(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/901 E. , 2011/1487 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 02.02.2005-17.06.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, müvekkilinin kendi vardiyasında 70 adet hatalı imalat yaptığı gerekçesi ile işten çıkarıldığını, ancak parçadaki hatanın kolay bir şeklide giderildiğini ve sağlam parçaların ilgili yerlere gönderildiğini, davalı şirketin de bu parça hatasından dolayı bir zararının olmadığını, bu nedenle yapılan fesih işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek haksız olarak yapılan feshin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının işine gereken özeni göstermediğini, bu nedenle hatalı üretim yaptığını, müvekkil şirketin zarara uğradığını, meydana gelen zarar miktarının davacının 30 günlük ücretinden fazla olduğunu, bu nedenle iş akdinin feshedildiğini, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkeme tarafından, ""feshe dayanak hatalı üretime konu R9096508308 kodlu ürünün tip dönme tabir edilen işleminin davacının çalıştığı vardiyadan önceki vardiyada yapıldığı, ancak süre bitimi nedeniyle iyi parça kontrolünün yapılamadığı, vardiyayı teslim alan davacının aynı şekilde seri üretime devam ettiği, davacının kendi vardiyasında bu suretle 79 adet hatalı üretim yaptığı, diğer hatalı parçaların bir sonraki vardiyada üretildiği Hatalı üretilen 120 adet parçanın 240 dakika ek işçilik yapılarak düzeltildiği ve teslimat gecikmesi nedeniyle oluşan maliyet olmadığı , söz konusu R9096508308 kodlu 120 adet hatalı ürün nedeniyle yeni işlem maliyetinin 1.043,00 TL olduğunun davalı kayıtları ile bildirildiği buna göre davacının 79 adet hatalı parçadan sorumlu olduğu dikkate alındığında, söz konusu zararın da 687,00 TL"lik kısmının davacıya ait olduğu Tanık anlatımları ve işyeri uygulamalarına göre, her 5 parçada bir ölçüm yenilenmesi düşünüldüğünde davacının diğer 79 adet parça dışındaki hatalı parçalardan sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olmadığı Bilirkişi Mehmet Özceçelik"in raporunun dosya kapsamına, oluşa uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu Dosya içinde bulunan davacıya ait Nisan 2009 bordrosundan tespit edildiği üzere davacı fesih tarihi itibariyle 4,17 TL saat ücreti ile çalıştığı Günlük 7,5 saatlik ücretinin 31,28 TL olduğu 30 günlük ücretinin ise 938,25 TL"ye tekabül ettiği davacının hatasına düşen işveren zararının bu miktarın altında kaldığı ""gerekçeleriyle davanın kabulüne
karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı şirkette makine operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, hatalı imalata ve bunun sonucunda zarara sebebiyet verdiği gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi uyarınca feshedilmiştir. Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda 120 adet hatalı imalattan 79 adedinin davalının vardiyasında meydana geldiği, bunun da davacının 30 günlük ücretinin altında olduğu gerekçesi ile feshin geçerli nedene dayanmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının kendi vardiyasında sebep olduğu hatalı imalat sonraki vardiyada da devam etmiş ve toplamda 120 adet hatalı imalat ortaya çıkmıştır. Toplam zararın 1.043 TL olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının son aylık brüt ücreti 938,25 TL, 79 adet hatalı imalat nedeniyle oluşan zarar miktarı ise 687 TL’dir. Tanık anlatımlarına göre sonraki vardiyada meydana gelen hatanın da davacının makinede yaptığı yanlış ayarlama sonucunda meydana geldiği anlaşılmaktadır. Buna göre zarar miktarı 30 günlük ücretini aşmadığından fesih haklı nedene dayanmamakta ise de, davacının makinede yaptığı yanlış ayarlama nedeniyle sonraki vardiyada meydana gelen zarara da neden olduğu dikkate alındığında feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu 41,20 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan temyiz harcının istek halinde kendisine iadesine, kesin olarak 30/09/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dosyadaki olayda; davacı işçi işyerine 1 aylık maaşı ile ödeyemeyeceği kadar zarar verdiği gerekçesiyle işten çıkarılmış olup, işe iade edilmesini ve boşta geçen süre ücreti ile işe başlatılmaması halinde, iş güvencesi tazminatı ödenmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının talepleri haklı görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının maaşı 938.25 TL"dır. İşverene verilen 1043.00 TL zararın 687.00 TL"lık kısmı davacının kusuruna tekabül etmekte olup, davacının 1 aylık maaşının altında kalmaktadır. Bu durumda davacının işten çıkarılmaması, işverene verdiği zararı tazmin ederek işe devam etmesi gerekir. Kanun koyucunun bu maddeyi getirmesindeki amacı da budur.
Ancak dairede yapılan müzakerede, "davacının işten çıkarılması için haklı neden yok ise de; geçerli neden vardır" sonucuna ulaşarak, davacının işten çıkarılması gerektiği yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamız mümkün değildir. Muhalefet görüşümü bu şekilde belirterek, mahkemenin kabul kararının onanması gerektiği kanaatindeyim.