
Esas No: 2017/10560
Karar No: 2018/1627
Karar Tarihi: 01.03.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10560 Esas 2018/1627 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ..., ..., ..., ... oğlu ... ve ... vekili, ..., ... oğlu ..., ..., Orman Yönetimi vekili, ... vekili, ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., ... ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1959 yılında 5602 sayılı Tapulama Kanunu uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ilçesi 352 parsel sayılı 1776950 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Nisan 318 tarih 27 ve 39 sıra nolu tapu kayıtları ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu..., ... kızı ..., ...oğlu ... , ...oğlu ..., ...oğlu ... ..., ...kızı ... ..., ...kızı ..., ... oğlu ..., ...kızı ..., ... oğlu ..., ... ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... adlarına tespit edilmiştir.
..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ...; tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 352 parselin ayrı ayrı bölümlerinin adlarına tescili istemiyle, Orman Yönetimi 352 parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, ... ; taşınmazın ... adına tescili istemiyle kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 352 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/303 esasa kayıt edilmiştir.
Davacılar ... ... vereselerinden...Karaaslan ve arkadaşları ; tapu kayıtlarına tutunarak ... aleyhine 1952 yılında tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. ...Asliye Hukuk Mahkemesi 1956/332 Esas sayılı (bozma öncesi 1952/342 Esas sayılı) dava dosyasında çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle davanın kadastro mahkemesine devrine karar vermiş, anılan dava 352 parsele ilişkin dava ile birleştirilmiştir.
...köyü 345 parsel sayılı 42.125 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Kasım 1951 tarih 265 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ......, ......, ...... adlarına tespit edilmiştir.
... oğlu ..., ... oğlu ... ve E....; Kasım 1951 tarih 291 sıra nolu tapu kaydına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 345 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/297 Esasa kayıt edilmiştir.... ve ... 20.07.1963 tarihli oturumda 345 parsele ilişkin davalarından vazgeçmişlerdir.
...köyü 351 parsel sayılı 45.125 m2 yüzölçümlü taşınmaz Kasım 1951 tarih 257 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...... adlarına tespit edilmiştir.
E. ... Kasım 1951 tarih 273 sayılı tapu kaydına, ... 1951 tarih 291 sıra nolu tapu kaydına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 351 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/202 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 350 parsel sayılı 55.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 291 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..b. adlarına tespit edilmiştir.
...Yılmaz, ... ve ...; tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 350 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/301 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 349 parsel sayılı 71.620 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 299 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak kayıt miktar fazlasının Hazineye ait olduğu belirtilerek ..., ..., ..., ... ..., ......, ... ve ... adlarına tespit edilmiştir.
...Yılmaz, ... ve...Mağden ; Kasım 1951 tarih 257-287 ve 291 sıra nolu tapu kayıtlarına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 349 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/300 esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 347 parsel sayılı 23.250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 275 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ...oğlu ..., ..., ..., ...,...oğlu ..., ... adlarına tespit edilmiştir.
...; Kasım 1951 tarih 273 sayılı tapu kaydına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmiştir.347 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/299 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 346 parsel sayılı 51.250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 273 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına tespit edilmiştir.
... ve...Mağden; Kasım 1951 tarih 257 ve 275 sayılı tapu kayıtlarına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 346 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/298 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 344 parsel sayılı 28.750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 263 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ... İleri, ..., ...İleri adlarına tespit edilmiştir.
E.... ve ...; Kasım 1951 tarih 289 ve 291 sıra nolu tapu kayıtlarına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 344 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/296 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 337 parsel sayılı 39.500 m2 yüzölçümlü taşınmaz Kasım 1951 tarih 253 sayılı tapu kaydı uygulanarak ..., ..., ..., ...adlarına tespit edilmiştir.
...; Kasım 1951 tarih 329 sıra nolu tapu kaydına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmiştir. 337 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/ 295 Esasa kayıt edilmiştir.
...köyü 314 parsel sayılı 26.375 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Kasım 1951 tarih 289 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ..., ..., ... adlarına tespit edilmiştir.
...; tapu kaydına tutunarak kadastro müdürlüğüne itiraz etmiştir. 314 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/294 Esasa kayıt edilmiştir.
nde bulunan 390 parsel sayılı taşınmaz 1959 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 352 parsel olarak tespit edilmiş daha sonra 20.06.1962 tarihli tutanakla 352 parselden ayrılarak 390 parsel numarasıyla 152.950 m2 yüzölçümlü olarak Nisan 318 tarih 27 sıra nolu tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına tespit edilmiştir.
... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ; tapu kayıtlarına tutunarak, orman yönetimi; orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro müdürlüğüne itiraz etmişlerdir. 390 parsel sayılı taşınmaza ilişkin komisyon kararının aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/ 363 Esasa kayıt edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi 07.07.1962 tarihli dilekçe ile ... aleyhine 27.000 m2 yüzölçümlü ormanlık alanda açma yapmaktan 11.05.1962 tarihli suç zaptı düzenlendiğini ileri sürerek anılan yere elatmanın önlenmesi istemiyle ...Asliye Hukuk Mahkemesinde 1962/608 Esas sayılı davayı açmıştır. ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/608 E. - 1962/1081 K. sayılı ilamıyla nde kadastro tespit çalışmalarına başlandığı gerekçesiyle davanın kadastro mahkemesine devrine karar verilmiş, anılan dava 390 parsele ilişkin dava ile birleştirilmiştir.
353 parsel sayılı 205.375 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Nisan 318 tarih 50 sıra nolu tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...,..., ..., ... , ... , ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına tespit edilmiştir.
... -... -... - ... - ... ... ...; tapu kayıtlarına tutunarak, ...; taşınmazın Hazineye ait olduğu, Orman Yönetimi; orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro müdürlüğüne itiraz etmiştir. 353 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı ve ekleri karar verilmek üzere ... Arazi Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, anılan dava 1963/304 Esasa kayıt edilmiştir.
Tüm dava dosyaları ...... Arazi Kadastro Mahkemesinin 1963/303 esas sayılı davası ile birleştirilmiş, Bafra"daki hakimlerin davadan çekilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ... Kadastro Mahkemesini merci tayin edilmiş, ... Kadastro Mahkemesi de 28.07.1971 gün 1969/62 E. - 1971/37 K. sayılı ilam ile yetkisizlik kararı vermiş, itiraz üzerine davanın ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bunun üzerine dava ... Kadastro Mahkemesinin 1971/108 esasına kaydedilmiştir.
... vekili 21.05.1975 havale tarihli dilekçe ile; müvekkilinin 314 parseli tapu malikleri ... ve müştereklerinden 17.01.1975 tarih 31 sıra numaralı işlemle satın aldığını belirterek anılan taşınmazın müvekkili adına tapuya tescili istemiyle 314 parsele ilişkin davaya katılmıştır.
..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 18.07.1984 havale tarihli dilekçe ile; davalı taşınmazları (parsel numarası belirtilmedi) ... ve arkadaşlarından kadastro tespitinden 15 yıl önce haricen satın aldıklarını, daha sonrada ...Noterliğinde düzenlenen 08.11.1966 gün 13390 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiklerini ileri sürerek davaya katılmışlardır.
... 20.03.1987 tarihli dilekçe ile ; Haziran 1283 tarih 16 sıra nolu tapu kaydına tutunarak 352 parsele ilişkin davaya katılmıştır. ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ...Yetkin, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 18.07.1984 havale tarihli dilekçe ile 1971/108 esas sayılı davada davalı olan taşınmazları ... ve arkadaşlarından kadastro tespitinden önce haricen satın aldıklarını, daha sonrada ...Noterliğinde düzenlenen 08.11.1966 gün 13390 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiklerini ileri sürerek davaya katılmışlardır.
Mahkemece ;gerekçe belirtilmeksizin davacıların davalarının reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm ..."ın oğlu ..., ..."ın eşi ...,...oğlu ..., ... oğlu ... ve ... oğlu ... vekili, ..."ın eşi ..., ..."ın çocukları ... ve ..., Orman Yönetimi vekili, ... vekili, ... çocukları ..., ..., ... ve ..., ... oğlu ..."ın kızı ..."dan olma torunu ..., ...’ın mirasçılarından ... ve ..., ... ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ,orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz
niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp
26.06.2003 tarihinde ilan edilerek eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ...Yetkin, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... 18.07.1984 havale tarihli dilekçe ile parsel numarası yazmaksızın davalı taşınmazları ... ve arkadaşlarından kadastro tespitinden önce haricen satın aldıklarını, daha sonrada ... Noterliğinde düzenlenen 08.11.1966 gün 13390 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiklerini ileri sürerek davaya katıldıkları, ..."nun 352 parsel yönünden davaya katıldığı, ..."ın parsel numarası belirtmeksizin davaya katıldığı yine ... vekili 21.05.1975 havale tarihli dilekçe ile; müvekkilinin 314 parseli tapu malikleri ... ve müştereklerinden 17.01.1975 tarih 31 sıra numaralı işlemle satın aldığını belirterek anılan taşınmazın müvekkili adına tapuya tescili istemiyle 314 parsele ilişkin davaya katıldığı, yine ... ve ..."ın 352 parsele itiraz ettiklerine dair itiraz dilekçeleri dosyada bulunduğu halde karar başlığında anılan kişiler yazılmamış, haklarında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yine davacılardan ... oğlu ... 13.07.2008 tarihinde, ... oğlu ... ise 10.04.2007 tarihinde öldükleri ve mirasçıları bulunduğu halde dava mirasçılarına ihbar edilmemiş, mirasçılarının yokluğunda yargılama yapılıp aleyhlerinde hüküm kurulmuştur.
Diğer taraftan çekişmeli taşınmazların malik haneleri açık olduğundan 3402 sayılı Kanununun 30/2. maddesine göre kadastro hâkimi re"sen araştırma yaparak taşınmazların gerçek hak sahiplerini tespit etmek zorundadır. Ne var ki, davacıların ve katılanların hangi parsel veya parselleri dava ettikleri belirlenmemiş, çekişmeli tüm taşınmazlar yönünden yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılmamış, ziraat bilirkişiden rapor alınmamış, davacıların ve katılanların dayandıkları tapu kayıtları ile çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilip uygulanmamış, kapsamları belirlenmemiş,tapu kayıt miktar fazlası yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddelerinde düzenlenen imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları yöntemince araştırılmamıştır.
Yine ... Kadastro Mahkemesinin 1963/303 Esas sayılı dosyasının 19.07.1963 tarihli oturumunda davacılar ... ve Arkadaşları beyanlarında; 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca kendilerine verilmek üzere ayrılan Hazineye ait tapu kayıtlarının iptali istemiyle tarafından ... aleyhine açılan 1956/332 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının kadastro çalışmaları yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek bu dosyaya gönderildiğini belirttikleri halde anılan dava dosyası getirtilip incelenmemiştir.
Mahkemece iki ayrı orman bilirkişiden rapor alınmış, orman bilirkişi ...tarafından düzenlenen ilk raporda; çekişmeli tüm taşınmazların eğim durumları ve bitki örtüsü itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanmamıştır.
Orman bilirkişi Barış ... tarafından 352, 353 ve 390 parseller yönünden düzenlenen ikinci raporda ise; yörede 26.06.2003 tarihinde ilan edilen orman kadastrosunun bulunduğu, 390 parselin tamamen. 352 parselin (A1), (B2), (B3), (B4), (B5) ve (B6) ile işaretlenen kesimlerinin, 353 parselin (C1), (D4), (D5), (D6), (D7) ve (D8) ile işaretlenen bölümlerinin 2/B alanında kaldığı, 352 ve 353 parsellerin geriye kalan kesimlerinin tahdit dışında olduğu, 1954 tarihli hava fotoğrafında ve 1962 tarihli memleket haritasında 352 parselin (A1), (A2), (A3), (A4), (A5) ile işaretlenen bölümlerinin, 353 parselin (C1), (C2), (C3), (C4), (C5), ile işaretlenen kesimlerinin, 390 parselin ise (E) ile işaretlenen bölümünün orman sayılan alanda gözüktükleri, 352 parselin (A1), 353 parselin (C1), 390 parselin (E) ile işaretlenen kesimlerinin memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman sayılan alanda gözükmekte is de etraflarının boş olması, orman vasfını yitirmeleri, kendi haline bırakıldıklarında yeniden orman yetişmemesinin mümkün olmaması nedeniyle 2/B ile tahdit sınırları dışına çıkarıldığı, bu işleminin yerinde olduğu, sonuç itibariyle 352 parselin (A1), (A2), (A3), (A4), (A5) ile işaretlenen bölümlerinin, 353 parselin (C1), (C2), (C3), (C4), (C5), ile işaretlenen kesimlerinin, 390 parselin ise (E) ile işaretlenen kesiminin orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmıştır.
İkinci orman bilirkişi raporunda 352, 353 ve 390 parsellerin kısmen orman sayılan yerlerden olduğu belirtildiği, orman yönetiminin 352, 353 ve 390 parsellere, Hazineninde 352 ve 353 parsellere yönelik usulen açılmış davaları da bulunduğu halde orman raporlarından hangisine değer verildiği açıklanmadan gerekçe yazılmaksızın orman yönetimi ve hazinenin davalarının da reddine karar verilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların malik haneleri açık olduğu, yargılama sırasında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması da kesinleşmediği, eldeki dava aynı zamanda 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde de olduğu halde 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları ile memleket haritaları getirtilip uygulanmamış, 352, 353 ve 390 parsel sayılı taşınmazların 2/B alanında kalan kesimlerinin 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmedikleri yöntemince belirlenmemiştir.
Bu sebeplerle öncelikle yargılama sırasında ölmüş olan davacılar ve katılan davacıların mirasçılarına dava ihbar edilmeli, yargılama sırasında ölmüş olan davalıların mirasçıları davaya dahil edilmeli, delil ve belgeleri istenmeli, 2014 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/-a uygulamasının yapıldığı, çekişmeli taşınmazlar hakkında uygulama tutanakları düzenlendiği anlaşıldığından uygulama tutanaklarının asılları, davacıların ve katılanların dayandıkları tapu kayıtları ile kadastro sırasında çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte tapu müdürlüğünden getirtilmeli, kadastro sırasında başkaca taşınmazlara revizyon görüp görmedikleri tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmalı, revizyon görmüş iseler revizyon parsellerine ait kadastro tespit tutanakları ile çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazların kadastro tespit tutanakları var ise dayanak belgeleri (kadastro sırasında uygulanan tapu ve vergi kayıtları), çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin orijinalinden renkli orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritası ile orman kadastro çalışma tutanakları, 1980’li yıllara ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, 1980"li yıllara ait ortofoto haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazların kadastro paftası ölçeği ile kesinleşmemiş orman kadastro haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasının ölçekleri eşitlenip değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 7 veya 8 orman sınır noktasını gösterir biçimde davaya konu taşınmazların ve komşu parsellerin orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarma hattına göre konumları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle gösterilmeli, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, kesinleşmemiş tahdit haritası çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle tahdit haritası ile irtibatlı kroki düzenlenmeli, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı;tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K. 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli, hava fotoğrafları, kadastro paftası ile çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek, taşınmazların üzerinde neler gözüktüğü (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı, kapalılık oranı vb) açıklanmalı, öncesi itibariyle orman sayılan ve ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenen taşınmazlar yönünden bu kez anılan parsellerde yapılan orman rejimi dışına çıkarma işleminin yerinde olup olmadığının tespiti gerekeceğinden 1980’li yıllara ait memleket haritaları, hava fotoğrafları ve orto-foto haritaları ile kadastro paftası çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, çekişmeli taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları stereoskop aletiyle üç boyutlu incelenmeli, orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki eko sistemlerinin tüm ögeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinden insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde, yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiklerini ya da kaybetmediklerini belirtir şekilde bilimsel ve denetime açık müşterek imzalı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise davacıların ve katılanların dayandıkları ve kadastro sırasında çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları yerel bilirkişi ve fen bilirkişi marifetiyle yöntemince zemine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her bir sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, bilinemeyen sınırlar konusunda taraflara tanık dinletme olanağı verilmeli, 3402 sayılı Kanunun 20.maddesi uyarınca tapu kayıtlarının sabit sınırdan başlanarak kapsamları belirlenmeli, tapu kayıtlarının tamamen veya kısmen uymaması halinde gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşulları araştırılmalı, taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler, hayatta iseler kadastro tespit bilirkişileri ile taraf tanıklarından sorulmalı, keşif sırasında taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların 2/B alanında kaldıklarının, 2/B işleminin yerinde olduğunun ve gerçek kişilere ait tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kaldıklarının tespit edilmesi halinde 6292 sayılı Kanun hükümlerinin gözetilmesi, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, çekişmeli taşınmazlar hakkında 2014 yılında yapılan 22/-a uygulamasıyla uygulama tutanakları düzenlendiğinden yenileme parsel numaraları itibariyle 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahipleri adlarına tescile karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ..., ..., ..., ... oğlu ... ve ... vekili, ..., ... oğlu ..., ..., Orman Yönetimi vekili, ... vekili, ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., ... ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.