7. Ceza Dairesi 2021/14854 E. , 2021/16228 K.
"İçtihat Metni"
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet eyleminden kabahatli ALB Menkul Değerler A. Ş. hakkında, anılan Kanunun 3, 4, 13 ve 28. maddeleri ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 17 ve 22. maddeleri gereğince 1.076.290,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına dair ...’nın 26/03/2018 tarihli, 52055169-663.05.(01-2018/5)-E.5443 ve 1015 sayılı idarî yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun kabulü ile soruşturma zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle söz konusu idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin İSTANBUL 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 03/03/2020 tarihli ve 2018/1729 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/1639 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 20/11/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/12/2020 tarihli ve KYB. 2020/106873 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Mahkemesince, 5326 sayılı Kanunun 20. maddesinde yer alan "... (2) (Değişik: 6/12/2006-5560/33 md.) Soruşturma zamanaşımı süresi;... c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır." şeklindeki hüküm gereğince bahse konu idari para cezasına ilişkin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle idari yaptırım kararının iptaline karar verilmiş ise de;
5326 sayılı Kanunun "Genel kanun niteliği" kenar başlıklı 3. maddesinde yer alan, "(1) Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır." şeklindeki hüküm gereğince, kabahat konusu eyleme ilişkin özel kanunlarında ayrıca bir hüküm bulunmaması halinde 5326 sayılı Kanun"un uygulanacağı, ancak özel kanunlarda ayrıca bir hüküm bulunması halinde özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği,
5549 sayılı Kanuna 6545 sayılı Kanunun 88. maddesi eklenen ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 13/6. maddesinde yer alan "Yükümlülüğün ihlal edildiği tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra idari para cezası verilemez." şeklindeki hüküm dikkate alındığında, somut olayda 5549 sayılı Kanun"dan kaynaklanan ve idari para cezasına konu edilen eylemlerin 28/06/2014 tarihinden sonra gerçekleştiği nazara alınarak zamanaşımı süresinin hesabı ile ilgili 5326 sayılı Kanun"un değil; özel düzenleme niteliğindeki 5549 sayılı Kanun"un 13/6. madde hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, 28/06/2014 tarihinden sonra 2015 ve 2016 yıllarında işlendiği belirtilen idari yaptırım konusu eylemlere ilişkin olarak 5 yıllık soruşturma zamanaşımının inceleme tarihine kadar dolmadığının anlaşılması karşısında, merciince itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16.03.2020 tarih, 2020/1639 D. iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nun 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılamayı gerektirmemek üzere BOZULMASINA, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.