11. Ceza Dairesi 2018/2293 E. , 2018/2357 K.
"İçtihat Metni"
Özel belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; mahkumiyetine ilişkin Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 07.02.2017 tarih, 2016/62 esas, 2017/94 karar sayılı hükmün sanık ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.12.2017 tarih, 2017/14431 esas, 2017/9093 karar sayılı "onama" kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2018 tarihli dilekçesi ile itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilen dava dosyası ve ekleri yeniden incelenerek gereği görüşüldü:
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.10.2010 tarih, 2010/21118 sayılı iddianamesi ile ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı, Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2012 tarih, 2010/596 esas, 2012/755 sayılı kararı ile sanıkların resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine karar verildiği, söz konusu kararın ... tarafından temyizi üzerine dairemizin 15.12.2015 tarih, 2014/8685 esas, 2015/31841 sayılı kararı ile dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığından, suça konu senedin suç tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 688. maddesinde düzenlenen unsurları taşımadığı ve bono niteliğinde olmadığından özel belge olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle bozularak, bozma kararının hükmü temyiz etmeyen ...’a sirayet ettirilmesine karar verildiği, bozma kararına uyarak yeniden yargılama yapan Mahkemenin, 07.02.2017 tarih, 2016/62 esas, 2017/94 sayılı kararı ile sanıkların dolandırıcılık suçundan beraatlerine, özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 207/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, söz konusu kararın, ilk kararı temyiz etmeyen sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.12.2017 tarih, 2017/14431 esas, 2017/9093 karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2018 tarih ve 11-2017/20622 sayılı itiraz yazısı ile ilk hükmü temyiz etmeyen sanık ...’ın, yalnızca inceleme dışı sanık ... ... hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle, yerel mahkemece kurulan ikinci hükmü temyiz hakkı bulunmadığı belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesiyle yapılan incelemede;
Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesine, Dairemizin 15.12.2015 tarih, 2014/8685 esas, 2015/31841 sayılı bozma kararına uyulmuş ve uyma nedeniyle de yeni bir yargılamaya başlanılmıştır. Yapılan yeni yargılama ile ilk hükmü temyiz etmemesi nedeniyle hakkındaki hüküm kesinleşen sanık ... hakkındaki kesin hüküm ortadan kalkmış ve Mahkemece yeni bir hüküm kurulmuştur. Bu yeni hükme karşı sanık ... temyiz yoluna başvurabilecektir. Aksi halde, yeni verilen hüküm hukuka aykırı olsa bile söz konusu kararın yargı denetiminine kapalı olduğu kabul edildiğinden, hukuka uygun olup olmadığı denetlenemeyecektir. Oysa ki ..., uyma üzerine yapılan yargılamada yeniden sanık statüsüne girmiştir. Bu statünün sonucu olarak da kanun yoluna başvurma hakkı vardır. Aksinin kabulü CMUK’nun 325. maddesinin konuluş amacıyla örtüşmemektedir.
Dosya içeriği ve dairemizin kararındaki gerekçeye göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden KARARIN DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 308/3. maddesi uyarınca itiraz konusunda karar verilmek üzere dosyanın YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2018 tarihinde Üyelerden ... ile ...’ın karşıoyları ile ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 2018/2293 Esas, 2018/2357 Karar sayılı 20.03.218 tarihli kararına ilişkin Muhalefet Şerhi:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2017 tarihili 2016/13-982 Esas, 2017/29 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere "sirayet kurumunun, koşulları oluştuğu takdirde, hükmü temyiz edenler lehine oluşacak durumdan, temyiz yoluna başvurmayan, süresinden sonra başvuran veya temyize başvurmakla beraber başvurusu kabul edilmeyen sanıkların da yararlanmalarının sağlanması suretiyle, bu kişilerin temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini giderme amacını taşıması ve bozmanın sirayetinde, yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp, sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırılması karşısında;" ilk hükmü temyiz etmeyen sanık ... "ın, yalnızca inceleme dışı sanıklar hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle, yerel mahkemece kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı , ..."ın temyiz itirazının Reddine karar verilmesi gerektiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazının kabulü gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 20.03.2018
KARŞI OY
19.12.2017 gün ve 2017/14431 Esas 2017/9093 sayılı kararda belirttiğim muhalefet gerekçeleri ile itirazın kabulü gerektiği düşüncesindeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 20.03.2018