Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29667 Esas 2021/2855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/29667
Karar No: 2021/2855
Karar Tarihi: 11.03.2021

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29667 Esas 2021/2855 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ceza verilmiştir. Ancak kararda yapılan tebliğin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu kabul edilmiş ve sanık tarafından yapılan temyiz istemi kabul edilmiştir. Sanıkların suçun unsurları itibariyle oluşmadığı ve beraatlerine hükmedilmesi gerektiği görüşüne katılınmıştır. TCK’nın 158/1-d, 52, 53. maddeleri uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu tanımlanmaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi tebliğ edilen kararlarda mevcut olması gereken bilgileri belirlemektedir. 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK\"nun 318. ve 5271 sayılı CMK\"nın 299. maddeleri ceza hukuku kapsamında kullanılan yasal düzenlemelerdir.
15. Ceza Dairesi         2017/29667 E.  ,  2021/2855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan;
    TCK’nın 158/1-d, 52, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet,

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ile sanık ... ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ..."ın yokluğunda verilen kararın, 23/06/2014 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğinin ancak tebligat evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına ilişkin şerhin tebliğ evrakında bulunmadığının anlaşılması karşısında; yapılan tebliğin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu kabulü ile sanığın öğrenme üzerine yapmış olduğu temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanık ... ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, sanığın üzerine atılı suç nedeniyle uygulanabilecek ceza miktarına nazaran 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nun 318. ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanık ..."ın suç tarihinde oto galericilik işiyle uğraştığı, katılanın sahibinden.com adlı internet sitesinde gördüğü ilan üzerine sanık ... ile irtibata geçtiği, diğer sanık ... adına kayıtlı olan 34 GL 1756 plaka sayılı panelvan tipi aracın 19.250 TL bedelle satışı konusunda anlaştıkları, katılanın sanık ..."ye 8.500 TL nakit ödeme yaptığı, muhattabı İş Bankası Dudullu şubesi olan, 30/06/2012 keşide tarihli, 7.500 TL bedelli, Aydınlar Gıda Pazar Ltd Şti"ne ait çeki verdiği, bakiye 3.250 TL’yi de 1.625"er TL olarak 2 taksitle nakit olarak ödenmesi hususunda anlaştıkları, sanık ... tarafından arabanın bedelinin tamamen ödenmediği gerekçesiyle aracın devrinin katılana verilmediği, katılanın kalan borcun tamamını ödemesine rağmen aracın devrinin yine verilmediği, bu arada araç sahibi görünen diğer sanık ..."in katılana teslim olunan aracı bağlatıp geri almak için, muvazalı olarak ... isimli şahsa borçlanıp, kendi aleyhine İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2012/15662 Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, aynı dosya üzerinden adına kayıtlı olan ve katılana teslim edilen aracı, icra vasıtasıyla bağlatıp geri aldıkları, bu şekilde sanıkların birlikte hareket ederek kamu kurumu olan İcra Müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin kabul edildiği somut olayda; sanıklar savunması, katılan beyanı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamından, suç tarihinde galerici olan sanık ... ile katılan ... arasında, suça konu aracın 19.250 TL bedel ile satımına ilişkin 16/04/2012 tarihli oto satış sözleşmesi düzenlendiği, sanık ...’ın aracın bedeli olarak katılanın kendisine ödediği 19.250 TL parayı aldığını beyan ettiği ve sanığın borcu inkar etmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç alım satımına dayalı hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, sanıkların katılandan karşılıksız menfaat temin etmeye yönelik hileli davranışlarla hareket ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı, atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla, sanıkların üzerine atılı eylemlerin sabit olmaması ve taraflar arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olması nedeniyle beraatlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.