14. Hukuk Dairesi 2017/255 E. , 2018/3331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 21.03.2010 tarihinde vefat eden muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yekili mahkemenin davalının ikametgahı olan Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, muris adına kayıtlı 06 BS 0239 plakalı araç ve 576 ada 66 parsel sayılı taşınmazda 1/4 hissenin bulunduğundan terekenin borca batık olmadığını, davacılardan ..."nun murisin Maliye"ye olan borcunu yapılandırdığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 21.11.2013 tarih, 2013/4813-17270 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, ... Vergi Dairesi"nin 10.06.2014 tarihli yazısında 19.09.2008-21.03.2012 tarihleri arasında muris adına kayıtlı 06 BS 0239 plakalı aracın 21.03.2012 tarihinde devredildiği, 22.03.2012 tarihinde de araca ait MTV"nin tamamen ödendiği belirtildiğinden mahkemece muris adına kayıtlı aracın devir işleminin kimler arasında yapıldığı, davacıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadıklarının araştırılması gerekirken bu konuda bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, mahkemenin Ostim Vergi Dairesi"ne, Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi"ne murisin vergi borcundan dolayı yapılandırma yapılıp yapılmadığının sorulması da yeterli değildir. Davalı taraf davacılardan ..."nun murisin Maliye"ye olan borcunu yapılandırdığını iddia ettiğine göre, mahkemece davalı taraftan bu iddiasının dayanağı sorulmalı, bu iddia araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Üstelik, davacıların Av. ... ve Av. ..."e verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekillerine özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Kabule göre de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına araştırılarak karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde nispi harç ve nispi vekalet ücretine karar verilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.