Esas No: 2021/3585
Karar No: 2022/1236
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3585 Esas 2022/1236 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3585 E. , 2022/1236 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3585
Karar No : 2022/1236
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 28/06/2021 tarih ve E:2018/4987, K:2021/2322 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarma tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 28/06/2021 tarih ve E:2018/4987, K:2021/2322 sayılı kararıyla;
Davacının, bu dava dosyası ile Dairelerinin E:2018/4986 esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının birleştirilmesi talebi ile davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, "...silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edildiği...." gerekçesiyle hükmün bozulmasına kesin olarak karar verildiği, bozma kararı üzerine dosyanın … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı esasına kaydedildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu henüz bir karar verilmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, üniversite döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, mülakat ve staj döneminde örgüte ait evlerde kaldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, örgüte himmet verdiğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Öte yandan, davalı idarece dosyaya sunulan … ID numaralı ByLock kullanıcısı ile … ID numaralı ByLock kullanıcısı arasındaki mesaj içeriği ile davacının özlük dosyası birlikte incelendiğinde, mesajda örgüt içerisinde T5 olarak tabir edilen grupta yer alan kişilerin listesinin istendiği, … ID numaralı kullanıcının ise " ... … ..." şeklinde cevap verdiği ve davacının mesajın gönderildiği tarihte Mardin/Kızıltepe Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığının anlaşıldığı,
Örgüt içerisinde örgüte mensup hakim ve savcıların T1, T2, T3, T4 ve T5 şeklinde kategorize edilerek taşra ve devre yapılanmasının oluşturulduğu, numaraların hakim ve savcıların dönemlerine ve sicil numaralarına göre oluşturulmuş gruplanmayı ifade ettiği, mesela T5 grubunda 13., 14. ve 15. dönem hakim ve savcıların olduğu, devrecilik olarak adlandırılan bu sistemde sohbet gruplarının sorumluları dışında her devrenin de bir sorumlusunun bulunduğu, örgüt üyelerinin mesleğe başlamalarının ardından bu devrecilik esasına göre birbirleriyle temas kurdukları dikkate alındığında, davacının adı, soyadı ve görev yeri ile ilgili bilgilere açıkça yer verilen bu yazışma içeriklerinin; ayrıca, davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde sınıf temsilciliği (başkanlığı) yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının meslekten çıkarma tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlem tesis edilirken disiplin hukukuna ilişkin yöntemlerin hiçbirine uyulmadığı gibi, aleyhe olan deliller (varsa) açıklanmayarak lehe delil sunma ve savunma yapma imkanının tanınmadığı, savunması alınmadan disiplin cezasının uygulandığı, bu hususun 2802 sayılı Kanun'un 71.; Anayasa'nın 36/1.; ve AİHS'in 6/3. maddelerinde düzenlenen “savunma hakkının” açık bir şekilde ihlali anlamına geldiği, davalı idarenin açığa alma ve ihraç işleminin tesis edildiği tarih itibarıyla şahsıyla ilgili olmayan, başka şahısları içeren genel geçer ifadeler üzerinden işlem tesis ettiği, ev ve iş yeri aramalarında FETÖ/PYD örgütüne ilişkin iltisak seviyesinde dahi herhangi bir veriye rastlanılmadığı, bylock kullanıcısı tanımadığı iki kişinin kendi aralarındaki yazışmalardan dolayı cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğu, ceza dosyasında bulunan lehine verilen tanık beyanlarının eklenmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu, davacının … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 28/06/2021 tarih ve E:2018/4987, K:2021/2322 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 06/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.