14. Hukuk Dairesi 2017/3422 E. , 2018/3345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.03.2017 gün ve 2016/17745 Esas, 2017/2325 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 31.07.2013 tarihinde vefat eden muris ..."ün terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, davacıların alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kötüniyetli olarak dava açtıklarından davanın reddedilmesi gerektiğini, dava kabul edilecekse de aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini savunmuştur.
Davalı .... vekili cevap dilekçesinde, terekenin borca batık olduğu iddiasının davacılar tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, davanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılmasını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüyle davacıların murisi ..."ün terekesinin ölüm tarihi itibari ile borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı T.C. ... A.Ş. vekili ve davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 27.03.2017 tarih, 2016/17745 Esas, 2017/2325 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda mahkemece, TAKBİS ve POLNET üzerinden yapılan araştırmalarla murisin adına kayıtlı gayrımenkul ve araç kaydının olmadığı, ölüm tarihi esas alınmaksızın bankalara yazılan yazı cevaplarına göre de murisin mevduatının bulunmadığı gerekçesiyle eksik araştırmaya dayanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. O halde mahkemece, terekenin aktifinin belirlenmesi amacıyla 31.07.2013 tarihi itibariyle murisin adına kayıtlı taşınmaz, araç, tüm bankalarda mevduat ve kredi kaydı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili tapu müdürlüğüne, emniyet müdürlüğüne ve banka şubelerine yazı yazılmalı, pasifin belirlenmesi amacıyla da ölüm tarihi itibariyle borç miktarı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
16.07.2013 tarih 8519 yevmiye numarasıyla imar sebebiyle muris hissesinin terkin edildiğinin yazıldığı, murise ait hissesinin imar işlemi sonrasındaki akıbetinin araştırılarak murise ait taşınmaz kaydının bulunması halinde değeri tespit edilerek terekenin aktifine eklenmelidir.
Kabule göre, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılması, maktu harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hükmün bu şekilde bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalı ... A.Ş. vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 27.03.2017 tarih, 2016/17745 Esas, 2017/2325 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.03.2017 tarih, 2016/17745 Esas, 2017/2325 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.