Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/947 Esas 2018/1655 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/947
Karar No: 2018/1655

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/947 Esas 2018/1655 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, yönetim planı ve yasa hükümlerine aykırı olarak yapılan toplantıları gerekçe göstererek, kararların iptal edilmesi ve yönetici atanması talebinde bulunmuştur. Mahkeme, iptal edilen toplantılarla ilgili davaların zaman aşımından reddedilemeyeceğine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı vererek, davanın süre yönünden reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bozma kararına uymuş ancak gerekli düzeltmeleri yapmadan davanın tümden reddine karar vermiştir. Bu nedenle Yargıtay, kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 35
- Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) Madde 33, Madde 34, Madde 43
20. Hukuk Dairesi         2017/947 E.  ,  2018/1655 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde, 11.07.2010 ve 15.08.2010 tarihlerinde yapılan toplantıların yasa ve yönetim planı hükümlerine aykırı olarak yapıldığı ve bu nedenle yoklukla butlan olduğu, yok hükmündeki toplantıların iptaline karar verilmesi ve yönetici atanması istenilmiş, birleşen dava dosyasında ise 26.06.2011 tarihinde yapılan toplantının yasa ve yönetim planı hükümlerine aykırı olması nedeni ile iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/2699 Esas, 2015/9652 Karar sayılı ilamı ile “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak; iptale konu 11.07.2010 tarihli kat malikleri kurul kararı, hazirun cetvelinden davacıların iptale konu 11.07.2010 tarihli toplantıya katıldıkları ve iptale konu toplantıda alınan kararlar incelendiğinde yok hükmünde olmasını veya mutlak butlanla hükümsüz sayılmasını gerektiren bir neden de bulunmadığından, 11.07.2010 tarihli toplantı yönünden 1 aylık süre içerisinde açılmadığı gözetilerek süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kararın iptali şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.“ denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava, 11/07/2010 ve 15/08/2010 tarihli genel kurul kararlarının iptali ile siteye yönetici atanması, birleşen dava ise 26/06/2011 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
    Şöyle ki;
    Mahkemece bozma öncesi kararında “... sitesinin 11/07/2010 tarihli genel kurul kararı ile 15/08/2010 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline, davacıların siteye yönetici atanması istemlerinin reddine, “birleşen dava dosyasındaki davanın kabulü ile davaya konu onur sitesinin 26/06/2011 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline,” karar verilmiştir.
    Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 18. Hukuk Dairesince bozma ilamında sadece 11.07.2010 tarihli genel kurul toplantısı için davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş ve sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına hükmedilmiştir. Bozma sonrası ise mahkemece davaların tümden reddine yönelik hüküm kurması usuli kazanılmış hakkın ihlaline yönelik olup mahkemece bozma öncesi hükümler ve bozma nedeni yapılan hüküm dikkate alınarak yeni bir karar oluşturulması gerekirken bozma ilamındaki hususlar tam ve eksiksiz yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.