Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4488
Karar No: 2019/3884
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4488 Esas 2019/3884 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/4488 E.  ,  2019/3884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR-
    Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, oğlu olan davalının mali sıkıntısına katkıda bulunabilmek ve yaşlı olması nedeniyle kendisine bakacağını düşünerek maliki olduğu 296 parsel sayılı taşınmazı 23.07.2013 tarihinde davalıya satış göstererek devrettiğini, ancak herhangi bir satış bedeli almadığını, akitteki bedelin çok düşük olduğunun keşfen saptanacağını, davalının kendisini yanılttığını ve devir sonrası İl Özel İdaresinden maden arama izni alarak taşınmazda kazı çalışmalarına başladığını, ikamet ettiği eve yabancı şahısların gelip gittiğini, davalının devir öncesi kazı yaptırmak istediğinden bahsetmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacı annesinin çekişmeli taşınmazı kendi iradesi ile devrettiğini, davacıyı yanılttığı iddiasının doğru olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, aldatma (hile) iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Tarafların anne-oğul oldukları, davacı ...’nın maliki olduğu dava konusu 296 parsel sayılı taşınmazın tamamını (7.200 m2’lik Fındık Bahçesi ve Kargir Ev) 23.07.2013 tarih ve 1377 yevmiye no’lu işlemle davalıya satış suretiyle temlik ettiği, akde tarafların bizzat katıldıkları kayden sabittir.Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.Somut olaya gelince; davacı tanıkları birbiri ile uyumlu şekilde davalının dava konusu taşınmazda ev yapmak isteyerek taşınmazın devrini davacıdan istediğini, kendilerinin de taşınmazı davalıya vermesinin uygun olacağını davacıya söylediklerini, bunun üzerine davacının taşınmazı davalıya devrettiğini, bir bedel almadığını, devir sonrasında davalının taşınmazda gömü aradığını beyan ettikleri, davalı tanığı Güllü’nün ise çekişmeli taşınmazın davalıya satıldığını, 30.000,00 TL’lik satış bedelinin ödendiğine şahit olduğunu bildirdiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddeleri uyarınca herkesin iddiasını ispatla mükellef olduğu kuşkusuzdur.Ne var ki davacı taraf, davalının hangi eylemleri ile dava konusu taşınmazın devri hususunda kendi iradesinde bir yanıltma gerçekleştirdiğini ortaya koyabilmiş değildir. Tüm tanık beyanları değerlendirildiğinde, davacının iradi olarak çekişmeli taşınmazı davalıya devrettiği, davalının ise bu iradenin oluşumu sırasında davacıyı yanıltmadığı, dosya kapsamında aksine bir delilin de bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi