Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13006
Karar No: 2018/1136
Karar Tarihi: 15.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13006 Esas 2018/1136 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/13006 E.  ,  2018/1136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, müşterek çocukları ... davalıların çocuğu küçük ..."in attığı taşla gözünden yaralandığını, ... sağ gözünü kaybettiği belirterek fazlaya dair hak saklı kalmak üzere küçük için 30.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi ve davacı baba için 10.000,00 TL, anne için 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 90.000,00 TL"nın haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı yandan alınıp kendilerine verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, olayın failinin belli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında genel mahkemenin yetkili olduğuna ilişkin hükmünün temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi TMK"nun 369. maddesinin uygulanması gerektiği ve bunun Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile hükmü bozmuş olup, mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda dosyaya tüm tedaviye ilişkin harcamalar sunulmasa da ... geçirdiği operasyon, sürecin uzunluğu, yayıldığı zaman aralığı, tedavinin niteliği çocuğun yaşı değerlendirilerek makul miktarda tedavi gideri olacağının kabulü zorunlu olduğundan belge aranmaksızın ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın küçük ... için 5.000,00 TL. maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın ve anne ... için 5.000,00 TL, baba Soysal için 5 000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 28.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükmün, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 17/03/2014 tarih ve 2013/19880 esas - 2014/4050 karar sayılı ilamı ile “1- Davalının temyiz itirazları yönünden; ... Karar, temyiz eden davalı vekiline 10.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının temyiz dilekçesi ise 22.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili yasada öngörülen on beş günlük temyiz ve on günlük mukabil temyiz süreleri geçtikten sonra 22.08.2013 günü verilen dilekçe ile kararı temyiz etmiştir. Temyiz süresi geçirilmiştir. Temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;....Dava, haksız fiil nedeniyle yaralanmadan dolayı maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir.
    Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Davacı (...) herhangi bir iş yapmasa dahi, meydana gelen beden gücü kaybı nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmesi sırasında daha fazla güç harcayacağı açıktır.
    Somut olayda, dosya içerisinde bulunan Adli Tıp Kurumu raporunda sağ göz kaybının uzuv zaafı olduğu, %32,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, bu orandaki maluliyetin sürekli olduğu belirtilmiştir.
    Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı ... sürekli iş göremezlik zararının da hesaplattırılıp varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, bu istemin tümden reddedilmiş olması ve farazi gerekçeler ile makul tedavi giderine hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçeleri ile hüküm bozulmuştur.
    Davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairemiz 15/10/2014 tarih ve 2014/15158 Esas, 2014/13292 Karar sayılı ilamı ile “.... bozma ilamının birinci bendi ile ikinci bendinde yer alan ""Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir."" cümlesinin kaldırılmasına karar verilip, gereği düşünüldü.
    Somut olayda; taraf ve tanık beyanları ile dosyadaki sair bilgi ve belgeler ışığında davacıların oğlu olan ... ... sağ gözünü davalının oğlu olan ..."in taş atması fiili sonucu kaybettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, dosya arasında tarafların kusur durumlarının belirlenmesi yönünde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı görülmektedir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların kusur durumları değerlendirilerek gerekirse bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre manevi tazminatın oranını belirlemek olmalıdır.
    Mahkeme kararının açıklanan nedenle de bozulması gerekirken, yalnızca diğer gerekçelerle bozulduğu anlaşıldığından, Dairemizin 17.03.2014 tarih 2013/19880 E-2014/4050 K sayılı bozma ilamına yukarıdaki bozma nedeni de ilave edilmek suretiyle bozulması gerekmiştir.” gerekçeleri ile karar düzeltme talebi kabul edilmiştir.
    Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, kusura ilişkin alınan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere, her iki tarafın ebeveyninin, çocukları üzerinde gerekli kontrol ve denetimi yapmadıkları, ihmalkar ebeveyn tutumlarının olduğunun tespit edildiği, dinlenen tanık beyanlarının bir kısmının beyanları ile davalıların çocukları ..."in, daha önce de ... ... gözüne kayısı çekirdeği atmış olması nedeni ile, taşı atanın ... olduğu ve aktüerya bilirkişisinin raporunda küçük ... ... maddi zararının 263,049,01 TL. olarak tespit edildiği anlaşılmakla, ebeveynlerin, tespit edilen ihmalkar ebeveyn olarak kusuru, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana geliş şekli, meydana gelen zarar boyutu, maluliyet oranı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, tespit edilen maddi zarardan makul oranda takdiri indirim yapılarak,
    davanın kısmen kabulü ile, küçük ... ... için 100.000,00 TL. maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın ve anne ... için 5.000,00 TL, baba Soysal için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 28.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Hemen belirtmek gerekir ki; bozma kararına uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
    Mahkemece, bozma kararına uyulmakla, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak ve yine o kararda gösterilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “... Kazanılmış Hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye hükmün uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara, ... kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (19/05/1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK, HGK 12/07/2006 gün, 2006/9 – 508 E. - 2006/52 K.)
    Mahkemece, uyulmasına karar verilen 15/10/2014 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, alınan raporlarda, tarafların kusur durumları net olarak belirlenmemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilerek inceleme yapılmaksızın, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması ve tarafların kusuruna ilişkin tespit yapılmadan maddi tazminat miktarından takdiren bu kadar indirim yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
    Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman bilirkişi heyetinden, tarafların kusur oranlarını tespitine yönelik rapor alınıp, kusur oranlarının belirlenmesinden sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi