Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4469
Karar No: 2019/3885
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4469 Esas 2019/3885 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/4469 E.  ,  2019/3885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili, davacılar ... vd. vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacılar ... vd. vekili Avukat ... ve davacılar ... vd. vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları ... ve ...’nın 1511 ve 1567 parsel sayılı taşınmazlarını 29.04.1999 tarihinde doğrudan; yine maliki oldukları 28 parsel sayılı taşınmazı ise ara malikler ... ve ... üzerinden 30.09.1997 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiklerini, davalının; kardeşleri ...’nın kızı ...’nın akrabası olduğunu, mirasbırakanlarının aynı amaçla 230, 231, 1532 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlarını da torunlarına devrettiklerini tüm temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescil mümkün olmazsa tenkis istemişlerdir.Davalı, iddianın haksız ve yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece dava konusu 230, 231, 1532 ve 1533 sayılı parseller yönünden hükmün onanmasına, davalı ...’a doğrudan temlik edilen 1511 ve 1567 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temlikin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olup olmadığının, 28 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise iktisabının iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle bozulmuş bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalıya yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve dava edilen taşınmazların dava tarihindeki değerleri gözetilerek harcı tamamlanan değer üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedileceği, ancak harcı tamamlanan değer gözetildiğinde belirlenen nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücreti altında kaldığı anlaşıldığından, 2017 yılı ...Ü.T’nin 13/1. fıkrası gözetilerek tarifenin ikinci kısmında asliye hukuk mahkemeleri için belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur. Davacı vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden ayrı ayrı reddine. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Daire’nin 17.06.2014 tarih ve 2013/13551 E 2014/11888 K sayılı ilamı ile dava konusu 230, 231, 1532 ve 1533 sayılı parseller yönünden mahkemenin 2015/191 E 2015/387 K sayılı dosya numarası üzerinden hükmün kesinleştiği, eldeki davanın ise 2015/191 E sayılı dava dosyasından tefrik edilerek 2015/279 E sayılı dosya numarası üzerinden sürdürüldüğü, ne var ki mahkemece hatalı olarak 230, 231, 1532 ve 1533 sayılı parseller yönünden eldeki davada yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Öte yandan, eldeki davaya konu taşınmazlar yönünden bozma sonrası davacılar vekili tarafından taşınmazların kim tarafından kullanıldığını beyan edeceklerini iddia ettiği ... ve ...’in, yine akrabalığa ilişkin bilgileri olduğunu iddia ettiği davalı tanığı ...’ın kız kardeşi ...’in tanık olarak bildirildiği, ..., ... ve ...’nin davacı tanığı olarak beyanlarına başvurularak, beyanlarının hükme esas alındığı tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nin 240/2. fıkrasında; ‘’ Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez. ‘’ amir hükmüne yer verilmiştir. Davacılar vekili, ilk tanık listesinde ..., ... ve ...’e yer vermemiştir. O halde, anılan kişilerin davalı tarafın itirazına rağmen bozma sonrası dinlenilerek beyanlarının hükme esas alınması hatalıdır.Hal böyle olunca, bozma öncesi bildirilen tanıkların Daire’nin 17.06.2014 tarih ve 2013/13551 E 2014/11888 K sayılı ilamında belirtilen hususlarda dinlenilmesi, bozma gereklerinin yerine getirilmesi, toplanan diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, 2015/191 esas sayılı davanın konusu haline gelen 230, 231, 1532 ve 1533 sayılı parseller yönünden eldeki davada hüküm kurulmaması gerekirken, eksik araştırma ve usul yönünden hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi