Esas No: 2020/1513
Karar No: 2022/2427
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1513 Esas 2022/2427 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1513 E. , 2022/2427 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1513
Karar No : 2022/2427
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mardin İli, Savur İlçesi, ... Köyü'nde Geçici Köy Korucusu olarak görev yapan davacının, çağrıldığı halde ve yapılan tüm ikazlara rağmen göreve gelmediğinden bahisle görevden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; bakılan davada; davalı idare tarafından savunma ve eki belgeler ile Mahkemenin E:... sayılı dava dosyasına gönderilen bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden; Mardin İli, Savur İlçesi, ... Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, dava konusu göreve son verme işlemine dayanak teşkil eden Nusaybin İlçesinde 13/03/2016 tarihinde yürütülecek operasyona katılması amacıyla yapılan görevlendirmenin operasyon tarihinden sonra 23/03/2016 tarihinde yapıldığı, bu durumda, yapılan görevlendirmelerin(23/03/2016) operasyon tarihinden(13/03/2016) sonra olduğu, bu nedenle de usulune uygun bir görevlendirme olmaksızın görev alanı dışındaki bir mahalde göreve çağrılması üzerine davacının göreve gitmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca il sınırları içinde bulunan tüm genel ve özel kolluk kuvvetleri teşkilatının tüm amir ve memurlarının vali tarafından verilen emri derhal yerine getirmesi gerektiği, geçici köy korucularının çağrıldığında hemen en seri vasıta ile bağlı bulunduğu jandarma karakolunda veya 11. madde çerçevesinde birlikte görev yapacağı güvenlik güçlerinin bulunduğu yerde hazır bulunması, genel arama, iz sürme ve suçlular yakalama faaliyetlerine katılmaları gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda ise, Mardin İli, Nusaybin İlçesinde ortaya çıkan yoğun çatışma ortamı nedeniyle yapılacak operasyonda 20 geçici köy korucusuna ihtiyaç duyulması sebebiyle davacı ile birlikte diğer korucularının görevlendirilmelerine rağmen davacının göreve gitmek istemediği, her ne kadar geçici köy korucularının görev alanları vali ve kaymakam onayı ile genişletilebiliyor ise de somut olayda olduğu gibi acil ve öngörülemeyen terör olayların ortaya çıktığı dönemlerde valilik veya kaymakamlık onayının beklenilmesinin halkın mal ve can güvenliğine yönelik telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceği ve bölgenin içinde bulunduğu durum gözününde bulundurulduğunda, yazılı görevlendirme beklenilmeksizin sözlü emirle verilen talimatların da yerine getirilmesinin halkın ırz, can ve malını korumak için oluşturulan geçici köy koruculuğu müessesesinin gereği olduğu sonucuna ulaşıldığı, davacının sübuta eren çağrıldığı halde ve yapılan tüm ikazlara rağmen göreve gelmemesi sebebiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin bir süre önce Savur Merkez Karakoluna çağrılarak bir kısım evraklar imzalattırılarak silahına el konulduğu, Nusaybin Operasyonuna katılmadığı için görevine son verildiğinin sözlü olarak müvekkiline bildirildiği, müvekkilinin talebi ile göreve son verilme evraklarının kendilerine verildiği, müvekkilinin göreve gitmemesinin söz konusu olmadığı, sadece tüm korucular göreve giderse köylerinin ve ailelerinin sıkıntı yaşayacağının söylendiği, bunun üzerine göreve katılmadıkları yolunda tutanakların tutulduğu, müvekkili hakkında soruşturma açılmadığı, ayrıca Mahkeme Kararında karşı oyda yer alan hakimin görüşü de dikkate alınarak Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı tarafın temyiz isteminin
reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Davacı tarafın temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, varsa posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. Kesin olarak, 06/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.