8. Ceza Dairesi 2019/11897 E. , 2019/14551 K.
"İçtihat Metni"Hakaret ve muhtelif suçlardan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/05/2018 tarihli ve 2017/40048 soruşturma, 2018/19011 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Konya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/07/2018 tarihli ve 2018/3774 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde Bursa ilinde 04/07/2017 tarihinde bir polis memuru ve bir avukatın şehit edilmesi haberine ilişkin olarak yapılan paylaşımın altına, "Polise ne görmezden gelsin adam avukatı vuracakmış vursun icra işine bakan avukat haketmiştir zaten" şeklinde yorum yaptığı anlaşılmakla, şüphelinin eylemine ilişkin dellilerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.01.2019 gün ve 2018/17253 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2019 gün ve KYB/2019-9518 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hakaret, suç işlemeye alenen tahrik etme, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkı kanunlara uymamaya tahrik etme suçlarından şüpheli hakkında yapılan şikayet üzerine, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.05.2018 tarihli, 2017/40048 soruşturma no, 2018/19011 karar nolu kararıyla ‘‘Facebook sosyal paylaşım sitesinde yukarıda adı geçen şüphelinin bir habere yaptığı "Polise ne görmezden gelsin adam avukatı vuracakmış vursun icra işine bakan avukat haketmiştir zaten" şeklindeki yorum ile ilgili şüphelinin müsnet suçları işlediğine dair Konya Barosunca suç duyurusunda bulunulmuş ise de,
Her ne kadar sözkonusu paylaşımın insani ve vicdani yönden etik olmasa da TCK.nın anlamında müsnet suçların yasal unsurlarını oluşturmadığından’’ bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK.nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Savcısı elde edilen delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa dava açacak, aksi durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir. Aksi durumun kabulü her ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmasını gerektirir ki bu kabul, lekelenmeme hakkıyla bağdaşmayacak ve kanunun ruhuna uygun düşmeyecektir.
Bu açıklamalar ışığında; soruşturmaya konu olayda, Türk Ceza Kanununda tanımlanan herhangi bir suçu oluşturmayan ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken sözlerle ilgili olarak, dosya kapsamına uygun gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile bu karara yönelik itirazın reddine dair verilen karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan,
Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği, açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 09.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.