Esas No: 2021/2261
Karar No: 2022/1477
Karar Tarihi: 06.04.2022
Danıştay 13. Daire 2021/2261 Esas 2022/1477 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/2261 E. , 2022/1477 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2261
Karar No:2022/1477
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1. … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2. … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hafriyat Nakliyat ve İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nce, 22/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen Tekirdağ ili hudutlarında bulunan ER:… sayılı II. grup maden sahası arama ruhsatı ihalesinin uygun bulunmamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu'nun (Taşınmaz Komisyonu) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … . İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirketin Tekirdağ ili hudutlarında bulunan ER:… sayılı II. grup maden ruhsat sahasının ihalesine katıldığı, anılan ihalenin uhdesinde kaldığı, yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği hâlde tarafına ruhsat verilmediği, bunun sebebi olarak da 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca Bakanlık bünyesinde oluşturulan komisyonca ruhsatlandırılmasının uygun bulunmamasının gösterildiği, bu kapsamda Mahkemece yapılan 19/11/2020 ve 17/12/2020 tarihli ara kararları ile dava konusu işlemin somut gerekçelerinin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nden sorulmasına karşın herhangi bir somut gerekçe belirtilmeksizin davalı idarece dava konusu işlemin 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında oluşturulan komisyon tarafından tesis edildiğinin belirtildiği, yine Mahkemenin 16/02/2020 tarihli ara kararı ile davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da hasım mevkine alındıktan sonra anılan idareden de dava konusu işlemin somut gerekçelerinin açıklanılmasının istenildiği, anılan idare tarafından da herhangi bir somut gerekçe belirtilmeksizin dava konusu işlemin 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında oluşturulan komisyon tarafından takdir yetkisi kapsamında tesis edildiğinin belirtildiği,
Dava konusu olayda, her ne kadar davalı Bakanlık bünyesinde oluşturulan komisyonun takdir yetkisi kapsamında işlem tesis etmeye yetkisi bulunmakta ise de, bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kullanılması ve yetki kullanılarak tesis edilen işlemin de somut gerekçesinin bulunması gerektiği, uyuşmazlığın çözülebilmesi için Mahkemece yapılan ara kararlarına verilen cevaplar incelendiğinde, dava konusu komisyon kararının somut gerekçesinin ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacı şirket uhdesinde kalan ihalenin uygun bulunmamasına ilişkin dava konusu işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nin, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etmek maksadıyla düzenlenmiş olduğu, bu kapsamdaki satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir ve benzeri türlü tasarrufa yönelik işlemlerin komisyonlar vasıtası ile yapılması öngörülerek uygulamada birliğin teminin sağlanmasının amaçlandığı ve Genelge'nin başta Anayasa olmak üzere 3213 sayılı Kanun ve ilgili diğer düzenlemelere uygun olduğu; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, Anayasa'ya göre yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı'na ait olduğu, bu doğrultuda çıkarılan Genelge'nin, yürütme faaliyetinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin olduğu ve Genelge'ye göre işlem yapılmasının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, maden ruhsatı verilmesine yönelik olarak gerçekleştirilen ihale işleminin lehine sonuçlandığı, ruhsatın verilmesi aşamasında kazanılmış bir hakkın olduğu, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun yedinci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde, "Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir." kuralına riayet edilmeyerek tesis edilen işlemin mevzuata aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NIN DÜŞÜNCESİ : Anayasa'nın 168. maddesinde "Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir." hükmü yer almaktadır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinin birinci fıkrasında, "Madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla aramalara açılır. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir." hükmü yer almıştır.
Türk İdare Hukuku sisteminde, uygulamada çeşitli başlıklarda Yönetmelik, Genelge, Yönerge, Tamim, Talimatname, Kararname, İmar Planı gibi genel düzenleyici işlemlerin yer aldığı şüphesizdir. Bu işlemler, yürütme/idare organının, Anayasa ve kanundan kaynaklanan ikincil (tali) nitelikteki düzenleme yetkisini kullanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Başka bir ifadeyle, yürütme/idare organının düzenleyici işlem yapma yetkisinin kaynağı, kendisinden daha önce gelen Anayasa ve kanun hükümleridir. Dolayısıyla, yürütmenin/idarenin düzenleme yetkisi Anayasa ve kanunlarla çizilen çerçeve içerisinde kalınarak tesis edilebilir. Anılan düzenlemelerin bir üst hukuk normuna aykırı ya da üst hukuk normlarında düzenlenen düzenlemelerin uygulanmasını etkisiz bırakacak şekilde düzenleme içermesi durumunun normlar hiyerarşisine aykırılık teşkil edeceği, bu durumun hukuk devleti sistematiği içerisinde kabulünün mümkün olmadığı açıktır.
Normlar hiyerarşisi bakımından Kanun'la düzenlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesinin sonucu olan maden ruhsatı izin müessesesinin genelge ile önüne geçilemeyeceği Anayasa ve Anayasa'da yer alan hukuk devletinin bir gereğidir. Aksi takdirde yürütme/idare, kişilerin özgürlüklerini sınırlayacak şekilde ve devletin özel teşebbüsleri teşvik edici ve destekleyici şekilde düzenlenen Anayasal yükümlülüğünün önüne geçebilir. Tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlı olduğunun Anayasa'da açıkça belirtilmesine ve 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinin son fıkrasında ''Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir." hükmü yer almasına rağmen, Kanun'un bu yetkisini genelge çıkarmak suretiyle hukuk aleminde etkisiz bırakmanın hukuk devleti ile bağdaşmayacağı açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, 12/09/2018 tarih ve 30533 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu'nun kurulduğu ve dava konusu işlemin bu komisyonca tesis edildiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri gereğince maden işletme ruhsatı talepleri karşısında ilgili Bakanlığın gerekli izni vermesi için 3213 sayılı Kanun ile görev ve yetkilerle donatıldığı, buna karşın çıkarılan Genelge ile bu görev ve yetkilerin önüne geçilerek 3213 sayılı Kanun'un uygulatıcısı konumunda olan Bakanlık yerine bir diğer kurum tarafından anılan yetkinin
kullanıldığı, bu durumun davalı idare tarafından tesis edilen işleme gerekçe olarak gösterildiği, oysa davacının maden işletme ruhsatı talebinin 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili Yönetmeliklerin çizdiği izin prosedürü dahilinde değerlendirilip yetkili makam tarafından gerekli işlemin tesis edilmesi gerekmesine rağmen Genelge ile getirilen izin müessesesi işletilmek suretiyle tesis edilen işlemde bu yönüyle mevzuata uygunluk bulunmadığı kanaatiyle temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nce 22/07/2020 tarihinde Tekirdağ ili hudutlarında bulunan ER: … sayılı II. grup maden sahası arama ruhsatı ihalesi gerçekleştirilmiş ve ihale davacının uhdesinde kalmıştır. Davacı ihale uhdesinde kaldıktan sonra ihale bedeli olan 101.500,00-TL'yi, işletme ruhsat bedeli olan 52.773,00-TL'yi ve işletme ruhsat taban bedeli olan 19.032,00-TL'yi yatırmıştır. Daha sonra, davalı Bakanlık tarafından tesis edilen dava konusu 06/10/2020 tarihli işlemle ihale uhdesinde kalan davacıya ruhsat verilmemiş, bunun sebebi olarak da 12/09/2018 tarih ve 30533 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Taşınmaz Komisyonu tarafından ruhsatlandırılmasının uygun bulunmaması kararı gösterilmiştir. Dava konusu işlemin somut gerekçeleri davalı idarelere sorulmuş, davalı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından herhangi bir somut gerekçe gösterilmeksizin işlemin 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında oluşturulan komisyon tarafından tesis edildiğini belirtilmiştir. Davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da işleme ilişkin herhangi bir somut gerekçe göstermemiş, işlemin 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında oluşturulan komisyon tarafından takdir yetkisi kapsamında tesis edildiğini belirtmiştir.
Bunun üzerine, davacının ruhsatlandırılmasının uygun bulunmaması işlemine karşı bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen 104. maddesinin onyedinci fıkrasında, Cumhurbaşkanının, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabileceği; "İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği" başlıklı 123. maddesinde, idarenin, kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği, idarenin kuruluş ve görevlerinin merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayandığı, kamu tüzelkişiliğinin, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulacağı; "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde, Cumhurbaşkanının, bakanlıkların ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri; 127. maddesinde, merkezi idarenin, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
3046 sayılı Bakan Yardımcılarının Mali Hakları ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun’un "Bağlılık, ilgililik ve ilişkililik değişikliği" başlıklı 19/A maddesinde, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların (10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde yer alan kurumlar dâhil), Cumhurbaşkanınca, Cumhurbaşkanlığı veya bakanlıklarla ilgilendirilebileceği, söz konusu kuruluşların özel kanunlarında veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde bağlı, ilgili ve ilişkili olunan bakanlığa ya da bakana verilen yetki ve görevlerin ilgilendirilen bakanlık veya bakan tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, bakanın, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların (5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı cetvelde yer alan kurumlar dâhil) her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkili olduğu kuralına yer verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Madencilik faaliyetlerinde izinler" başlıklı 7. maddesinde, ilk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanların diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar göz önüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabileceği, kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanların ihale yoluyla aramalara açılacağı, bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlamanın ancak kanunla düzenleneceği; "İlk müracaat ve ruhsatlandırma'' başlıklı 16. maddesinde; I. Grup (b) bendi madenlerde 50 hektarı, II. Grup (a) ve (c) bendi madenlerde 100 hektarı geçmeyecek şekilde doğrudan işletme ruhsatı; II. Grup (b) bendi madenlerde 100 hektarı, III. Grup madenlerde 500 hektarı, IV. Grup madenlerde 2.000 hektarı geçmeyecek şekilde ve tamamı denizlerde verilen III. ve IV. Grup madenlerde 50.000 hektarı geçmeyecek şekilde, V. Grup madenlerde 1.000 hektarı geçmeyecek şekilde arama ruhsatı düzenleneceği, ihale yolu ile hak sağlanan sahaların ihale bedelinin yatırılmasını müteakip iki ay içinde ön inceleme raporu ile arama dönemi faaliyetlerinin yerine getirilebilmesi için gerekli olan mali yeterliliği de içeren maden arama projesinin verilmesi ve ruhsat bedelinin yatırılması hâlinde arama ruhsatı verileceği, ruhsat bedelinin yatırılmaması ve bu belgelerin tamamlanmaması durumunda bu alanların başka bir işleme gerek kalmaksızın ihalelik saha konumuna geleceği kuralına yer verilmiştir.
12/09/2018 tarih ve 30533 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nde, "Kamu kurum ve kuruluşları (belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketler, kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir ve benzeri her türlü tasarrufa yönelik işlemlerini, bakanlıklar ile bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşlarında bakan yardımcısı, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında üst yönetici başkanlığında teşkil ettirilen komisyonlar vasıtasıyla yapacaklardır. Söz konusu komisyonlarca izin başvuru ve sonuçları Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında Cumhurbaşkanlığına bildirilecektir. ..." düzenlemesi yer almaktadır.
Maden Sahaları İhale Yönetmeliği'nin "İhalenin sonuçlanması" başlıklı 21. maddesinde, ihale komisyonunun, teklif edilen ihale bedelini uygun görmesi hâlinde ihaleyi kazanan ilgiliye, ihale bedelini yatırması için on iş günü, ihaleye birden fazla kişinin katılması hâlinde ikinci ve sonraki teklif sahiplerine beşer iş günü süre vereceği, ihale bedeli yatırma takip çizelgesi sıralamasında kendisinden önceki müracaatçının yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, ihale bedelini yatırma sırası gelen müracaatçının teklif ettiği ihale bedelini beş iş günü içinde ilgili yerlere yatırmak zorunda olduğu, ihale bedeli yatırma takip çizelgesinin müracaatçıların takip etmeleri için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sayfasında yayımlanacağı, müracaatçıya ayrıca tebligat yapılmayacağı, ihaleyi kazananın ve sırası gelenin süresi içerisinde ihale bedelini yatırmasının zorunlu olduğu, aksi hâlde müracaatçının hakkını kaybedeceği ve ihale teminatının irat kaydedileceği, ihaleyi kazananların ihale bedelini yatırıncaya kadar sıralamadaki diğer müracaatçıların ihale teminatlarının iade edilmeyerek bekletileceği, sırası gelen müracaatçının ihale bedelini yatırması hâlinde ihale sürecinin son bulacağı ve sıralamada sonra gelen müracaatçıların ihale teminatlarının iade edileceği, ihale işlemi sonucunda değerlendirme dışı kalan teklif sahiplerinin ihale teminatlarının ihaleden sonra iade edileceği; "İhale işleminin kesinleşmesi" başlıklı 22. maddesinde, ihalenin Genel Müdürlük Makamının onayı ile kesinleşeceği, sahaların ihalesinden elde edilen gelirlerin genel bütçeye gelir kaydedileceği, bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemler için ihtiyaç duyulan harcamaların Bakanlık bütçesinden karşılanacağı kuralına yer verilmiştir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından … tarih ve … sayılı Bakan Olur'u ile Bakan Yardımcısı Başkanlığında, Müsteşar Yardımcısı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdür Yardımcısı'ndan oluşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu oluşturulmuş; Taşınmaz Komisyonu'na ihale komisyonunun ihaleyi sonuçlandıran kararlarının uygunluğunu değerlendirme görevi verilmiş; Maden Sahaları İhale Yönetmeliği'nin 22. maddesinde yer verilen ihalenin Genel Müdürlük makamının onayı ile kesinleşeceği kuralı ile uyumlu olarak Taşınmaz Komisyonu'nda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü'ne de yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan anayasa ve kanun sistematiği uyarınca, Cumhurbaşkanı, devlet teşkilatının düzenli ve etkin bir şekilde işlemesini sağlayıcı prensiplerin tespit edilmesi, direktiflerin verilmesi, tedbirler alınması ve koordinasyonun sağlanması için gerekli işlemleri yapma hususunda Anayasadan ve kanunlardan kaynaklanan yetkilerle donatılmış, bakanlar ise bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkili kılınmış, maden sahalarının arama ruhsatlarının verilmesinin ihale usûlleriyle gerçekleştirileceği kanunla düzenlenmekle birlikte ihale onay süreci hakkında kanunda veya cumhurbaşkanlığı kararnamesinde açık bir düzenlemeye yer verilmemiş, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamunun mülkiyetinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarının satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir ve benzeri her türlü tasarrufa yönelik işlemlerini bakan yardımcısı başkanlığında teşkil ettirilen komisyonlar vasıtasıyla yerine getirmesi öngörülmüş, anılan Genelge kapsamındaki tasarruflar arasında değerlendirilerek maden sahalarına yönelik arama ruhsat ihalelerinin sonuçlandırılması görevi Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı işlemiyle Taşınmaz Komisyonu'na verilmiş; Taşınmaz Komisyonu'nda maden sahası ihalelerinin onay makamı olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü'ne de yer verilmiştir.
2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Taşınmaz Komisyonu'na ve Maden Sahaları İhale Yönetmeliği'nin 22. maddesi ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü'ne ihale komisyonu tarafından sonuçlandırılan ihaleleri onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle ihale yetkilisinin yerindelik denetimi yaparak kamu menfaatini koruması amacına yönelik olup son kez genel bir değerlendirme yapılarak kamu menfaatini kollamak üzere ihale kararlarını uygun bulma veya uygun bulmayarak maden sahalarına ilişkin ihalelerin iptalini sağlama amacı taşımaktadır.
Dolayısıyla, maden arama ruhsatı ihalelerinde ihale yetkilisi olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü'nün de üyesi olduğu Taşınmaz Komisyonu'nun ihale komisyonunca verilen nihaî kararları uygun bulma veya bulmama konusunda takdir yetkisi bulunmakta olup, bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve ihale kararının uygun bulunup bulunmadığına ilişkin olarak mâkûl ve meşrû sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir.
Buna göre, hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapan Taşınmaz Komisyonu tarafından ihale kararının uygun bulunması veya bulunmamasına yönelik idarî kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, Taşınmaz Komisyonu'na ihale komisyonu kararlarını uygun bulma zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle yetkinin ihaleyi onaylamama yönünde kullanılması hâlinde, bu yetkinin kamu yararına uygun olarak kullanıldığının ispatı bakımından, Taşınmaz Komisyonu'nca kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihaleyi uygun bulmama işleminin idarî davaya konu edilmesi hâlinde davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ile mahkemece re'sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular, işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise, ihaleyi onaylamama işleminin yargı yerince iptal edilmemesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinden, Tekirdağ ilinde bulunan II. Grup maden sahasına ilişkin 22/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen arama ruhsatı ihalesine davacı şirketin tek istekli olarak katıldığı, açık artırma aşamasına geçilmeden kapalı zarfların sunulmasıyla ihalenin tamamlandığı, kapalı zarf içerisinde sunduğu 101.500-TL teklif fiyatı ile ihalenin davacı şirket uhdesinde kaldığı, ihale komisyonunun ihaleyi sonuçlandıran kararının 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi uyarınca Taşınmaz Komisyonu'na sunulduğu, Taşınmaz Komisyonu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile ihale komisyonu kararının uygun bulunmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin 08/02/2022 tarihli ara kararı ile, davalı idarelerden; 22/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen Tekirdağ ili hudutlarında bulunan ER:… sayılı II. Grup maden sahası arama ruhsatı ihalesinde ihale komisyonu kararı alınmadan önce herhangi bir sebeple başvurusu geçersiz sayılan istekli bulunup bulunmadığının, var ise bu istekli/istekliler tarafından sunulan teklif tutarının/tutarlarının, davacı tarafından teklif edilen tutarın ekonomikliği, elverişliliği, kamu yararına uygun olup olmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının ve … tarih ve … sayılı Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Bağlı, İlgili ve İlişkili Kuruluşlar Taşınmaz Komisyonu kararının gerekçelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
Davalı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı cevabî yazısı ile, ER… … sayılı sahanın 22/07/2020 tarihinde yapılan ihalesine davacı … Hafriyat Nakliyat ve İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd. Şti.'nin tek istekli olarak katıldığı, davacı şirketin verdiği 101.500-TL teklif ile ihalenin sonuçlandığı, ihale komisyonu kararı alınmadan önce söz konusu saha için başvurusu geçersiz sayılan istekli bulunmadığı, dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararının gerekçesinin, 'Sahanın mahiyeti, teklif miktarı, katılımcı sayısı ve rekabet koşulları dikkate alınarak yapılan değerlendirmelerde verilen teklifin kamu yararına uygun bulunmaması nedeniyle Komisyonumuzca mezkûr talep olumsuz olarak değerlendirilmiştir.' şeklinde olduğu, bu gerekçeden de anlaşılacağı üzere davacı tarafından teklif edilen tutarın ekonomik, elverişli ve kamu yararına uygun olmadığının değerlendirildiği belirtilmiştir.
İdare Mahkemesi'nce, Taşınmaz Komisyonu kararında sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; Dairemizin 08/02/2022 tarihli ara kararı üzerine davalı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabî yazının içeriği ile aktarılan mevzuat ve ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, maden sahalarına yönelik arama ruhsat ihalelerini sonuçlandıran ihale komisyonu kararlarının hukukîliğini ve yerindeliğini denetlemek üzere yetkilendirilen Taşınmaz Komisyonu'nun "katılımcı sayısı ve rekabet koşulları" gerekçesinin dava konusu ihaleye sadece 1 (bir) isteklinin katılması olgusunu açıklayan bir gerekçe niteliğinde olduğu; bu tür bir rekabet eksikliğinin ihale kararının uygunluğunu denetleyen makam tarafından fiyatın ekonomik olmaması nedeniyle ihale kararının uygun bulunmaması için yeterli bir sebep olarak değerlendirilebileceği açıktır.
Bu itibarla, katılımcı sayısının 1 (bir) olması nedeniyle yeterli rekabetin gerçekleşmemesinin yanı sıra, ara kararı cevabında belirtilen "sahanın mahiyeti, teklif miktarı ve teklifin kamu yararına uygun olmaması" olguları da göz önünde bulundurularak bir karara varılmasının idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında olduğu dikkate alındığında, ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararının aktarılan gerekçelerle uygun bulunmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… , Temyiz No:… sayılı davalılardan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısım yönünden ONANMASINA,
3. Davalılardan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın temyiz isteminin kabulüne;
4. … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. DAVANIN REDDİNE,
6. Ayrıntısı aşağıda gösterilen … -TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7. … -TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … .-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verilmesine,
8. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
9. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.