Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/7345
Karar No: 2021/2387
Karar Tarihi: 26.01.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/7345 Esas 2021/2387 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2019/7345 E.  ,  2021/2387 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 24. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının 01/04/1998 tarihinde davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesinde elektrik ustası olarak çalışmaya başladığını, değişen alt işverenler bünyesindeki çalışmasının kesintisiz olduğunu, davalı ...Ş ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayandığının belirlendiğini, böylece davacının başlangıçtan itibaren davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş"nin işçisi olarak kabul edilmesi ve fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, davalıların davacının talep ettiği alacaklardan birlikte sorumlu olduklarını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ilave tediye alacağı ile ücret farkı alacaklarının davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, 28/05/2013 tarihli Sözleşme ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş."nin özelleştirilmesi surecinin tamamlanarak hisselerinin ... A.Ş’ye devredildiğini, her iki şirketin tamamen farklı özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, yüklenici şirketler ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı gibi muvazaanın da mevcut olmadığını, aksi düşünülse dahi muvazaa kararının tespit niteliğinde olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ilave tediye, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının kabulüne, ücret farkı alacağının talebinin ise reddine dair karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının çalışma süresinin belirlenmesi ve buna göre davalıların sorumlu olduğu alacak miktarının tespiti noktasındadır.Somut olayda, davacının 01/04/1998-15/01/2016 tarihleri arasında 17 yıl 9 ay 14 gün kesintisiz şekilde, davalılara ait işyerinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığı kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı işyerleri belirlenmiş, bu işverenler nezdindeki çalışmanın tamamının davalılara ait işyeri ile bağlantılı olduğu kabul edilmiştir. Ancak dosyadaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, uyuşmazlık konusu dönemdeki bir kısım işyerlerinin hangi işverene ait olduğu dahi belirsizdir. Salt işyeri sicil numarasından hareketle çalışmanın ispatı mümkün değildir. Davalılar, davacının çalıştığı belirlenen bir işverenler ile aralarında hiçbir bağ bulunmadığını savunmuş olup, bu savunma üzerinde durulmamış olması hatalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları eksiksiz olarak dosyaya getirtilerek davacının çalıştığı kabul edilen işyerlerinin hangi işverenlere ait olduğu ve bu işverenler ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi olup olmadığı netleştirilmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, davacının 01/04/1998-15/01/2016 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş ise de, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının çalışmasının kesintili olduğu görülmektedir. Dosyada tanık delili dışında, davacının kesintisiz çalışma iddiasını kanıtlayan bir başka delil bulunmamaktadır. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların tüm kesinti dönemlerine ilişkin olarak görgüye dayalı bilgi sahibi olup olmadıkları, aynı dönemde aynı yerde davacı ile birlikte çalışıp çalışmadıkları net değildir. Hal böyle olunca kesintisiz çalışma iddiasının ispat edilip edilmediği noktasında sağlıklı bir değerlendirme yapılması da mümkün değildir. Bu sebeple öncelikle davacının davalılara ait işyerinde hangi işverenler bünyesinde çalıştığı titizlikle araştırılarak belirlenmeli, oluşacak sonuca göre davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı noktasında bir sonuca varılmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin davacının yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresince 17 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının 17 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına terstir. Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının beyanı alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.01.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi