17. Ceza Dairesi 2019/5214 E. , 2019/10546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ...’e karşı hırsızlık suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk ...’ın müştekiler ..., ..., ..., ..., ...’e karşı hırsızlık suçlarından üzerine atılı suçların 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 142/1-e, 143 maddelerinde düzenlenen suçlara uyduğu, bu suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2, 67/4 maddesinde öngörülen 15 yıllık uzamış dava zamanaşımı süresinin, suçların işlendiği 17.12.2009, 18.12.2009, 21.12.2009 tarihlerinden itibaren henüz geçmediğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamede atılı suçların zamanaşımına uğradığından bahisle suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davalarının düşürülmesi gerektiğine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
I)Sanık ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ...’e yönelik hırsızlık suçları nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’ya yönelik hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)31.12.2009 tarihli olay yerini gösterir krokide müştekinin evinin çevresinde başka ev olmadığı ve araçların park edildiği yerin müştekinin evinin önü olması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun araçların aynı müştekiye ait olduğunu tahmin edebilecek durumda olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında suça sürüklenen çocuğun aynı mağdura karşı bir suç işleme kararı kapsamında eylemlerini gerçekleştirdiğinin anlaşılmasına göre, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) 5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “Orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait olduğunu tahmin edebilecek durumda olduğu iki minibüsünden hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesini ihlal eden sanığın eylemine 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek, temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.