Esas No: 2019/8336
Karar No: 2022/1901
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay 10. Daire 2019/8336 Esas 2022/1901 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/8336 E. , 2022/1901 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/8336
Karar No : 2022/1901
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesinde bulunan ... isimli akaryakıt istasyonun sahibi ve işletmecisi olduğunu ileri süren davacı tarafından, Sur ilçesinde meydana gelen terör olayları sebebiyle 02/12/2015 tarihinden itibaren ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle iş yerinin açılamamasından dolayı uğranıldığı iddia edilen maddi zararlarının 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No'lu Zarar Tespit Komisyonunun ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; her ne kadar davacının başvurusu, iş yerinin Sur ilçesi değil, Yenişehir ilçesi sınırlarında bulunduğu belirtilerek reddedilmiş ise de; davacının iş yerinin Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde yer almakla birlikte, konumu itibarıyla Yenişehir ilçesinin, Sur ilçesine olan sınırı yakınlarında olduğu, bu çerçevede davacının işyerinin sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Sur ilçesinin etki sahasında kalıp kalmadığı, kaldı ise terörle mücadele kapsamında alınan bu kararın sonuçlarından etkilenip etkilenmediği, etkilenmişse de 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanabilecek bir zararının bulunup bulunmadığı hususunda etraflıca inceleme, araştırma yapılmadan dosya üzerinden ve idari sınırlar esas alınarak tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; davacının savının, sokağa çıkma yasağının uygulandığı dönemde iş yerini açamadığı, ticari faaliyetini yapsaydı kar elde edeceği iddiasına dayandığı, iddia edilen zararın bu haliyle somut ve ispatlanabilir nitelikte olmadığı, 5233 sayılı Kanun kapsamında ticari nitelikli bir zararın karşılanabilmesi için ancak ticarete konu taşınıra/taşınmaza maddi bir zarar verilmesinin veya davacının rızası dışında malvarlığına ulaşamamasının gerektiği, oysa somut olayda bu tür bir zarar bulunmadığı, bu itibarla ticari kazanç kayıplarının tazmini talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile .... İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuka aykırı bulunduğundan bahisle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının ehliyet yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesinde bulunan ... isimli akaryakıt istasyonuna ait iş yeri açma ve çalışma ruhsatının ve vergi levhasının ... Akaryakıt Otogaz ve Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirket adına düzenlendiği, Diyarbakır 1. Noterliğince düzenlenen ...tarihli ve ...yevmiye numaralı genel vekaletnameye göre ise davacı ...'nun adı geçen şirketin müdürü olduğu; davaya konu akaryakıt istasyonunun sahibi olan ... Akaryakıt Otogaz ve Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. adına şirket müdürü olan davacı tarafından, Sur ilçesinde meydana gelen terör olayları sebebiyle 02/12/2015 tarihinden itibaren ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle iş yerinin açılamamasından dolayı uğranıldığı iddia edilen maddi zararın 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tazmini istemiyle 25/04/2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu; Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No'lu Zarar Tespit Komisyonunca, iş yerinin Yenişehir ilçesinde olduğu, Yenişehir ilçesinde ise sokağa çıkma yasağının ilan edilmediği, başvurucunun mal varlığına ulaşabildiği ve Sur ilçesinde meydana gelen olaylar nedeniyle söz konusu işyerinin zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir somut belgeye rastlanılmadığından bahisle başvurunun reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle şirket müdürü olan davacı tarafından bakılan davanın kendi adına açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; anılan maddenin 6. fıkrasında, ilk inceleme hususlarına ilişkin bir noksanlığın ilk incelemeden sonra tespiti halinde davanın her safhasında 15. maddede belirtilen kararların verileceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 47. maddesinde, "Başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar. ... "; 48. maddesinde, "Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler."; 49. maddesinde, "Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar."; 50. maddesinde ise, "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. ..." denilmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 125. maddesinde, "(1) Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir.
(2) Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır.
", aynı Kanun'un Limited Şirketlere ilişkin altıncı kısmında yer alan 623. maddesinde ise, "(1) Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. ... " hükümleri bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, Diyarbakır ilinde yaşanan terör olaylarında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sebebiyle ... akaryakıt istasyonunun açılamamasından dolayı uğranılan maddi zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle davalı idareye şirket müdürü sıfatıyla davacı tarafından ... Akaryakıt Otogaz ve Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. adına başvuruda bulunulduğu, Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan 4 No'lu Zarar Tespit Komisyonu tarafından başvurunun reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın ise şirket müdürü olan davacı tarafından, şirketten bahsedilmeksizin iş yerinin bizzat sahibi ve işleticisi olduğu belirtilerek kendi adına avukat aracılığıyla açıldığı ve dilekçeye ekli vekaletnamenin davacının şirket müdürü sıfatıyla değil doğrudan şahsı adına avukata verilen yetkileri düzenlediği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar dava konusu işlemde, başvurunun "şirket adına" yapıldığının belirtilmesine rağmen zarar gören kısmına şirketin müdürü "..."nun adının yazılması suretiyle işlemin "şirketin müdürü (davacı)" adına tesis edildiği görülmekte ise de; dava dilekçesinde davacının iş yerinin bizzat sahibi ve işleticisi olduğunu beyan etmesi ve dilekçe ekinde -şirket müdürü sıfatıyla değil- kendi adına düzenlenmiş vekaletnameyi sunması karşısında, davacının bilerek ve isteyerek şirket adına değil, kendi adına dava açtığı, başka bir ifadeyle, kendi adına dava açmasının işlemde muhatap olarak kendisinin gösterilmesinden ve bu bağlamda idarece yanıltılmış olmasından kaynaklanmadığı sonucuna varılmıştır.
Buna göre, tazminat ödenmesi istemli başvurunun, akaryakıt istasyonunun sahibi "şirket" adına yapıldığı, davanın ise "şirketin müdürü" adına açıldığı hususu ile Türk Ticaret Kanunu'nun 623. maddesindeki limited şirketin yönetimi ve temsilinin müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebileceği hükmü dikkate alındığında; davaya devam edilebilmesi ve uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının şirket adına tesis edilen işlem nedeniyle menfaatinin etkilenip etkilenmediğinin ortaya konulması gerekmektedir. Daha açık bir anlatımla, davacının limited şirketin ortağı olması halinde, tespit edilecek toplam zararın ortaklık payına isabet eden kısmı kadar zarara uğradığı iddiası bakımından dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekirken, ortaklığı bulunmaksızın üçüncü kişi olarak dışarıdan müdür atanmış olması halinde aylık kazancının bu durumdan etkilendiği davacı tarafından açıkça belgelendirilmedikçe dava açma ehliyeti bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu açıdan, yapılacak araştırma sonucu dava konusu işlemin iptalinde davacının menfaatinin bulunmadığının tespiti halinde davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davacının ehliyetine ilişkin araştırma yapılıp, buna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin .... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.