Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6257 Esas 2010/1311 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı


... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasnın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Eğirdir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.05.2009 gün ve 58/127 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde satın alınan 240 ada 171 parsel A Blok 3 no.lu bağımsız bölümün davalı tarafından danışıklı olarak dava dışı 3.kişiye devredildiğini, yine uyuşmazlık konusu mesken içinde mevcut eşyaların da ortak alındığını açıklayarak, ½ karşılıkları toplamı 51.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının katkısı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 20.496,28 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava katkı payı alacağına ilişkindir. Taraflar 1998 yılında evlenmiş, yurt dışında Jura Bölgesi Lons-Le-Sauiner Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 09.10.2007 tarihinde kesinleşen kararı ile boşanmalarına karar verilmiş, Denizli 3.Aile Mahkemesinin 2007/ 945 Esas, 2008/ 431 Karar sayılı tenfiz kararının 16.9.2008 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur.
Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Açıklanan nedenle davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 267,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene davalıya iadesine 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.