Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22999
Karar No: 2018/509
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/22999 Esas 2018/509 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/22999 E.  ,  2018/509 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    DAVA : Davacı, üyelik aidat ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiş, davacının istinaf başvurusunu kabul etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı taraf dava dilekçesinde müvekkil Sendikanın davalı işyerinde yıllardır örgütlü olduğunu, davalı belediyenin işçilerden kestiği aidatı Sendika hesaplarına yatırmadığını, kesinti listelerinin de gönderilmediğini, davalı belediyenin her ay alacağı için takip eden ay başından itibaren temerrüde düştüğünü, en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 20.000,00 TL"nin her aya ait tutarın bir ay sonrasından itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı taraf; dava dilekçesinde hangi yıllara ait aidatların talep edildiğine ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, işyerinde yetki belgesi alan Sendikanın çalışan işçilerin listesini ve üyelerin ödemek zorunda oldukları aidatın tutarını işverene bildirmek durumunda olduğunu, sendikaya üye olanların ve olmayanların da işverene bildirilmesi gerektiğini, davalı Belediyenin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu, yeterli ödenek alınamadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı vekilince dosyaya 15 Ocak – 14 Şubat 2006 bordro döneminden 15 Aralık - 14 Ocak 2014 dönemine kadarki işyerinde çalışan işçilere ait bordro icmallerinin sunulduğu bahsi geçen icmaller incelenerek her bir aya ilişkin işçilerden kesilen aidatlar hesap edilerek bilirkişi tarafından hazırlanan dökümün çıkarıldığı Toplu İş Sözleşmesi gereğince de her bir aya ilişkin temerrüt tarihleri ayrı ayrı belirtildiği davacı sendikanın davalı Belediyeden üye işçi ücretlerinden kesilmesine rağmen hesaplarına yatırılmayan toplam 102.390,92 TL üyelik aidatı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacının 102.390,92 TL aidat alacağının 20.000 TL’sinin dava tarihi 10.02.2014 tarihinden, 82.390,92 TL’sinin ıslah tarihi olan 24.10.2016 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

    D) İstinaf
    Karara karşı taraflar istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    E) Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi Kararının Özeti
    Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce hükmün dayandığı maddi delillere bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının istinaf itirazlarının reddine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 18. Maddesinin 3. Fıkrasındaki düzenlemeye göre ödenmeyen üyelik aidatlarına bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiği, mahkemece bu husus gözardı edilerek hükmedilen üyelik aidatı alacağına en yüksek mevduat faizinin uygulanması ve yine her bir aya ilişkin üyelik aidatı alacağına ödenmesi gereken tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 102.390,92 TL üyelik aidatı alacağının bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 30.08.2016 tarihli raporda belirtilen miktarlar ve faiz başlangıç tarihlerinden itibaren bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bilirkişi tarafından sunulan 30.08.2016 tarihli raporun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
    F) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    G) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İstek ve hüküm altına alınan sendika üyelik aidat alacağı 2006 Ocak-2013 Aralık ayları arasındaki döneme ilişkin olduğundan davanın yasal dayanağı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 23. ve 6356 sayılı yasanın 18.maddesidir.
    2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanun"un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz.
    Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” düzenlemesi yer almıştır.
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.”, aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dayanışma aidatı miktarı, üyelik aidatının üçte ikisidir.” hükümleri yer almıştır.
    Aynı düzenlemeler 6356 sayılı Yasanın 18.maddesinde de bulunmaktadır.


    Öte taraftan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesinin 1. fıkrasında "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur." İkinci fıkrasında ise "Borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen ihbarda bulunmak suretiyle tespit etmiş ise, mücerret bu günün hitamı ile borçlu mütemerrit olur." denilmiştir.
    Görüldüğü üzere, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61/1. maddesine (6356 sayılı yasanın 18.maddesine) göre bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilerek ve bildirilen banka hesabına yatırılmasını istemesi gerekir.
    Toplu İş Sözleşmelerinde kesilen aidatın ne zaman sendikaya yatırılacağı hususu düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmesi, bu konuda bir düzenlenme yoksa taraf sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır. Bu nedenle bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
    Ayrıca 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 61/2. maddesinde (6356 sayılı yasanın 18.maddesinde)sendika üyelik aidatının bir ay içerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de, yukarıda açıklandığı şekilde kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt için yeterli görülmemiş, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde;
    Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince 2006 Ocak ayından 2013 Aralık ayına kadar hesap edilen aidat alacağına aylık bazda tespit edilen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi yönünde karar verilmiştir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere davacı Sendikanın her Toplu İş Sözleşmesi dönemi için davalı ..."yi yasanın aradığı şekilde temerrüde düşürdüğüne dair 14.05.2010-13.05.2012 toplu iş sözleşmesi dönemine ilişkin 31.05.2011 tarihinde tebliğ edilen ve 14.05.2012-13.05.2014 toplu iş sözleşmesi dönemine ilişkin 03.07.2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameler hariç dosyada ihtarnameler bulunmamaktadır. Sendika arada birikmiş aidatların topluca ödenmesi için ihtarnameler göndermiştir. Bu ihtarnamelerin bir kısmının davacı tarafından sunulduğu ve posta alındısı bulunduğu bir kısmının ise davalı tarafından sunulduğu ve posta alındısı bulunmadığı ancak üzerinde davalı ...’nin havalesinin olduğu görülmektedir. Davacı Sendikanın usulünce davalıyı her TİS dönemi için temerrüde düşürdüğünü ispat edememesi nedeni ile tüm aidat alacaklarına Toplu İş Sözleşmelerindeki düzenlemeler uyarınca tespit edilen temerrüt tarihi belirlenerek aylık faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş, 14.05.2010-13.05.2012 toplu iş sözleşmesi dönemi için 31.05.2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile 14.05.2012-13.05.2014 toplu iş sözleşmesi dönemi için ise 03.07.2012 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile davalının temerrüde düştüğü kabul edilip bu dönemler için ihtarname tebliğ tarihleri de dikkate alınmak suretiyle toplu iş sözleşmelerinde yer alan aylık bazda tespit edilen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletmek; diğer dönemler içinse davacı Sendikanın gönderdiği 19.07.2007 tarih 208 sayılı, 25.08.2008 tarih 4037 sayılı, 09.04.2010 tarih ve 1066 sayılı, 23.08.2010 tarih ve 135, 15.12.2011 tarih 223, 20.11.2012 196 sayılı ihtarnameler dikkate alınarak her bir ihtarnamenin kapsadığı dönemin aidat alacağı için bu ihtarnamelerle gerçekleşen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletmektir. Bu hususta gerekirse denetime elverişli ek hesap raporu alınmak suretiyle karar verilmelidir.
    3- Ayrıca hüküm altına alınan her bir aya ait alacağının faiz başlangıç tarihinin karar yerinde ayrıca ve açıkça gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna atıfla karar verilmesi de hatalıdır.






    H) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nun 373/2 maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi