Esas No: 2017/2962
Karar No: 2022/1902
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay 10. Daire 2017/2962 Esas 2022/1902 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2017/2962 E. , 2022/1902 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/2962
Karar No : 2022/1902
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMLERİN_KONUSU : (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ...Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının (.... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının) temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, oğulları ...'nun, ...Merkez Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 30/12/2011 tarihinde bir arkadaşının silahından kazaen çıkan iki merminin bacaklarına isabet etmesi sonucu yaralanıp malul hale geldiği, hakkında askerliğe elverişsizlik kararı verilerek terhis edildiği, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle oluştuğu ileri sürülen zararlarına karşılık olarak her biri için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ...Dairesince; GATA Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 23/03/2015 tarihli raporunda, davacıların yakını ...'nun %33 oranında meslekte kazanma güç kaybının olduğunun, yaşamını tehlikeye sokan bir durumun bulunmadığının belirtildiği, rapor dikkate alındığında davacıların oğlu ...'nun, davacılara manevi tazminat ödenmesini gerektirecek ağır bedensel zarara uğramadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, meydana gelen olay nedeniyle oğullarının %33 oranında malul hale geldiğinin adli tıp raporuyla tespit edildiği, 20 yaşında olan oğullarının ağır şekilde yaralanması sonucunda oluşan sakatlığı nedeniyle hayatını eskisi gibi sürdüremeyeceği, evlenmesinden iş bulmasına kadar tüm hayatının olumsuz etkileneceği, ebeveyni olarak derin bir üzüntü yaşadıkları, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıların oğlu ..., Tekirdağ ili, Hayrabolu Merkez Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 30/12/2011 tarihinde, saat 16.50 sıralarında, servis muhafızlık görevine gitmek için rütbeli nezaretinde doldur boşalt yapmak üzere diğer muhafızlarla birlikte beklediği esnada, kendisi gibi muhafızlık görevine çıkacak olan başka bir askerin talimatlara aykırı olarak kendi başına hareket edip tüfeğine dolu şarjör takması ve akabinde dalgınlıkla tüfeğine tam dolduruş yapıp seri atış konumunda tetik düşürmesiyle tüfeğin istem dışı ateşlenmesi, tüfekten ateşlenen iki merminin yerden sekip bacaklarına isabet etmesi sonucu yaralanmış, bu yaralanma nedeniyle uzun süre tedavi görmesine rağmen tam iyileşememiş ve hakkında askerliğe elverişsizlik kararı verilerek terhis edilmiştir.
Davacılar tarafından, oğullarının malul hale gelmesi nedeniyle uğradıkları manevi zararın tazmini için davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
27/04/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa'ya eklenen geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargı kaldırılmış ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde gönderileceği hükme bağlanmıştır.
Anayasanın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 15/08/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen ve 7078 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile kabul edilen geçici 45. maddede ise, kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesinde olanların Danıştaya, diğerlerinin ise Ankara İdare Mahkemelerine gönderileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlığa ilişkin olarak, "usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi" gereğince dava dosyalarının devrini müteakip uyuşmazlığın çözümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan (maddi ve manevi) zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, Anayasanın 125. maddesinde de belirtildiği üzere, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ıstırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlık, davacıların oğlunun askerlik hizmetini yapmakta iken başka bir askerin kazaen ateşlenen silahından çıkan mermilerin sekmesi sonucu bacaklarından yaralanarak sakat kalması nedeniyle davacılara manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesince, davacıların oğlu ... tarafından açılan davada verilen 17/06/2015 tarihli ara kararıyla, davacıların oğlu ...'nun söz konusu olay nedeniyle vücut fonksiyon kaybı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kayıp oranının tespiti amacıyla GATA Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'na sevkinin sağlanmasına karar verilmiş, anılan Hastanece düzenlenen 23/03/2015 tarihli raporda; sol siyatik sinir yaralamasına, sol alt ekstremidete atrofiye ve sol ayak bileği eklem hareket kısıtlılığına neden olan ateşli silah yaralanmasının, sol ayaktaki fonksiyon kaybının duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitimi niteliğinde olduğu ve davacıların oğlunun %33 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı kanaatine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar ile mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının askerlik görevini yaparken yaralanması olayında idareye doğrudan yüklenebilir bir kusur bulunmamakla birlikte, olayın hizmetin ifası (askerlik vazifesi) sırasında meydana gelmiş olması ve olay ile hizmet arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle uğranılan zararın kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerektiği tartışmasızdır.
Bu durumda, davacıların oğlunun organlarından birinin işlevini yitirmesine ve %33 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmesine, başka bir deyişle, oğullarının kalıcı olarak sakat kalmasına sebebiyet veren söz konusu olayın davacılar açısından kaçınılmaz bir elem ve ıstıraba neden olduğu dikkate alındığında, manevi tazminatın yukarıda belirtilen niteliği de dikkate alınarak davacıların duydukları elem ve ıstırabı kısmen de olsa giderecek bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davacıların oğlu ...'nun, davacılara manevi tazminat ödenmesini gerektirecek ağır bedensel zarara uğramadığı gerekçesiyle davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine yönelik kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacıların temyiz isteminin KABULÜNE,
2- Davanın reddine ilişkin temyize konu (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ...Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının (.... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının) BOZULMASINA,
3- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın davanın görüm ve çözümünde yetkili … İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın .... İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
4- 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.