Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/24614
Karar No: 2019/23161
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/24614 Esas 2019/23161 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/24614 E.  ,  2019/23161 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesine haklı bir neden olmada son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanlarından hareketle davacının Mayıs-Ekim ayları arasında ara dinlenme süreleri düşüldükten sonra günde 10 saat çalıştığı ve haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
    Ne var ki; tanık beyanlarına göre davacının Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında ve Eylül ayının ilk 15 gününde fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Buna karşın hesaplamanın Mayıs -Ekim arası ( Mayıs ve Ekim ayları da dahil ) yapılması hatalıdır.
    Öte yandan, taraf tanıklarının anlatımından davacının ara dinlenme süreleri dahil belirtilen aylarda günde 10 saat diğer aylarda günde 8 saat çalıştığı sonucuna varılmaktadır.
    Şu halde, davacının günde 10 saat çalıştığı aylarda 1 saat ara dinlenme süresi düşülerek haftanın 6 günü çalışması sonucu haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı; diğer aylarda ise 1 saat ara dinlenme süresi düşülerek haftanın 6 günü fazla çalışma yapmadan çalıştığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davacının Haziran,Temmuz, Ağustos aylarında ve Eylül ayının ilk 15 günü haftanın 6 günü 1 saat ara dinlenme ile çalışarak haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulüne göre hesaplama yapılması gerekirken Mayıs-Ekim ayları arasında ( Mayıs ve Ekim ayı dahil) ara dinlenme süresi düşüldükten sonra günde 10 saat çalıştığı kabul edilerek hafada 15 saat fazla çalışma yaptığının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, dosyada ıslah talebi bulunmayıp dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00 TL fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi raporunda ise 4.949,10 TL net fazla çalışma alacağı hesaplanmış ve tanık beyanları ile hesaplama yapılması nedeniyle hesaplamadan %30 indirim yapılması gerektiğinin kabulü halinde hüküm altına alınması gereken alacak miktarının 3.464,37 TL olduğu açıklanmıştır. Ne var ki; Mahkemece, fazla çalışmanın ne kadar kabul edildiği, hesaplamanın tanık anlatımlarına dayalı olması nedeniyle hesaplamadan hakkın özünü zedelemeyecek oranda bir indirim yapılması gerektiğinin kabul edilip edilmediği gerekçede açıklanmadan bir başka deyişle, kabul edilen fazla çalışma miktarına ilişkin bir tespit yapılmadan taleple bağlı hüküm kurulmak ile yetinilmiştir. Bu husus da infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan doğru bulunmamıştır.
    Mahkmece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi