19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4258 Karar No: 2020/3123 Karar Tarihi: 05.05.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4258 Esas 2020/3123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, bir nakil aracının kullanımı sırasında 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz başvurusunu değerlendirdi. Daire, nakil aracının iadesine ilişkin mahkeme kararının müsadere davası bakımından yerinde olduğunu belirterek onanmasına karar verdi. Ancak, sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararının temyizi sırasında, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile eklenen düzenlemelerin sanık lehine hükümler içermesi nedeniyle yasal koşulların saptanması ve uygulanması gerektiğine karar verdi. Bu konuda yerel mahkeme görevli olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verildi. Kararda, 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve 5237 Sayılı TCK'nin 54. maddesi yer aldı. Ayrıca, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi de detaylı bir şekilde açıklandı.
19. Ceza Dairesi 2019/4258 E. , 2020/3123 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel Mahkemece, mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kanun"un 13. ve 5237 sayılı TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, nakil aracı hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmününde ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tükenmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle; 1)Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyizen yapılan incelemede; Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, MÜSADERE DAVASI BAKIMINDAN VERİLEN HÜKMÜN ONANMASINA, 2)Sanık hakkında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan temsicisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.