Esas No: 2019/121
Karar No: 2022/2232
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay 4. Daire 2019/121 Esas 2022/2232 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/121 E. , 2022/2232 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/121
Karar No : 2022/2232
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Metal Nakliye ve Boya Sanayi Ticaret Limited
Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, takdir komisyonu kararına istinaden 2010/6,7,8,9,10,11,12 dönemleri için resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; mahkemece 17/07/2016 tarihinde yapılan ara karar cevabında ... tarih ve ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sayılı ihbarnamelerin mükerrer olarak düzenlendiği bildirildiğinden söz konusu ihbarnamelerde hukuka uyarlık olmadığı, 21/06/2016 tarih ve ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sayılı ihbarnameler hakkında ise davacının hesap ve işlemlerinin 29/12/2015 tarihli inceleme yazısına istinaden incelemeye alındığı, aynı tarihte matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, zaman aşımını durdurmak amacıyla takdire sevk işlemi yapıldığı, takdir komisyonunca zamanaşımı süresi dolduktan sonra tanzim olunan rapor esas alınarak matrah takdir edildiği, cezalı tarhiyatların 2010 yılına ilişkin olup en geç 31/12/2015 tarihinde davacıya tebliğ edilmesinin gerektiği, tebligatın ise bu süre geçirilerek 22/06/2016 tarihinde yapıldığı, bu haliyle 5 yıllık zaman aşımına uğradığından dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin dilekçesinde kararın ... tarih ve ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nolu vergi ceza ihbarnamelerine ilişkin olarak ileri sürülen iddialar dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Kararın, ... tarih ve ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sayılı vergi ceza ihbarnamelerin ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup, bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmesi gerektiği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2010 yılına ilişkin katma değer vergisi matrahlarının re'sen takdiri için tarh zamanaşımı süresinin dolmasına 2 gün kala 29/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca 07/04/2016 tarihinde takdir edilen matrah üzerinden tarh edilen dava konusu ihbarnamelerin davacıya 17/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2015 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 29/12/2015 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihinden itibaren 2 gün içerisinde ihbarnamelerin tebliği gerekmekte olup bu yönde davada tarh zamanaşımı bulunup bulunmadığı araştırılıp, zamanaşımı yoksa işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nolu vergi ceza ihbarnamelerine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.