Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7329 Esas 2015/460 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7329
Karar No: 2015/460
Karar Tarihi: 28.01.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7329 Esas 2015/460 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar arasında yapılan bir eser sözleşmesi sonucunda doğan alacağın temlikinin iptal edilmesi ve haksız temlik nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebiyle açılan davanın ticari dava olup olmadığı sorunuyla karşı karşıyayız. Kanuna göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu'nda veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekiyor. Burada uyuşmazlık, davalı iş sahibine ait bir taşınmaz için yapılmış olan işle ilgili olduğundan, ticari işletmeyle bir ilgisi olmadığı gibi davalı tacir de değil. Ayrıca, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna veya asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Dolayısıyla, asliye hukuk mahkemesi, davaya bakma görevi üstlenir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ticaret Kanunu'nun 4. ve 19/2. maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5 ve 4. maddeleri (6335 sayılı Kanun'la değiştir
15. Hukuk Dairesi         2014/7329 E.  ,  2015/460 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesi kapsamında doğan alacağın temlikinin iptâli ve haksız temlik nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davacı ... ve davalılardan ... yüklenici, davalı üniversite iş sahibidir. Diğer davalı banka ise temlik alan konumundadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı davasında, davalılardan ... ile adi ortaklık kurduklarını ve davalılardan üniversite ile adi ortaklık arasında 11/07/2011 tarihinde ... binası inşaat yapım işine dair sözleşme imzalandığı , davalılardan ...’nun ortak girişime ödenen bir miktar hakedişi haksız olarak davalı ..."ye temlik ettiğini ileri sürerek, uğradığı zararın tazmini ve temliknamenin iptâli ile davalı uhdesinde bulunan hakedişlerin diğer ortağa ve temlik alana ödenmemesi için ihtiyati tedbir verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli ...Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık davanın ticari dava olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 05.08.2013 tarihinde açılmış olup, davanın ticari niteliğinin ve bu bağlamda görevli mahkemenin belirlenmesinde bu kanunla getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 154 vd. maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
    6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay"ca re"sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
    Somut olayda; taraflar arasında uyuşmazlık konusu edilen iş, davalı iş sahibine ait bir taşınmaz için yapılmış olup, davalı tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyle bir ilgisi de bulunmamaktadır. Diğer taraftan, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. İşin esasının incelenip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.