Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20573
Karar No: 2016/7416
Karar Tarihi: 11.04.2016

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/20573 Esas 2016/7416 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2015/20573 E.  ,  2016/7416 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2013/110-2015/187

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın dava konusu 8 ve 2 nolu parseller yönünden kabulüne, diğer parseller hakkında açılan davanın ise görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak ve dava konusu 70164 ada 8 ve 90069 ada 2 parsele ilişkin davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yine, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu 3056 ada 6, 7 ve 8 parsellerin Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi II. Etap kapsamında kaldığı, herhangi bir imar uygulaması yapılmadığı ve davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, 30/06/2010 tarih ve 5998 sayılı Yasa ile değişik 5993 sayılı Belediye Kanununun 73.maddesinin 8.fıkrasında; "Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar kamulaştırmasız el atma davası açabilir." hükmü gereğince, davalı idarenin de bu parsellerde paydaş olmadığı anlaşılmakla, davacının kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı bulunmamaktadır.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi"nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Bu parseller yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi doğrudur.
Bu nedenle; davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi alanında kalan, imar uygulaması dışında bırakılan 3061 ada 3 parsel yönünden, aynı taşınmazın diğer hissedar tarafından açılan Ankara 21.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/498 - 2012/228 sayılı kararı ile Dairemizin 2013/7832 - 12054 sayılı ilamıyla onandığı, güçlü delil olduğu ve taşınmazda idarenin paydaş bulunduğu da gözetildiğinde, davacının 3061 ada 3 parseline kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmakla; bu parsel yönünden esasa girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde idari yargının görevli olduğundan bahisle, davanın usulden reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi