Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9323
Karar No: 2020/543
Karar Tarihi: 30.01.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9323 Esas 2020/543 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketler ile müvekkil arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin alacaklarının müvekkil tarafından ödendiği ve bu ödemenin davalı şirketler tarafından karşılanması gerektiği iddiasıyla açılan davada, mahkemece dava kısmen kabul edildi. Ancak, mahkemenin davalı şirketlerin sorumluluğunu belirlerken yanıldığı ve düzenlenen sözleşmelerin uygulanması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edildi. Harcını yatıran davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği miktarın HMK’nın 31. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ancak bunun yapılmadığı belirtildi. Kanun maddeleri olarak 6100 Sayılı HMK’nın 31. maddesi ve işçilik alacaklarına ilişkin düzenlemeler gösterildi.
23. Hukuk Dairesi         2016/9323 E.  ,  2020/543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Temizlik Ltd. Şti. vekili, alacağın zamanaşımına uğradığı, dava dışı işçinin baştan beri idarenin işçisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davada iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemiz 22.01.2014 tarihli ve 2013/5743 Esas, 2014/372 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalılar ... Tic. Ltd. Şti./... Temizlik Ltd.Şti. ortaklığı arasında düzenlenen sözleşmelerde işçi alacaklarından alt işverenin sorumlu olacağı kararlaştırılmış olmakla bu davalılar için belirlenen miktarın tamamından davalıların sorumlu tutulması gerektiği, diğer davalılara ait sözleşmede/şartnamede işçi alacaklarından dolayı tarafların sorumlulukları açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, tacir olan davalıların çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olduklarını bilebilecek durumda oldukları, davacının da asıl işveren olması ve dava dışı işçinin iş akdini haksız fesih etmesi nazara alındığında tarafların eşit kusurlu ve sorumlu olduğu, dava dilekçesinden fazlaya hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
    İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
    Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
    İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
    Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
    İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
    İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
    Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davalılar ... Temizlik Reklam Gıda ve Turz. San. Ltd. Şti, ... Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti, ... Temizlik Ltd. Şti./... Turizm ve Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. ortaklığının ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, 6100 Sayılı HMK"nın 31. maddesinde, “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekilinin harcını yatırarak dava dilekçesinde istediği miktarı 25.02.2016 tarihli dilekçesi ile açıklamasının HMK’nın 31.maddesi kapsamında kaldığı dikkate alınıp söz konusu dilekçeye göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi