hükmedilecektir.
    Ayrıca sadece talebin kısmen veya tamamen reddi hallerine münhasır olmak üzere, sigorta şirketleri lehine vekalet ücretinin beşte birine hükmedileceği 5684 sayılı Kanun'un amir hükmü olduğundan, uyuşmazlık miktarı 18.165,00 TL'ye kadar olan başvurularda, talebin kısmen veya tamamen reddi durumlarında, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin beşte biri oranında sigorta şirketleri lehine vekalet ücretine hükmedilecektir.
    Bu durumda, yargı kararının gereklerine uygun olarak hazırlanan dava konusu Tarife maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

    2- 29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değişik 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde yer alan 6. maddesinin incelenmesi:
    30.12.2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde yer alan 6. maddesinin ilk halinde, "İl ve İlçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve meyve hal hakem heyetleri nezdinde sunulacak hizmetlerde, avukatlık ücreti Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise maktu ücret: 395,00 TL" şeklinde düzenleme yapıldığı görülmektedir.
    Düzenlemeye karşı Dairemizin 2018/453 esasına kayıtlı olarak açılan davada, Dairemizin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararıyla, il ve ilçe tüketici hakem heyetleri yönünden yapılan incelemede, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70/1. maddesinde, tüketici hakem heyetlerince avukatlık ücreti ödenmesine karar verilemeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinde Tarife'nin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine karar verileceği yolundaki dava konusu Tarife maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, sebze ve meyve hal hakem heyetleri yönünden yapılan incelemede ise, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece avukatlık ücretine hükmedileceği oysa sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin yargısal bir mercii olmadığı, bu nedenle çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekalet ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında da herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu Tarife maddesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Dairemiz kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla dava konusu 29.12.2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ekinde yer alan "Avukatlık Ücret Tarifesi"nin Birinci Kısım İkinci Bölümü'nün 6 ncı satırında değişikliğe gidilerek, "6502 sayılı Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla il ve ilçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve meyve hal hakem heyetleri nezdinde sunulacak hukuki yardımlar için Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise, 395,00 TL" şeklinde düzenleme yapılmıştır.

    Davacı, Dairemizin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararı doğrultusunda, dava konusu düzenlemenin 2018 yılı Tarifesi'nden tamamen çıkarılması gerektiğini ileri sürmekte ise de; Dairemizin 10.07.2018 tarih ve E:2018/453 sayılı kararına karşı taraflarca itiraz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 06.12.2018 tarih ve YD İtiraz No: 2018/648 sayılı kararıyla, dava konusu maddenin gerek madde başlığı gerek düzenlendiği yer dikkate alındığında; Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümünün başlığının "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" olduğu ve bu başlık altında düzenlenen tüm ücretlerin vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiği, bu nedenle söz konusu madde açısından yapılacak hukukilik denetiminin, belirlenen avukatlık ücreti miktarıyla sınırlı yapılması gerektiği gerekçesiyle davalı Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı'nca yapılan itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" başlığı altında yapılan düzenlemelerin, vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiği anlaşılmakta olup, 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde 360,00 TL olarak düzenlenen vekalet ücretinin, 2017 yılı enflasyon oranının %11.92 olduğu da dikkate alındığında, %9,72 oranında artış yapılmak suretiyle 395,00 TL'ye yükseltilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Öte yandan, dava konusu Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde yer alan 6. maddesinin ikinci cümlesinde "Ancak üçüncü kısmına göre belirlenecek hizmete konu işin ücreti, maktu ücretin altında ise, 395,00 TL" düzenlemesine yer verilmek suretiyle hizmete konu işin ücretinin maktu ücretin altında kalması halinde hükmedilecek akdi vekalet ücretinin maktu ücrete yükseltildiği anlaşılmaktadır.
    Dairemizin 05.04.2022 tarih ve E:2018/229 K:2022/2405 sayılı; 05.04.2022 tarih ve E:2019/10 K:2022/2406 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava konusu kural hizmete konu işin değerinin üzerinde vekalet ücreti ödenmesine yol açacağı ve hakem heyetine başvuran taraf aleyhine ölçüsüz yükümlülüğe sebebiyet verebileceğinden, dava konusu düzenlemede "hizmete konu işin değeri maktu ücretin altında ise hizmete konu işin değeri kadar" ibaresine yer verilmemesi, başka bir ifadeyle eksik düzenleme bulunması nedeniyle dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 29/12/2018 tarih ve 30640 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile değiştirilen 2018 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin,
    a) "Genel Hükümler" bölümünde yer alan 17. maddesinin 2. fıkrası yönünden DAVANIN REDDİNE, oybirliği ile,
    b) "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde yer alan 6. maddesinde yapılan düzenlemenin "hizmete konu işin değeri maktu ücretin altında ise hizmete konu işin değeri kadar" ibaresine yer verilmemesi nedeniyle İPTALİNE, oybirliği ile; aynı düzenlemede yer alan maktu ücretteki artış oranı yönünden ise DAVANIN REDDİNE, oybirliği ile,

    2. Dava kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin yarısı olan ... TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan... TL'nin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca .... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine; ... TL vekalet ücretinin de davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
    05/04/2022 tarihinde karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi