Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1199
Karar No: 2018/5162
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/1199 Esas 2018/5162 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle başlatılan icra takibinde, borçlu şirketle ilgisi olmayan kişiye tebligat yapıldığı gerekçesiyle borçlu şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurdu. Ancak mahkeme, tebligatın usulüne uygun olduğu ve borçlunun itirazı ile zaten takip durdurulmuş olduğundan, itirazın kaldırılması ya da iptali aşamalarına geçilmesi gerektiği ve şikayetin reddine karar verdi. Borçlu temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararı bozuldu ve konu araştırılıp tarafların delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle: Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri, Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
12. Hukuk Dairesi         2017/1199 E.  ,  2018/5162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedenine dayalı taşınmazın tahliyesi maksadıyla başlatılan icra takibinde borçlunun, tahliye emrinin, tebligatın borçlu şirketle ilgisi olmayan ... isimli şahsa yapılmış olması nedeniyle usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu ve borçlunun itirazı ile zaten takip durdurulmuş olduğundan, itirazın kaldırılması yada iptali aşamalarına geçilmesi gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun"un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, borçlu şirket adına yapılan tahliye emri tebligatı; 28.10.2013 tarihinde "yetkilinin çarşıya gittiğini ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi ... imzasına tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edilmişse de, borçlunun şikayet dilekçesinde; tebligatı alan ..."nin borçlu şirketle hiç bir bağlantısı olmadığının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece bu iddiaya ilişkin olarak bir araştırma yapılmadan dosya üzerinde karar verildiği görülmektedir.
    Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600
    O halde, şikayete konu tahliye emri tebliğ işlemi şeklen Tebligat Kanunu"nun 17. maddesine uygun yapılmış ise de; şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlunun, tebliğ yapılan kişinin çalışanı olmadığına yönelik beyanı karşısında, HGK kararı uyarınca bu hususlar araştırılıp, tarafların delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi