Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2054
Karar No: 2015/481
Karar Tarihi: 28.01.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2054 Esas 2015/481 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili talebiyle yapılan icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Davacı, yemin deliline dayalı olarak icra takibini başlatan faturanın davalıya ait olduğunu iddia ederken, davalı ise faturada işi yapan firmanın kendisi olmadığını belirtip davayı reddetmiştir. Davacı yemin deliline dayanarak ispat talebinde bulunmuştur ancak mahkeme bu talebi reddetmiştir. Ancak, yasa gereği yemin son çare olduğundan, başka delille davasını ispat edemeyen taraf, yemin deliline dayanmayıp başka delili olduğunu ileri sürmüş olsa dahi yemin teklif edebilir. Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın yemin teklifinin değerlendirilmemesi hatalıdır ve hükmün bozulması gerekmektedir. Kararda geçen yasalar: 6100 sayılı HMK'nın 119/g bendi ve 227/I. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2014/2054 E.  ,  2015/481 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili talebiyle yapılan icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilince .. İcra Müdürlüğü"nün 2012/473 sırasında kayden başlatılan icra takibi konusu alacağın dayanağı olarak 22.10.2011 gün ve 14.396,00 TL bedelli fatura gösterilmiştir. Sözkonusu fatura içeriğinde ise, ..."de tabela ve menü board işlerinin davalı iş sahibi adına yapıldığı açıklamasına yer verilmiştir. Davalı taraf ise cevabında, icra takibine dayanak fatura konusu işlerin davacı tarafından yapılmadığını başka firmalara yaptırılarak bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davacı vekili yargılama aşamasında, duruşmanın 08.10.2013 tarihli oturumunda yemin deliline dayandıklarını bildirerek yemin metni sunmaları için süre verilmesi talebinde bulunmuş ise de, aynı oturumda bu talepleri mahkemece yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün gerekçesinde ise delil listesinde ve dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmayan davacının yemin delilini de kullanamayacağı açıklanmıştır. Gerçekten de 6100 sayılı HMK"nın 119/g bendinde “somutlaştırma yükümlülüğü” kapsamında “iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği” dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsur olarak düzenlenmiş olup, davacı delillerini dava dilekçesinde bildirmek zorundadır. Ancak, HMK"nın 227/I. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. Bu hükme göre yemin son çare olduğundan, başka delille davasını ispat edemeyen taraf, yemin deliline dayanmayıp başka delili olduğunu ileri sürmüş olsa dahi yemin teklif edebilir. Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın yemin teklifinin değerlendirilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.01.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    -KARŞI OY YAZISI-


    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili 20.06.2012 tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesinde; davalının vadesi gelen 14.679,98 TL alacağını ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlattığını, takibe süresi içersinde itiraz edildiğini belirterek itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, davalı ise savunmasında, icra takibine konu faturanın davalıya iade edildiğini, faturada belirtilen işlerin başkasına yaptırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ticari ilişkinin varlığının ve işin teslim edildiğinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 6. ve HMK"nın 190. maddeleri gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda da davalı, davacı ile aralarında akdî ilişkinin kurulmadığını iddia etmektedir. O halde, davacı öncelikle akdî ilişkinin varlığını ispat etmelidir. Akdî ilişkinin varlığı ise;
    a-Senetle ispat zorunluluğunun bulunduğu hallerde yazılı sözleşmeyle,
    b-Yemin ile,
    c-Yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunulmuşsa tanık anlatımlarıyla
    d-Karşı tarafın muvafakatı halinde yine tanık anlatımlarıyla ispatlanabilir.
    Dosya kapsamından, davacının yazılı bir sözleşme ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunamadığı anlaşılmıştır. Davacının tanık dinletme talebine ise HMK"nın 200/2. maddesi uyarınca davalı tarafından muvafakat edilmemiştir. Şu halde, davacının akdî ilişkinin varlığını yemin delilinden başka bir delille ispat imkanı kalmamıştır.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 119/1-f maddesinde; iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğinin dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerektiği, yine aynı Kanun"un 227/1. maddesinde ise; uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan eden tarafın dahi yemin teklif edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Şu halde, öncelikle davacı tarafından hangi vakıanın hangi delille ispat edileceği dava dilekçesinde belirtilmeli, ispatı gereken hususlar şayet kesin delille ispatı gerekmiyorsa (örneğin; yapılan işin kapsamı, teslim, ayıp ihbarı v.s) öncelikle bu delillere, bu delillerle ispat edilemiyorsa son çare olarak yemin deliline başvurularak ispat edilmelidir. Ancak, ispatı gereken bir husus kesin delille ispatı gerekiyorsa; az yukarda sayılan yöntemlerle ispatı gerekmektedir. Ne var ki; gerek kesin delille ispatı gereken hususlar olsun, gerekse kesin delille ispatı gerekmeyen hususlar olsun, davacının yemin deliline başvurabilmesi için mutlak surette dava dilekçesinde yemin deliline dayanması gerekmektedir. Oysa, davacı gerek dava dilekçesinde gerekse 09.07.2012 günlü delil listesinde yemin deliline başvurmamıştır. Bu nedenle mahkemenin akdî ilişkinin varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki; mahkemece akdî ilişkinin varlığının ispat edilememesi nedeniyle, diğer bir anlatımla husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durum karşısında, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple, sadece vekâlet ücreti yönünden kararın düzeltilerek onanması gerektiği gerekçesiyle sayın çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi