Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/349
Karar No: 2019/3886
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/349 Esas 2019/3886 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/349 E.  ,  2019/3886 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davalı ... üzerindeki payın tapusunun iptaline ve miras payları oranında davacılar adına tesciline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın tüm davalılar yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ..., davalılar ... v.d. vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... ve davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, ortak miras bırakanları ...’in, 19 parsel sayılı taşınmazını ( 53.950 m2’lik – Tarla ) mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak ara malik davalı ... üzerinden çok sevdiği davalı oğlu ...’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçek amacı gizlemek için ara malik kullanıldığını ve devirlerin kısa aralıkta yapıldığını, davalı ...’in de açılabilecek davalardan kurtulmak maksadıyla mirasbırakanın ölümünden hemen sonra çekişmeli taşınmazın büyük bölümünü yakını olan genç yaştaki diğer davalı ...’na devrettiğini, ...’nın da 20 gün içerisinde aynı amaçla diğer davalılara belirli paylarını aktardığını, tüm satışların muvazaalı olduğunu ileri sürüp, dava konu 19 sayılı parselin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalılar ... ve ..., dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmaları da takip etmemişlerdir.Davalılar ... ve ..., davacıların kardeşleri ... ile birlikte danışıklı olarak hareket ettiğini, çekişmeli taşınmazın imar nedeniyle değer kazanması ve sonradan ek olarak istenilen paranın ödenmemesi nedeniyle kötüniyetli olarak dava açıldığını, davacılar ile mirasbırakan arasındaki ilişkiyi bilmediklerini, taşınmaz için 1.950.000,00 TL satış bedeli ödendiğini, tapu kaydına güvenerek işlem yaptıklarını, davalılar ..., ... ve ..., yatırım amacıyla çekişmeli payları bedelini ödemek suretiyle emlakçılık yapan diğer davalı ...’dan tapu kaydına güvenerek satın aldıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 1023.maddesi uyarınca iyi niyetli iktisaplarının korunması gerektiğini, davalı ..., aynı iş yerindeki arkadaşlarının yönlendirmesi ile emlakçılık yapan diğer davalı ...’dan bedeli karşılığında satın aldığını, TMK"nin 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli iktisabının korunması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ancak ... sonrasındaki maliklerin tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişiler oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı ... üzerindeki payın iptaline ve miras payları oranında davacılar adına tesciline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince ... sonrasındaki maliklerin de durumu bilen ya da bilebilecek durumda olan kişiler oldukları ve TMK’nin 1023. maddesi koruyuculuğundan istifade edemeyecekleri gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 19 parsel sayılı taşınmazın ( 53.950 m2’lik Tarla ) tamamı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken; mirasbırakanın 10.02.1992 tarihinde davalı ...’a, ...’ın da 24.08.1992 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, ...’in çekişmeli taşınmazın 100/1079 payını uhdesinde bırakarak 979/1079 payını davalı ...’na 02.12.2011 tarihinde 601.000,00 TL bedel göstererek sattığı, ...’nın da 919/2158 payı üzerinde tutarak 20/1079 payını davalı ...’e, 20/1079 payını davalı ...’a, 20/1079 payını davalı ...’a ve 919/2158 payını da davalı ...’a satış yoluyla devrettiği, ...’nın üzerinde bıraktığı paydan 20/1079 payını da 20.02.2012 tarihinde davalı ...’e devrettiği, 879/2158 payın halen ... adına kayıtlı olduğu, mirasbırakan ...’in 04.10.2011 tarihin ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı çocukları ..., ... ve ...’i, davalı ...’yı, dava dışı eşi ve diğer çocuklarını bıraktığı, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in mirasçı olmadıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından ara malik Hacı Hasan üzerinden oğlu ...’e yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak ... adına kayıtlı 100/1079 pay yönünden iptal ve tescile karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki, hükme karşı davalı ... tarafından temyize de gelinmemiştir.Bu tespitten sonra çözümlenecek ilk uyuşmazlık, ...’ten 979/1079 payı satın alan ikinci el konumundaki davalı ...’nun muvazaalı işlemi bilip bilmediği veya kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olup olmadığıdır. Çünkü, davacı tarafından ...’ten sonraki temliklerin de muvazaalı olduğu iddia edilmiş ise de; ...’dan sonra zincirin ilk halkası olan ...’nın iyiniyetli olması ve TMK’nin 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanması halinde zincirin kopması nedeniyle sonraki malikler yönünden değerlendirme yapılması gerekmemektedir.Dava konusu taşınmaz ... ili ... ilçesinde bulunmaktadır. Gölbaşı ilçesi nüfus yoğunluğu ile sosyal ve ekonomik açıdan bakıldığında küçük bir yerleşim yeri olarak değerlendirilemez. ... ilçesinin küçük bir yerleşim yeri olduğu düşünülerek davalıların sırf bu nedenle durumu bildiklerini söylemek mümkün değildir. ... ile diğer davalı ... ya da ...’ın farklı adreslerde ikamet etmesi de gözetilerek temlik öncesinde tanıştıkları davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Davalı ...’nun temlik tarihinde 22 yaşında olduğu, ailesinin sahibi olduğu ... Mülk Gayrimenkul A.Ş’nde emlak alım satım işleri ile uğraştığı, hesap kayıtları incelendiğinde 50.000,00 – 100.000,00 TL arasında para transferleri yaptığı, üzerinde çok sayıda taşınmaz bulunduğu gözetildiğinde alım gücünün bulunduğu açıktır. Öte yandan, ...’nun 02.12.2011 tarihli başvuru ile ... Finans Bankası’ndan 600.000,00 TL kredi kullandığı, bu krediye ..., ..., ...Mülk Gayrimenkul Ltd Şti ve ...’nun müteselsil kefil olduğu tespit edilmiştir. ... ve ...’in Ziraat Bankası ... şubesindeki hesap hareketleri incelendiğinde, ... adına 02.12.2011 tarihinde vadeli hesap açıldığı ve 900.000,00 TL yatırıldığı, ...’na yapılan temlik ile aynı gün olduğu, yine ...’in hesabına 08.12.2011 tarihinde 372.000,00 TL yatırıldığı, ayrıca dava dışı 943 parsel sayılı taşınmazın ¼ payı ...’na, ½ payı ...’na ve ¼ payı da ...’na ait iken, anılan kişilerin paylarını 28.11.2011 tarih ve 5961 yev no’lu akit ile ...’e satış yoluyla devrettikleri, ...’in de anılan taşınmazı 30.07.2012 tarih ve 2757 yev no’lu akit ile ¼ payı ...’na, ½ payı ...’na ve ¼ payı da ...’na temlik ettiği, temlik tarihinden bir müddet önce ...’nın eşi ...’in hesabına 480.000,00 TL yatırıldığı görülmektedir....’in dava konusu taşınmazın 100/1079 payını da üzerinde bıraktığı ortadadır. Mal kaçırmak istemesi halinde tamamını ...’na devretmesine engel bir durum temlik tarihinde mevcut değildir.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Davalı ...’nun iyiniyetli olmadığını ispat yükü davacı tarafa aittir. TMK’nın 3. maddesi uyarınca iyiniyet asıldır.Yukarıda yer verilen tespitler bir bütün halinde değelendirildiğinde; davalı ...’nun muvazaalı işlemi bilmediği veya kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde dahi bilebilecek konumda olmadığı, aksini davacının kanıtlayamadığı gözetildiğinde, davalı ...’nın TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan istifade edeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, ... dışındaki tapu kayıt maliki olan davalılar yönünden davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ..., ... ve ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca ...Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 2.037.00."şer TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi