14. Hukuk Dairesi 2017/3601 E. , 2018/3325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalımdan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.04.2017 gün ve 2016/1301 Esas, 2017/2929 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı payın iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
Davacı, 118 ada 11 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın 1/8 pay sahibi olduğunu, 1/8 pay sahibi ..."in payını 18.03.2015 tarihinde davalıya sattığını, davalının payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu edilen taşınmazın fiilen taksim edildiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 11.04.2017 tarih 2016/13201 E. 2017/2929 K. Sayılı ilamı ile ""Somut olayda; dava konusu edilen 4245 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 pay taşınmazın diğer paydaşı ...tarafından 11.06.2010 tarihinde 10.000,00 TL bedelle davalıya satılmıştır. Yapılan pay satışının noter aracılığı ile bildirilmemesi nedeniyle davacı iki yıllık hak düşürücü süre içinde 09.06.2011 tarihinde açtığı dava ile önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Bu davaya karşı davalının taşınmazın fiilin taksim savunması doğrultusunda 04.03.2016 günlü bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın krokide “B” harfi ile gösterilen kısmın 1099,36 m2 olup davalıya pay satan önceki malikin kiraz bahçesi olarak kullandığı, “E” harfi ile gösterilen 895,79 m2"lik kısmın ise davacı tarafından kiraz bahçesi olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının ya da önceki malikinin kullandığı ve davalıya pay satan paydaşın kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı davacı vekili maddi hatalar bulunduğu ve taşınmazda fiili taksim bulunmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunmuş, davalı vekili cevaben maddi hataların düzeltilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin bozma gerekçesindeki bilgilerin dosya kapsamıyla ilgili olmadığı yapılan inceleme ile anlaşıldığından bozma gerekçesindeki maddi hataların düzeltilmesi gerekmiştir. Bu durumda somut olayda; dava konusu edilen 118 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 1/8 pay taşınmazın diğer paydaşı ... tarafından 18.03.2015 tarihinde davalıya satılmıştır. Yapılan pay satışının noter aracılığı ile bildirilmemesi nedeniyle davacı iki yıllık hak düşürücü süre içinde 31.03.2015 tarihinde açtığı dava ile önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Bu davaya karşı davalının taşınmazın fiilin taksim savunması doğrultusunda 04.03.2016 günlü bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın krokide “B” harfi ile gösterilen kısmın 1099,36 m2 olup davalıya pay satan önceki malikin kiraz bahçesi olarak kullandığı, “E” harfi ile gösterilen 895,79 m2"lik kısmın ise davacı tarafından kiraz bahçesi olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının ya da önceki malikinin kullandığı ve davalıya pay satan paydaşın kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hükmün, bu gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven dosya kapsamı dışındaki bilgiler gerekçe gösterilerek bozulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin bu yönden yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılmasına hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarı (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.04.2017 tarih 2016/13201 E. 2017/2929 K. Sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.