Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5340
Karar No: 2018/1619
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5340 Esas 2018/1619 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, sahip oldukları taşınmazın tapusunun iptal edilerek orman niteliğiyle devlet adına tescil edilmesi sonucu zarara uğradıklarını ileri sürerek, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat ve faiz talep etmişlerdir. Mahkeme, davayı kabul ederek davalı Hazineden 67.418,63 TL tazminatın iptal kararının kesinleştiği tarih olan 19/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara verilmesine karar vermiştir. Ancak davalı tarafın temyiz itirazları sonucu Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, mahkemenin ıslah harcı alınmadan yargılamaya devam ederek karar vermesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiş ve davacılara ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödeme konusunda süre verilmesi ve harç tamamlanırsa hüküm kurulması gerektiğini vurgulamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi: \"Sicili yanlış tutanlardan zarar görenlere, hastalık, ölüm, mahkeme hükmü sebebiyle yapılan yanlış kayıt ve işlemler yüzünden uğrayacakları zararlar tazmin edilir.\"
- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi: \"Yargı işlemlerinden alınacak harçlar öden
20. Hukuk Dairesi         2016/5340 E.  ,  2018/1619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili 01/06/2015 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkillerinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 558 parsel sayılı taşınmazın maliki iken, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/212 E. - 2012/334 K. sayılı kararı ile taşınmazın tapusunun iptal edilerek orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek TMK"nın 1007. maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL tazminatın, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 19/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş, 26/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 67.418,63 TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 67.418,63 TL tazminatın iptal kararının kesinleştiği tarih olan 19/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsili ile hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” hükmüne yer verilmiştir.
    Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
    Somut olayda davacılar vekili dava dilekçesinde 1.000 TL tazminat talebinde bulunmuş, 26/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 67.418,63 TL"ye arttırmış, ıslah dilekçesinde artırdığı değer için tamamlama harcı yatırmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, ıslah harcı alınmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki Harçlar Tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacılara usulünce süre verilip tüm eksik harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulması, ıslah harcının ödenmemesi halinde dava dilekçesindeki dava değeri üzerinden hüküm kurulması gerekirken harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 01/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi