Esas No: 2019/10939
Karar No: 2020/6600
Karar Tarihi: 21.12.2020
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme - Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme - Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10939 Esas 2020/6600 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/10939 E. , 2020/6600 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2019 tarih ve 2018/234 - 2019/29 sayılı kararı
Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet, Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1-Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından TCK"nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
2-Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet suçundan TCK"nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararına ilişkin istinaf
başvurularının CMK’nın 279. maddesi uyarınca reddi,
3-TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine
dair hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1-Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet ve terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan TBMM Başkanlığı ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa müsnet suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakları bulunmayan TBMM Başkanlığı ve T.C. Cumhurbaşkanlığının bu suçlar yönünden davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, katılan vekillerinin temyiz taleplerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanık hakkında müsnet suçlardan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; katılanlar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak ayrıca TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. fıkrasının 6. bendinden “TCK 58/6 maddesindeki hüküm karşısında” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.