Özet:

2016 yılında bir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanığın, maktule silahla tehdit ettiği ve kasten öldürdüğü suçu tespit edilmiştir. Ancak Adli Tıp Genel Kurulunun, sanığın akıl hastalığı olan hezeyanlı bozuklukla mücadele ettiği yönündeki raporu nedeniyle, sanığın cezai sorumluluğuna müessir olacak şekilde hareket serbestisini ortadan kaldıracak mahiyette bir hasta olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle, sanığa ceza verilmeyeceği ve yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararda, TCK'nun 32/1, CMK'nun 223/3-a ve TCK'nun 57, 54. maddeleri uyarınca hareket edildiği belirtilmektedir.
Kanun maddelerinin detaylı açıklaması:
- TCK'nun 32/1 maddesi: \"Kişi, kendisini veya başkasını tanınmayacak hale getirecek veya hareketlerini yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak derecede sarhoş veya uyuşturucu veya benzeri madde almış veya başka bir nedenle akıl hastalığı veya zeka geriliği hali içinde iken gerçekleştirdiği fiil ile cezai sorumluluğa bağlılık yaratmaz.\"
- CMK'nun 223/3-a maddesi: \"Tehdit suçu işlenmiş olması ve tutuklama tedbirinin ancak koruma veya kaçma şüphesiyle uygulanma sebebinin ortadan kalkmış olması halinde, özgürlüğü kısıtlayıcı tedbir kararı verilemez.\"
- TCK'nun 57. maddesi: \"Ceza infaz kurumlarında ve tutukevlerinde, normal şartlarda tehlikeli sanıklar ile birlikte başka sanıkları veya hükümlüleri barındırmamakla birlikte, iş ve görev bitimlerinde dışarıya çıkarabilirler.\"
- TCK'nun 54. maddesi: \"Mahkûmiyet kararından sonra, mahkûmiyet hükmü gereğince yapılacak bütün işlemler ile fiillerin kesin sonuçlarının ortadan kalkmasına kadar hükümlünün cezası infaz olunur.\"