Esas No: 2020/1809
Karar No: 2022/2209
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 4. Daire 2020/1809 Esas 2022/2209 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/1809 E. , 2022/2209 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1809
Karar No : 2022/2209
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Elektrik Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle resen tarh edilen 2015/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının 2014 ve 2015 hesap dönemlerinde beyan ettiği çok yüksek cirolara ulaşabilecek yeterli sermaye, ekip ve ticari organizasyona sahip olmaması, davacının çok yüksek tutarlarda satış rakamı beyan etmesine karşın cüzi miktarda ödenecek verginin çıkması, ödenmesi gereken verginin de çok cüzi bir miktarının ödenmiş olması, ilgili dönemlerde verilen Ba-Bs bildirimleri arasında uyumsuzluk olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların komisyon karşılığı düzenlendiği sonucuna varıldığından, davacı adına yapılan davaya konu üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırlan kısmı yönünden ise, tekerrüre dayanak cezanın 2011/04 dönemine ilişkin kesilen vergi ziyaı cezası olduğu, söz konusu cezanın iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla söz konusu ceza yönünden davanın reddine karar verildiği ancak bu kararın Danıştay da temyiz aşamasında olduğu anlaşıldığından, tekerrüre dayanak vergi ziyaı cezasının henüz kesinleşmediği dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanması için yasal şartlar gerçekleşmediği görüldüğünden, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu ihbarnamede, davacının savunma yapabilmesini mümkün kılacak şekilde, tekerrürü gerektiren ve 366. maddede öngörülen dayanaklar somut olarak gösterilmediği gibi, vergi ziyaı cezalarının neden artırılarak kesildiği hususunda herhangi bir açıklamaya da yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu vergi ziyaı cezasının yüzde elli oranında artırılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde geçici verginin aslına ilişkin ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tekerrür" başlıklı 339. maddesinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının ise yüzde yirmibeş oranında arttırılmak suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Buna göre, tekerrür hükümleri uygulanabilmesi için tekerrür hükmünün uygulanacağı sonraki eylemin, ilk eylem için kesilen cezanın kesinleşme tarihini takip eden yılın başından sonra gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, tekerrüre esas alınan cezanın 2011/4 dönemine ilişkin olduğu ve 16/12/2014 tarihinde tebliğ edilerek yasal süresi içerisinde 15/01/2015 tarihinde kesinleştiği, dava konusu cezaların ise 2014, 2015 yıllarına ilişkin olduğu dikkate alındığında, somut olayda tekerrür şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmış olup, Vergi Dava Dairesi kararının vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımlarına dair hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, geçici vergi aslına ilişkin kısmının üye ... ve ...'in karşı oyu ile oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak artırılan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının üye ...'ın karşı oyu ile oyçokluğuyla yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10'unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın "geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine" karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile aksi yöndeki Mahkeme kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.
(XX) KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.