Esas No: 2021/2152
Karar No: 2022/2404
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 8. Daire 2021/2152 Esas 2022/2404 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/2152 E. , 2022/2404 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2152
Karar No : 2022/2404
DAVACI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin;
"Genel Hükümler" bölümünde yer alan,
11. maddesinin 7. fıkrasının,
13. maddesinin 1. fıkrasının,
14. maddesinin 3. ve 4. fıkrasının,
15. maddesinin 1. fıkrasının,
17. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının,
22. maddesinin,
"Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünde yer alan,
Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 2. maddenin (b) bendi ve 6. maddesinin,
İkinci kısım ikinci bölümünde yer alan 7. maddesinin, 8. maddesinin, 17. maddenin (a) ve (b) bentleri, 21. maddenin (a) ve (b) bentleri, 19. maddenin (a) ve (b) bentleri ile 24. maddenin (b) bendinin,
Üçüncü Kısımda yer alan 8. maddede yapılan değişiklik ile
Maktu ücretlerdeki artış oranının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
DAVACININ İDDİALARI :
Çocukla şahsi münasebetin, borçlunun kusuru nedeniyle icra müdürlüğü aracılığıyla tesis edilmediği durumlarda da borçlunun vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına sebebiyet verildiğinden, Tarifenin 11. maddesinin 6. fıkrasının; maktu ücretin İcra Mahkemeleri yerine, davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmesinin taraflara ölçüsüz bir yükümlülük getirebileceğinden, Tarifenin 13. maddesinin 1. fıkrasının; Asliye Mahkemeleri yerine Ağır Ceza Mahkemeleri için öngörülen maktu ücretin esas alındığından, Tarifenin 14. maddesinin 3. fıkrasının; ceza mahkemelerinde taraf sıfatı bulunmayan Hazine aleyhine hüküm kurulamayacağından, Tarifenin 14. maddesinin 4. fıkrasının; zımmi ret veya gerekçesi yetersiz idari işlemin iptali için açılan davalarda davacının davalı idarenin savunmasının görmeden ya da yeteri kadar inceleyemeden feragat hakkını kullanmaya zorlandığından, Tarifenin 15. maddesinin 1. fıkrasının; avukatlık ücretinin nevi konusunda karışıklığa sebebiyet verildiğinden, Tarifenin 17. maddesinin 2. fıkrasının; Tahkim Kurulundaki işler bakımından avukatın harcadığı çaba, gayret ve emeğin, Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde ilk derecede görülen davalarda harcayacağı çaba, gayret ve emek ile eşdeğer kabul edilemeyeceğinden, Tarifenin 17. maddesinin 3. fıkrasının; aynı emek ve çabanın harcandığı seri davalarda karşı taraf aleyhine ölçüsüz yükümlülük getireceğinden, Tarifenin 22. maddesinin 1. fıkrasının; fahiş olarak belirlenen maktu ücretin, finans kuruluşlarının avukat yerine takip elemanı ile çalışması sonucunu doğuracağı gibi tüketiciye yansıyan dosya masrafını da arttıracağından, "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 2. maddesinin (b) bendinin; “ve benzeri heyetler ya da kurullar” ibaresi ile neyin kastedildiğinin açık olmaması nedeniyle uygulamada karışıklığa neden olacağından, "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesinin; %0,1 den %1 oranına fahiş miktarda artış yapıldığından, "Ücret Tarifesi" bölümünün Üçüncü kısımda yer alan 8. maddesinin; enflasyon oranı üzerinde artış yapıldığından maktu ücret artışlarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Ülkenin ekonomik ve sosyal durumu da dikkate alınarak düzenlenen dava konusu Tarifede avukatın hak edeceği belirtilen ücretler, ülkenin ekonomik koşullarına uygun olduğu gibi, genelde baroların tekliflerini, özelde kamu yararı ve avukatın bilgi ve tecrübesi yanı sıra, harcadığı emek ve mesaisi de dikkate alınarak, Danıştay içtihatları doğrultusunda hukuka uygun olarak hazırlandığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin hazırlanması aşamasında dikkate alınacak esas ve ölçütler konusunda 1136 sayılı Avukatlık Kanununda herhangi bir belirleme yapılmadığından maktu ücretlerdeki artış oranının hukuka uygunluk denetiminde bir yandan objektif bir kriter olan enflasyon oranları dikkate alınırken diğer yandan davalı idareye yasayla verilen takdir yetkisinin ve avukatın emek ve çabasının gözetilmesi, bununla birlikte tarafların hak arama özgürlüğüne yapılan müdahalenin de ölçülü olması gerekmektedir.
Buna göre, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02.12.2020 tarih ve E:2019/824 K:2020/2813 sayılı bozma kararındaki gerekçeler doğrultusunda, Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar ve Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrette bir önceki Tarifeye göre %10 oranında artış yapıldığı ve bu oranın makul olduğu anlaşılmakta ise de; 2016 yılı Tarifesine geçişte bahsi geçen düzenlemelerdeki artış oranı, Dairemizin bozma üzerine vermiş olduğu 05.04.2022 tarih ve E:2021/2151 K:2022/2403 sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğinden dava konusu 2017 yılı Tarifesinde belirtilen maktu ücretlerin de yeniden belirlenmesi gerekeceğinden, söz konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline; dava konusu Tarifenin diğer maktu ücret kalemlerinde gerçekleşen artış oranlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 2017 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Genel Hükümler" Bölümünde yer alan 11. maddesinin 7. fıkrasının, 13. maddesinin 1. fıkrasının, 14. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 15. maddesinin 1. fıkrasının, 17. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 22. maddesinin 1. fıkrasının ve "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 2. maddesinin (b) bendi ile 6. maddesinin, İkinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 7. maddesinin, 8. maddesinin, 17. maddesinin (a) ve (b) bentlerinin, 19. maddesinin (a) ve (b) bentlerinin, 21. maddesinin (a) ve (b) bentlerinin, 24. maddesinin (b) bendinin, Üçüncü Kısımda yer alan 8. maddesinin ve maktu ücretlerdeki artış oranının iptali istemiyle açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 09/10/2018 tarih ve E:2017/1257, K:2018/5478 sayılı karar; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/12/2020 tarih ve E:2019/824, K:2020/2813 sayılı kararıyla, Avukatlık Ücret Tarifesi Bölümünün Birinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 6. maddesi ile maktu ücretlerdeki artış oranının iptaline ilişkin kısmı yönünden bozulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine göre Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, temyiz incelemesi sonucu bozulan kararlar üzerine Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının kararlarına uyulması mecburi olduğundan anılan Kurul kararında belirtilen gerekçeyle bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin; "Genel Hükümler" bölümünde yer alan, 11. maddesinin 7. fıkrasının, 13. maddesinin 1. fıkrasının, 14. maddesinin 3. ve 4. fıkrasının, 15. maddesinin 1. fıkrasının, 17. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 22. maddesinin; "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünde yer alan, Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 2. maddenin (b) bendi ve 6. maddesinin, İkinci kısım ikinci bölümünde yer alan 7. maddesinin, 8. maddesinin, 17. maddenin (a) ve (b) bentleri, 21. maddenin (a) ve (b) bentleri, 19. maddenin (a) ve (b) bentleri ile 24. maddenin (b) bendinin, Üçüncü Kısımda yer alan 8. maddede yapılan değişiklik ile maktu ücretlerdeki artış oranının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 09/10/2018 tarih ve E:2017/1257 K:2018/5478 sayılı kararıyla, dava konusu Tarife'nin "Genel Hükümler" Bölümünde yer alan 13. maddesinin 1. fıkrasının, 17. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 22. maddesinin 1. fıkrasının, "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 6. maddesinin ve maktu ücretlerdeki artış oranının iptaline, "Genel Hükümler" Bölümünde yer alan 11. maddesinin 6. fıkrası, 14. maddesinin 3. ve 4. fıkraları, 15. maddesinin 1. fıkrası, "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 2. maddesinin (b) bendi, "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün İkinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 7. maddesi, 8. maddesi, 17. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 19. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 21. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 24. maddesinin (b) bendi ve Üçüncü Kısmında yer alan 8. maddesi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemiz kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02.12.2020 tarih ve E:2019/824 K:2020/2813 sayılı kararı ile dava konusu Tarife'nin "Genel Hükümler" Bölümünde yer alan 11. maddesinin 6. fıkrası, 13. maddesinin 1. fıkrası, 14. maddesinin 3. ve 4. fıkraları, 15. maddesinin 1. fıkrası, 17. maddesinin 2. ve 3. fıkraları, 22. maddesinin 1. fıkrası, "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 2. maddesinin (b) bendi, "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün İkinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 7. maddesi, 8. maddesi, 17. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 19. