4. Hukuk Dairesi 2016/11879 E. , 2018/7511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/10/2011 gününde, birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... ve diğerleri aleyhine 10/11/2011 gününde verilen dilekçeler ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların birleşen davaya, davalının asıl davaya yönelik tüm, davacıların asıl davaya ilişkin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl ve birleşen dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Asıl davada davacılar, trafikte seyir halinde iken yeşil ışık yanması ile hareket ettiği sırada davalının kullandığı aracın kırmızı ışık ihlali yapması sonucu çarpmamak için aracını manevra yaparak durdurduğunu, korna ikazı üzerine davalının el kol hareketi yaptığını, silahla ayaklarına sıktığını, ameliyatla ayağındaki kurşunların çıkartıldığını, davalının polis memuru olmasının olayın vahametini gösterdiğini belirterek uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı, davalılarla geçiş önceliği nedeniyle tartışma yaşadıklarını, davalıların kendisine hakaret edip ardından darp ettiğini, kasten yaraladıklarını, kendisini savunma amaçlı silahını çıkardığını, ilk haksız eylemin karşı taraftan geldiğini, olay nedeniyle silahının alındığını belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (TBK 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, yaralanmaların niteliği ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere verilen kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına asıl dava yönünden BOZULMASINA, tarafların birleşen davaya, davalının asıl davaya yönelik tüm, davacıların asıl davaya ilişkin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.