9. Hukuk Dairesi 2017/25889 E. , 2018/533 K.
"İçtihat Metni".....
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işverenlikte 12/03/2008-24/11/2011 tarihleri arasında yurtiçi tır şoförü olarak çalıştığını, davacının en son net 1.500,00 TL ücret aldığını ve ayrıca dorse başına aylık ortalama 500,00 TL prim aldığını, iş akdinin fazla mesai-bayram ve genel tatil-hafta tatil alacaklarının ödenmemesi, sigorta matrahının gerçek ücret üzerinden gösterilememesi nedenleriyle davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yurtiçi tır şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin davacının istifa etmesi ve devam eden günlerde de devamsızlığı nedeniyle sona erdiğini, davacının net ücretinin 900,00 TL olup iddia edildiği gibi dorse başı sefer primi ve yemek ücretinin ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; “Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi son ücretinin net 1500 TL + aylık 500 TL prim şeklinde olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının 900 TL net ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmadığı gibi, aylık toplam ücretin 1.500,00 TL olarak kabul edildiği açıklanmasına karşın aylık 1.800 TL net ücret üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurularak çelişkiye düşülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş, davacının meslekte geçirdiği süre, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş ve çalışma süresi de belirtilmek suretiyle yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, ilgili sendika ve meslek kuruluşlarından emsal ücret araştırılarak, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildikten sonra ücret seviyesini belirlemek ve bu ücrete göre alacakları bilirkişiye hesaplatıp hüküm altına almaktır. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalıdır.” gerekçeleri belirtilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar taraflar avukatlarınca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta; Yerel Mahkemenin bozma öncesi ilk kararında davacının davalı işyerinde 12.03.2008-24.11.2011 tarihleri arasında 3 yıl, 8 ay, 12 gün çalıştığı kabul edilmiş, kararı davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, ancak davacının hizmet süresi bozma kapsamı dışında kalarak davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece bozma sonrasında hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda ise 2 yıl, 10 ay, 9 gün üzerinden kıdem tazminatı hesabı yapıldığı görülmüştür. Bu durum, bozmaya uyulmakla davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
......