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 21. maddesinin (a) ve (b) bentleri, 24. maddesinin (b) bendi ve Üçüncü Kısmında yer alan 8. maddesine ilişkin kısımları onanarak kesinleşmiş, dava konusu Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan 6. maddesi ile maktu ücretlerdeki artış oranının iptaline ilişkin kısmı yönünden Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 09/10/2018 tarih ve E:2017/1257 K:2018/5478 sayılı kararında, dava konusu Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Birinci Kısım İkinci Bölümünün 6. maddesinde yer alan düzenleme, il ve ilçe tüketici hakem heyetleri ile sebze ve meyve hal hakem heyetleri yönünden ayrı ayrı ele alınarak; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. maddesinin 1. fıkrasında, tüketici hakem heyetlerince avukatlık ücreti ödenmesine karar verilemeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinde avukatlık ücretine karar verileceği yolundaki dava konusu Tarife maddesinde hukuka uyarlık görülmediği; vekil ile takip edilen davalarda mahkemelerce avukatlık ücretine hükmedileceği, sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin ise yargısal bir mercii olmadığı, bu nedenle çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekalet ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında da herhangi bir hüküm bulunmadığı, öte yandan dava konusu tarife maddesinde yer alan, "ve benzeri heyetler ya da kurullar" ibaresi yönünden ise, söz konusu maddenin hangi heyet ya da kurulları kapsadığı hususunda açıklık bulunmadığından belirlilik ilkesine ve hukuka aykırı olduğu; maktu ücretlerdeki artış oranı yönünden ise; dava konusu 2017 yılı Tarifesi'nde, bir önceki Tarife'ye göre ortalama %10 oranında artış yapıldığı ve bu oranın makul olduğu anlaşılmakta ise de; 2016 yılı Tarifesi'ne geçişte maktu ücretlerde yapılan artışların Dairemizin 02/10/2018 tarih ve E:2015/15049, K:2018/5104 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, dava konusu 2017 yılı Tarifesi'nde yer alan maktu ücretlerin de yeniden belirlenmesi gerektiğinden, söz konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02.12.2020 tarih ve E:2019/824 K:2020/2813 sayılı kararında ise; "Avukatlık Ücret Tarifesi" Birinci Kısım İkinci Bölümünün 6. maddesinde yer alan düzenleme yönünden, dava konusu maddenin gerek madde başlığı gerek düzenlendiği yer dikkate alındığında; Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümünün başlığının "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" olduğu ve bu başlık altında düzenlenen tüm ücretlerin vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiğinin anlaşıldığı, bu durumda, söz konusu madde açısından incelenecek hususun, tüketici hakem heyetleri ya da sebze ve meyve hal hakem heyetlerinin vekalet ücretine hükmedip hükmedemeyeceği hususu olmayıp; belirlenen avukatlık ücreti miktarının hukukiliğinin incelenmesi olduğu, Dairece bu maddenin, belirtilen hususlar bakımından incelenmesi gerekirken, il ve ilçe tüketici hakem heyetleri ile sebze ve meyve hal hakem heyetleri tarafından vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle verilen iptal kararında hukuki isabet bulunmadığı; maktu ücretlerdeki artış oranı yönünden, Daire kararında sözü edilen Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/10/2018 tarih ve E:2015/15049, K:2018/5104 sayılı kararının maktu ücretlerin artış oranlarının iptaline ilişkin kısmı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/12/2020 tarih ve E:2019/1027, K:2020/2808 sayılı kararı ile bozulduğundan, bozma kararı üzerine oluşan duruma göre bu davada da yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Yasanın 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında ise; İdare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmamıştır.
Buna göre, dava konusu Tarifenin maktu ücretlerdeki artış oranının iptali istemi yönünden, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde; "(Değişik : 2/5/2001 - 4667/77 md.) Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.
Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.
Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.(Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." hükmü ile
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" başlıklı 168. maddesinin 1. fıkrasında, "Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler."; 2. fıkrasında, "Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. (...) " hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesinde, avukatlık asgari ücret tarifesinin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından tüm baroların teklifleri göz önüne alınarak hazırlanması ve yürürlüğe girmesi aşamasına ilişkin usul hükümleri belirlenmiş ise de; tarifenin hazırlanması aşamasında dikkate alınacak esas ve ölçütler konusunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır.
Avukatlık asgari ücret tarifesinin hazırlanması konusunda Türkiye Barolar Birliğine tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden avukatın, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde öngörülen emek ve mesaisinin dikkate alınmasının yanısıra, kişilerin hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte düzenlemelere de yer verilmemesi gerekmektedir.
a) Dava konusu Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümü Birinci Kısım İkinci Bölümünün 6. maddesinde yer alan düzenleme yönünden yapılan inceleme:
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin dava konusu edilen "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümde yer alan 6. maddesinde, "İl ve ilçe tüketici hakem heyetleri, sebze ve meyve hal hakem heyetleri ve benzeri heyetler ya da kurullar nezdinde sunulacak hizmetlerde, hizmete konu işin değerinin %12'sinden aşağı olmamak üzere. Ancak hizmete konu işin değeri maktu ücretin altında ise hizmete konu işin değeri kadar 360,00 TL" hükmü yer almaktadır.
Tarife'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün Birinci Kısım, İkinci Bölümü'nde "İş takibi konusundaki hukuki yardımlarda ödenecek ücret" başlığı altında yapılan düzenlemelerin ise, vekil ile müvekkil arasındaki akdi ilişkiye dayanan akdi vekalet ücretini içerdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki gerekçe doğrultusunda dava konusu düzenlemeyle belirlenen avukatlık ücreti miktarının hukukiliğinin incelenmesi gerekmektedir.
Dava konusu düzenlemeye ilk kez 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer verilmiş ve maktu ücret 250,00 TL olarak belirlenmiştir. 2014, 2015 ve 2016 yılı Tarifelerinde yer alan düzenlemelere karşı herhangi bir dava açılmamış olup ilk defa 2017 yılı Tarifesinde yer verilen düzenlemeye karşı dava açılmıştır.
Artış oranları incelendiğinde ise, 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir önceki yıl Tarifesine göre herhangi bir artış gerçekleştirilmediği, 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde, %30 oranında artış yapılarak "325,00 TL" şeklinde düzenlendiği, 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde ise, bir önceki yıl Tarifesiyle belirlenen "325,00 TL" maktu ücrete %10,76 oranında artış yapılarak "360,00 TL"ye yükseltildiği anlaşılmaktadır.
2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine karşı açılan davada, Dairemizin 02.10.2018 tarih ve E:2015/15049 K:2018/5104 sayılı kısmen iptal kısmen ret kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02.12.2020 tarih ve E:2019/1027 K:2020/2808 sayılı kararı ile maktu ücretlerdeki artış oranına ilişkin verilen iptal kararı yönünden bozulmuş diğer kısımlar yönünden ise onanarak kesinleşmiştir. Bozma kararında yer verilen gerekçeler doğrultusunda yeniden yapılan incelemede ise, Dairemizin 05.04.2022 tarih ve E:2021/2151 K:2022/2403 sayılı kararı ile 2016 yılı Tarifesinde yer alan maktu ücretlerde bir önceki yıl Tarifesine göre %33,33 ve bu oranın altında yapılan artışların hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Buna göre, 2016 yılı Tarifesinde gerçekleştirilen %30 oranındaki artış, Dairemizin yukarıda bahsi geçen kararı ile hukuka uygun bulunduğu, 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde ise 360,00 TL olarak düzenlenen vekalet ücretindeki %10,76'lık artış oranının da 2016 yılı enflasyon oranının yıllık %8,53 olduğu dikkate alındığında, makul düzeyde kaldığı anlaşıldığından dava konusu maktu vekalet ücretine ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
b) Maktu Ücretlerdeki Artış Oranı Yönünden Yapılan İnceleme:
Dava konusu 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümünde yer alan maktu ücretlerdeki artış oranlarına bakıldığında, bazı kısımlarda hiç artış gerçekleştirilmezken genel olarak artışların %10 oranında kaldığı, "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlıklı İkinci Kısım İkinci Bölümün 23. satırında yer alan "Uyuşmazlık Mahkemesindeki davalar için:1.800,00 TL" düzenlemesi yönünden ise %33,33'lük bir artışın yapıldığı anlaşılmaktadır.
21/12/2015 gün ve 29569 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine karşı açılan davada, Dairemizin 02.10.2018 tarih ve E:2015/15049 K:2018/5104 sayılı kısmen iptal kısmen ret kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02.12.2020 tarih ve E:2019/1027 K:2020/2808 sayılı kararı ile maktu ücretlerdeki artış oranına ilişkin verilen iptal kararı yönünden bozulmuş diğer kısımlar yönünden ise onanarak kesinleşmiştir. Bozma kararında yer verilen gerekçeler doğrultusunda yeniden yapılan incelemede ise, Dairemizin 05.04.2022 tarih ve E:2021/2151 K:2022/2403 sayılı kararı ile 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin; "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlıklı İkinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan; a) "5. İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için 600,00 TL" düzenlemesi yönünden, bir önceki tarife olan 2015 yılı Tarifesine kıyasla %100 oranında; b) "11. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için: 1.800,00 TL" ve c) "13. Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için:1.800,00 TL" şeklindeki düzenlemeler yönünden ise bir önceki 2015 yılı Tarifesine kıyasla %63,63 oranında artış gerçekleştirildiği anlaşıldığından, belirtilen maktu ücretlerdeki artış oranının ülkenin ekonomik ve sosyal durumu, avukatların davanın görümü sırasında harcadığı çaba, gayret ve emek ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca hukuka uygun bulunan oranın (%33,33) oldukça üzerinde gerçekleştirildiği ve bu artış oranlarının hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğu sonucuna varılarak iptaline karar verilmiştir.
