15. Hukuk Dairesi 2014/6982 E. , 2015/455 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık zaman bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmıştır. Davada, bakiye iş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı vekili, davalılardan ..."ın iş sahibi, ..."ın yüklenici olduğunu, davalılar arasında yapılan sözlü anlaşma ile inşaatın karkas kalıp yapım işinin davalı ... tarafından üstlenildiğini, davalı ...’ın sözleşme konusu işi yapamayacağını belirterek davacı müvekkiline devrettiğini, karkas kalıp işinin müvekkilince yapılmasına davalı iş sahibi Serdar’ın muvafakat ettiğini ve 10.000,00 TL avans ödemesi yaptığını ileri sürerek bakiye 30.000,00 TL iş bedeli ile 514,00TL tespit giderinden oluşan toplam 30.514,00 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, yanlar arasında akdî ilişki bulunmadığını çek ile davacıya yapılan 10.000,00 TL ödemenin taraflar arasındaki iş akdi nedeni ile yapılmış işçilik ücreti ödemesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davada, yanlar arasında kurulduğu ileri sürülen akdî ilişki, TBK’nın 470. madde hükmünde tanımlandığı üzere; niteliğince, bir eser sözleşmesidir. HMK’nın 200 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince, somut olayda yanlar arasında akdî ilişkinin kurulmuş olduğunu davacının yasal ve yazılı delille kanıtlaması gerekir. Davalı iş sahibi ... tarafından davacıya 15.04.2013 tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin keşide edildiği çekişmesizdir. Davacı, bu miktardaki kısmî ödemenin yanlar arasındaki sözlü anlaşma gereğince, iş bedeline mahsuben yapılmış “avans” niteliğinde ödeme olduğunu ileri sürdüğü halde; davalı ..., yukarıda açıklanan nedenlerle ve davacı iddiasının aksine, iş akdi nedeni ile yapılmış bir ödeme olduğunu savunmaktadır. Havale talimatında ödeme sebebi gösterilmemiş ise, havale yoluyla yapılan ödemenin mevcut bir borca mahsuben yapılmış olduğunun kabulü gerekir. Davalı taraf, ödeme yaptığını kabul etmiş olduğu halde, ödemenin sebebini yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı tarafın açıklanan nitelikteki ikrarı, “bağlantısız bileşik ikrar” niteliğindedir. Bağlantısız bileşik ikrarda; ikrar edenin, ikrarına eklediği vakıa ile ikrar edilen olay arasında hiçbir bağlantı yoktur. Çünkü, ikrara yeni bir vakıa eklenmiş olur. Alınan paranın ya da yapılan ödemenin başka bir borç nedeniyle verildiğini ileri süren tarafın bu hususu yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Somut olayda ise; yukarıda açıklandığı üzere, davalı belirtilen savunma sebebini kanıtlayamamıştır. Bu durumda yapılan kısmî ödemenin iş bedeline mahsuben yapılmış avans ödemesi olduğunun ve davacı ile davalı ... arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunun kabulü gerekir.
Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi mevcut olmadığından, TBK’nın 481. maddesindeki, “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmiş ise bedel, yapıldığı yer zamanda değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir” hükmü gereğince yapılan işlerin bedelinin işin yapıldığı yer ve zamandaki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece tespit raporlarına dayanılarak 2012 ve 2013 yılları Bayındırlık birim fiyatları esas alınarak hesaplanan bedellere göre kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, gerektiğinde yerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmak suretiyle TBK’nın 481. maddesi hükmüne uygun şekilde yüklenici davacının hakettiği iş bedeli tutarını belirlemek, kanıtlanan 10.000,00 TL ödemeyi mahsup ederek sonucuna uygun karar vermek olmalıdır.
3-Davacı tarafından davadan önce “delil tesbiti” isteminde bulunulmuş ve istemi kabul edilerek ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce delil tespiti yapılmış ve mahkemenin 2013/21 Değişik iş esas sayılı dosyasına bilirkişi kurulu raporu sunulmuştur. Delil tespiti dosyası kapsamından; davacı tarafından 541,00 TL delil tespiti gideri yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı yanca yapılan delil tespiti gideri yargılama giderlerine katılmamış, aksine dava konusu iş bedeli alacağına katılarak hüküm altına alınmıştır. Oysa, 22.03.1976 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın açılmasından önce yapılan delil tespit giderleri yargılama giderlerinden sayılmaktadır. Bu içtihat 6100 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir değişikliğe uğramamış olup geçerliliğini sürdürmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 400-406. maddeleri uyarınca yapılan delillerin tespitine ilişkin giderler, aynı Kanun"un 323-333 maddelerinde yer alan yargılama giderlerindendir. Mahkemece, delil tespiti giderlerinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek davadaki haklılık oranına göre taraflara paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde müddeabihe eklenerek hüküm altına alınması da doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.