15. Hukuk Dairesi 2019/3906 E. , 2020/1771 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vakî itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsiline yönelik olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı, davalıya ait taşınmazın PVC kapı ve pencere doğrama işlerini yaptığını, iş bedelinin 500,00 TL’sinin ödendiğini ancak bakiye iş bedeli olan 4.500,00 TL’nin ödenmediğini, yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptâli ile icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davacı ile arasında akdî ilişki bulunmadığını, kapı ve pencere PVC doğrama işlerini dava dışı başkaca bir yükleniciye yaptırdığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece davacı tarafından düzenlenen fatura ve dosya kapsamında dinlenilen tanık beyanları ile taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ve edimin ifa edildiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne ve alacağın %20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Kural olarak eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de; davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde, talep miktarı da dikkate alınarak, yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibin beşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan, yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir. Tüm bu delillerle de sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Somut olayda davalı tarafından dosya kapsamındaki istikrarlı beyanlar ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulmadığı iddia edilmiş olup, ayrıca tanık dinlenilmesine de muvafakat etmediğinden davacı tarafından sözleşme ilişkisi kurulduğunun kesin deliller ile ispatlanması zorunludur. Davacı tarafından delil listesinde yemin deliline başvurulmuş olup mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. Mahkemece yapılması gereken iş; davacı tarafından açıkça yemin deliline dayanıldığından mahkemece kanıtlanamayan hususlar hakkında davacının davalıya yemin yöneltme hakkı hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibaret olması gerekirken davalı tarafça kabul edilmeyen fatura ve tanık beyanı ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.