Dava konusu 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısım İkinci Bölümünde ise, "5. İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için: 600,00 TL" , "13. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için: 1.980,00 TL" ve 15. Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için:1.980,00 TL" şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için öngörülen maktu ücrette bir önceki Tarifeye göre hiç artış yapılmadığı, Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar ve Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrette ise bir önceki Tarifeye göre %10 oranında artış yapıldığı anlaşılmakta ise de; 2016 yılı Tarifesine geçişte bahsi geçen düzenlemelerdeki artış oranı, Dairemizin 05.04.2022 tarih ve E:2021/2151 K:2022/2403 sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğinden ve dava konusu 2017 yılı Tarifesinde belirtilen maktu ücretlerin yeniden belirlenmesi gerekeceğinden, söz konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan dava konusu 2017 yılı Tarifesinin "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlıklı İkinci Kısım İkinci Bölümün 23. satırında yer alan "Uyuşmazlık Mahkemesindeki davalar için:1.800,00 TL" düzenlemesi yönünden bir önceki yıl Tarifesine göre %33,33'lük bir artışın yapıldığı görülmekte ise de; avukatın emeği ve çabası, yapılan işin niteliği ve önemi dikkate alınarak davalı idarenin takdir yetkisi çerçevesinde gelişen ekonomik refahtan avukatların pay alması amacına yönelik olduğu anlaşılan dava konusu düzenlemede, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02.12.2020 tarih ve E:2019/1027 K:2020/2808 sayılı kararı da dikkate alındığında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünde yer alan diğer maktu ücretlerde yapılan artış oranları ise, hiç artış yapılmayan kısımlar haricinde %6,66 ila %11 aralığında değişkenlik gösterdiğinden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan her ne kadar 11.02.2017 tarih ve 29976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair 6771 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle 2709 sayılı Kanuna (T.C. Anayasası) eklenen Geçici 21. maddenin E bendi, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa Değişikliği Referandumunun kabul edilmesiyle birlikte yürürlüğe girerek askeri mahkemeler kapatılmış ise de; dava konusu Tarifenin yürürlüğe girdiği 02.01.2017 tarihinde askeri mahkemelerin faaliyette olduğu, dava konusu Tarifenin askeri mahkemelerde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrete ilişkin düzenlemesiyle ilgili 16.04.2017 tarihinden sonra da yıl sonuna kadar herhangi bir değişiklik yapılmadığı ancak 2018 yılı Tarifesinde söz konusu düzenlemeye yer verilmediği, bahsi geçen düzenlemenin 2017 yılı Tarifesinin yürürlükte olduğu dönem itibarıyla uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu Tarifede yer alan askeri mahkemelerde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrete ilişkin artış oranı yönünden hukuka uygunluk denetimi yapılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" Bölümü Birinci Kısım İkinci Bölümünün 6. maddesi yönünden DAVANIN REDDİNE, oybirliği ile,
2. Dava konusu 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret" başlıklı İkinci Kısım İkinci Bölümünde yer alan;
a) "5. İcra Mahkemelerinde takip edilen ceza işleri için: 600,00 TL"
b) "13. Çocuk Mahkemelerinde takip edilen davalar için: 1.980,00 TL"
c) "15. Askeri Mahkemelerde takip edilen davalar için:1.980,00 TL" şeklindeki düzenlemelerin maktu ücretlerdeki artış oranı yönünden İPTALİNE, oybirliği ile,
3. Dava konusu 02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünde yer alan diğer düzenlemelerdeki maktu ücretlerdeki artış oranı yönünden DAVANIN REDDİNE, oybirliği ile,
4. Dava kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam .. TL yargılama giderinin yarısı olan … TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına; diğer yarısı olan … TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. İlk aşamada taraflara karşılıklı olarak vekalet ücretine hükmedildiğinden bu aşamada hükmedilmemesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde taraflara iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
05/04/2022 tarihinde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.