Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6244 Esas 2010/1393 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6244
Karar No: 2010/1393
Karar Tarihi: 29.03.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6244 Esas 2010/1393 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6244 E.  ,  2010/1393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    ...ve Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.07.2009 gün ve 333/227 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilen 268 ada 9 parselin tapu kaydının iptaliyle miras bırakanı ...mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün, esası ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddeleri gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu 268 ada 9 parsele ait kadastro tutanağında; senetsizden, malikinin kim olduğunun kesin olarak bilinemediği muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşılmakla 3994,89 m2 yüz ölçümünde ve bahçe niteliğiyle 29.06.2006 tarihinde Hazine adına tespit edildiği, tutanağının itirazsız olarak 13.09.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, dosya içindeki veraset ilamında yazılı bulunan ve davacı dışında kalan diğer mirasçıların yargılama sırasında usulüne uygun olarak davaya muvafakat ettiklerini beyan edip dava koşulu yerine getirildiğine, dava konusu taşınmazın öncesinde davacının miras bırakanı Halil Can ve öldüğü 1946 yılından kadastro tespit tarihine kadar mirasçıları tarafından 20 yılı aşkın süreyle koşullarına uygun olarak zilyet ve tasarruflarında bulunduğu yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından beyan edildiğine, dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri tasarruf edilen kıraç kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu uzman ziraatçi bilirkişi tarafından raporunda gerekçeli olarak açıklandığına, uyuşmazlığın niteliğine göre gerekli araştırma ve incelemeler yapıldığına göre, davanın
    kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine temsilcisinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisinin hükmün yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; HUMK.nun 416, 423 ve 426. maddelerine göre; davada haklı çıkan taraf lehine keşif, davetiye gibi yargılama giderlerine re’sen hükmedilir.Mahkeme, davada haksız çıkan tarafı kendiliğinden yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder. Bunun için haklı çıkan tarafın bir talepte bulunmuş olmasına da gerek yoktur. Anılan nedenle davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu gözetilerek yargılama sürecinde sarf edilen davetiye ve keşif giderlerinden oluşan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.