14. Hukuk Dairesi 2015/13534 E. , 2018/3356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, mülkiyeti davalı ... adına kayıtlı 191 ada 286 parsel sayılı 9295 m2 miktarlı taşınmazda davacı tarafından yapılmış bina için 2981/3290 sayılı Kanuna göre 400 m2"lik yer için verilmiş tapu tahsis belgesi bulunduğunu, ıslah imar uygulaması yapıldığını, taşınmazın konut alanında kaldığını, 716 ada 2 no"lu parsel olduğunu, davacının dava konusu taşınmazı babası ..."den devraldığını, 1983 yılından beri davcı ve babası tarafından kullanıldığını, tapu tahsis belgesinin bedelinin ödendiğini davacıya başka yerden herhangi bir tahsis yapılmadığını, dava konusu yerin kamu hizmetine de ayrılmadığını belirtmek, 716 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, değerin düşük gösterildiğini, dava konusu taşınmazın imar planında konut alanı olarak gösterilmiş olmasının imar ıslah çalışmalarının tamamlandığı anlamını taşımayacağını, binaya yasal nitelik kazandırmayacağını öncelikle taşınmazın imar hükümlerine göre hukuki niteliğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 716 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile tapu tahsis belgesi gereğince davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah imar planlarının yapılmış olması,
- İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması,
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında şuyulandırmaya tabi tutulan parsellerden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir.
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/c-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince bakıldığında;
Dava konusu 716 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, 400 m2 tek katlı kargir bina niteliği ile 01.04.2005 tarihinde itiraz sonucu Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu beyanlar hanesinde; "haritasında- numaralı 400 m2 yüzölçümlü gecekondu için ... adına tapu tahsis belgesi vardır" belirtmesinin bulunduğu, bu belirtmenin 14.09.2012 tarih ve 2713 yevmiye numaralı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 11.11.2014 tarih, 6550 sayılı yazısında; Dava konusu İskele Mahallesi 716 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uygulamasının ve 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah imar planlarının yapılmadığı, davacı ..."a dava konusu parsel dışında başka bir taşınmazın tahsis edilmediği, parselin oluşturulması sırasında 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Kanunun 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payının kesilmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Şu duruma göre, dava ancak tapu tahsis belgeli taşınmazın bulunduğu yerde imar-ıslah uygulaması yapıldıktan ve yukarıda sayılan ilkelere göre gerekli diğer şartlar oluştuktan sonra kabul edilebilir. Belirtilen yasal şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.